Milletvekilleri, AP’de düzenlenen “Gazze Şeridi’nde İsrail ordusu tarafından insani yardım çalışanlarının, gazetecilerin ve sivillerin öldürülmesine AB’nin tepkisi” başlıklı oturumda, AB’nin İsrail’in uluslararası hukuku ihlal eden eylemlerine yönelik tutumunu eleştirdi.
AP Sol Grup üyesi Manu Pineda, Uluslararası Adalet Divanı (UAD) tarafından ilan edilen tedbir kararlarının İsrail tarafından uygulanmamasının “utanç verici” olduğunu söyleyerek, İsrail’in saldırılarında gazetecilerin ve insani yardım çalışanlarının öldürüldüğüne vurgu yaptı.
Pineda, “İsrail, Orta Doğu’da bir tümördür. Bu soykırım bölgesel bir çatışmaya dönüştürüldü. Araplar ile İsrailliler arasında bir savaşa doğru sürükleniyoruz ve İsrail’in bölgeye istikrar getirdiği söyleniyor.” eleştirisini dile getirdi.
Pineda’nın İsrail’e “tümör” demesinin ardından kürsüde sesinin kesilmesini talep eden bir milletvekili ise bunun antisemitik bir yorum olduğunu savundu.
Daly’den “AB ilk günden itibaren zalimin bayrağını dalgalandırdı” suçlaması
Sol Grup üyesi Clare Daly de 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail’in bombardımanlarını sürdürdüğü Gazze’deki eylemlerine karşı AB’nin “yalnızca sessiz kalmadığı, aynı zamanda suç ortağı olduğu” eleştirisini yaptı.
“Dünya artık Avrupa değerlerinin gerçekte ne olduğunu tam olarak görebiliyor.” diyen Daly, AB’yi “ilk günden itibaren zalimin bayrağını dalgalandırmakla” suçladı.
Daly, İsrail’in Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansına (UNRWA) ilişkin iddialarına kanıt sunmamasına rağmen bazı AB ülkelerinin “açlıktan ölmekte olan Filistin halkına yardım sağlayan” UNRWA’ya desteği kesmesini sert dille eleştirdi.
İrlandalı milletvekili, “Ellerinizi ovuşturmaya ve timsah gözyaşlarınıza devam edin. Sizin suç ortaklığınız olmasaydı bu gerçekleşemezdi. Şimdi de Avrupa değerlerimiz sayesinde devam ediyor.” dedi.
“AB soykırımcı bir apartheid rejimine silah yardımı yapıyor”
Bir diğer Sol Grup üyesi Mick Wallace ise Gazze’ye saldırıların başlamasının ardından geçen 6 ay sonrasında AB’nin bu saldırılara yanıtı hakkında oturum yapılmasına tepki göstererek, “Sizin yanıtınız soykırımcı bir apartheid rejimine silah yardımı yapmak ve bu suçlara diplomatik kılıf sağlamak.” şeklinde konuştu.
“İşgalci ve işgal ettiği topraklarda apartheid rejimini savunan bir güç savunulurken, aynı zamanda çocuklar için dökülen gözyaşının timsah gözyaşları olduğunu” söyleyen Wallace “Rusya ile birlikte, hepiniz uluslararası hukukun nasıl uygulanacağını hatırladınız. (Rusya’ya tepkiniz) Rus romancılara, köpek şovlarına kadar uzandı ve hayal edebileceğiniz her şeyle savaştı. Ancak İsrail tüm küresel çatışmalarda öldürülenden daha fazla çocuğu öldürürken ve bunların hepsi son beş yıl içinde gerçekleşirken, tek bir yaptırım bile uygulayamadınız.” dedi.
Wallace, konuşmasını “Onlarca, binlerce çocuğun katledilmesi AB’nin çıkarlarını korumak için ödenmeye değer bir bedel midir? Görünüşe göre cevap, evet. Ne yazık ki yerleşimci sömürgecilik, apartheid ve soykırım AB’yi kuran ve yaşatan düzenin ayrılmaz bir parçasıdır.” sözleriyle tamamladı.