Lagarde, Strazburg’da düzenlenen Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurul oturumunda ECB Yıllık Raporu konusunda konuştu.
Avro Bölgesi’nin Kovid-19 salgını sonrası toparlanmanın ardından enflasyonu çok yükseklere çıkaran bir dizi şok nedeniyle ciddi olumsuzluklarla karşı karşıya kaldığını anımsatan Lagarde, Ekim 2022’de yüzde 10,6 ile zirve yapan enflasyonun son dönemde enerji şoklarının ve arz yönlü çeşitli aksaklıkların hafiflemesi ile kararlı politika adımları sayesinde önemli ölçüde gerilediğini ifade etti.
Lagarde, Avro Bölgesi’nde ekonomik faaliyetin 2023’te zayıf seyrettiğini, büyümenin son çeyrekte durgunlaştığını hatırlattı.
Küresel ticaretteki zayıflama ve rekabet gücündeki kayıplar nedeniyle Avro Bölgesi ihracatına yönelik talebin azaldığına işaret eden Lagarde, sıkı finansman koşullarının büyüme üzerinde baskı oluşturduğunu vurguladı.
Lagarde, bazı ileriye dönük göstergelerin bu yılın sonlarında bir toparlanmaya işaret ettiğini söyledi.
Enflasyonun ocakta hafif bir düşüşle yüzde 2,8’e gerilediğini anımsatan Lagarde, “Ücret baskıları hala güçlü biçimde devam ediyor. Ücret artışlarının önümüzdeki çeyreklerde enflasyon dinamikleri üzerinde giderek daha önemli bir etken haline gelmesi bekleniyor.” dedi.
“Geçmişteki yukarı yönlü şokların etkisinin azalması ve sıkı finansman koşullarının enflasyonu aşağı indirmeye yardımcı olması nedeniyle enflasyonun yavaşlamaya devam etmesini bekliyoruz.” diyen Lagarde, ECB’nin son toplantısında temel politika faiz oranlarının değiştirilmediğini, mevcut faiz oranlarının yeterince uzun sürdürülmesi halinde enflasyonun yüzde 2 orta vadeli hedefe döneceğini ifade etti.
Lagarde, enflasyondaki düşüş sürecinin devam etmesini beklediğini, ECB Yönetim Konseyi’nin enflasyonun sürdürülebilir bir şekilde yüzde 2 hedefine ulaşmasından emin olmak istediğini, bu süreçte para politikasında veriye dayalı bir yaklaşım izlemeye devam edeceklerini vurguladı.
“Yüksek enerji fiyatları ve artan jeopolitik istikrarsızlık Avro Bölgesi’nin rekabet gücüne tehdit oluşturuyor.” diyen Lagarde, öncelikle enerji bağımsızlığı konusunda ilerlemelerinin önemine işaret etti.
Avrupa’nın çevre ve iklim hedeflerini finanse etmek için yılda fazladan 620 milyar avroya, dijital dönüşüm için ise 125 milyar avroya ihtiyaç duyduğunu anımsatan Lagarde, bu yatırımlar için finansal sistemin işleyişindeki eksikliklerin giderilmesinin, ekonomik ve parasal birliğin derinleştirilmesinin önemine işaret etti.
Lagarde, Avrupa’nın sermaye piyasaları birliğini tamamlamasının yeşil ve dijital dönüşümün finansmanında kilit rol oynayacağını belirterek, “Sermaye piyasalarımız parçalanmış durumda bulunuyor. Bunun sonucunda sermaye piyasamız özellikle ABD’dekilerle karşılaştırıldığında derinlik ve likiditeden yoksun kalıyor.” diye konuştu.