ECB, Avro Bölgesi’ne ilişkin “Finansal İstikrar Değerlendirme” raporunu yayımladı.
Raporda, emlak piyasasında son yıllardaki yüksek değerlemeler göz önüne alındığında fiyat düzeltmelerinin gerekli olduğuna işaret edildi.
Faiz oranlarındaki keskin artışın bazı ağır borçlu ülkeleri, şirketleri ve hanehalklarını sert şekilde etkilediği belirtilen raporda, bu ülkelerde yeni ipotekli ev kredilerinde artan faiz oranlarının karşılanabilirliği giderek daha fazla tehlikeye atması ve mevcut ipotekler üzerindeki faiz yükünü yükseltmesinden dolayı fiyatlarda düşüş olabileceği kaydedildi.
Avro Bölgesi’ndeki ticari gayrimenkul piyasasına ilişkin değerlendirmelerin yer aldığı raporda, hem ofis hem de perakendecilik için kullanılan mülklere olan talebin önemli ölçüde düşmesine karşın bu pazar segmentinde yer alan şirketler arasında çok az iflas yaşandığı bildirildi.
Raporda, “Bu pazarda sermaye çekilmesi gibi daha belirgin zayıflıklar; bazı gayrimenkul fonlarındaki güvenlik açıklarını ortaya çıkarabilir, borç verenler için temerrüt risklerini artırabilir ve krediler için verilen teminatların değerini düşürebilir.” denildi.
“Daha keskin bir ekonomik yavaşlama ve faizde daha sert artış olursa riskler artacak”
ECB raporunda, şirketler ve hanehalkları için artan faiz yüklerinden kaynaklanan risklere işaret edilerek, özellikle daha keskin bir ekonomik yavaşlama ve faiz oranlarında daha da sert bir artış olması halinde risklerin artacağı vurgulandı.
Raporda, hanehalklarının şu anda enerji fiyatlarındaki düşüşten ve istikrarlı iş gücü piyasasından faydalandığı, işsizliğin artması ve enerji fiyatlarının yeniden önemli ölçüde yükselmesi halinde hanehalklarının daha da büyük bir baskı altına girebileceği belirtildi.
Raporda, bankacılık risklerine ilişkin, “Ticari gayrimenkul, KOBİ’ler ve tüketici kredisi riskleri gibi ekonomik gerilemelere karşı daha hassas olan kredi portföylerinde riskin arttığına dair bazı işaretler zaten var.” denildi.
Raporda, şirketler için temel ekonomik ve finansal verilerin önemli ölçüde bozulması halinde bu durumun yüksek kayıplara yol açabileceği vurgulandı.
ECB uzmanları da bankaların genellikle yükselen faiz oranlarından fayda sağladığını aktararak, “Yatırımcılar, son zamanlarda gelecekteki para politikası beklentilerini ayarladıklarından ve faiz oranlarının daha düşük olmasını beklediklerinden faiz oranlarındaki geri dönüşten elde edilen kazançlar daha düşük olabilir.” ifadesini kullandı.
ABD’den farklı olarak ECB’nin, Avro Bölgesi bankaların tahvil portföylerindeki zararlarının sınırlı olduğunu, bölgede, Silikon Vadisi Bankası’na benzer şekilde likidite dar boğazı riskinin düşük olduğunu düşündüğü belirtiliyor.
Raporun sunumunu gerçekleştiren ECB Başkan Yardımcısı Luis de Guintos, fiyat istikrarının kalıcı finansal istikrar için çok önemli olduğunu vurgulayarak, “Ancak yüksek enflasyonla mücadele için para politikasını sıkılaştırdıkça bu finansal sistemdeki kırılganlıkları ortaya çıkarabilir. Bu tür güvenlik açıklarını izlememiz ve onları kontrol altında tutmak için bankacılık birliğini tam olarak uygulamamız çok önemlidir.” ifadelerini kullandı.