Avrupa ülkelerinde bir araya gelen yüzlerce kişi, İsrail’in Gazze ablukası ve Batı Şeria’ya yönelik saldırılarını protesto etmek için gösteri düzenledi.
İngiltere
İngiltere’de İsrail’in Londra Büyükelçiliği önünde toplanan on binlerce Filistin destekçisi, İsrail’in ateşkesi bozarak Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları yeniden başlatmasına tepki gösterdi.
Filistin Dayanışma Kampanyası (PSC) başta olmak üzere ülkedeki çok sayıda sivil toplum kuruluşunun çağrısıyla İsrail’in Londra Büyükelçiliği önünde bir araya gelen on binlerce kişi, İsrail’in Gazze’deki saldırılarını protesto etti.
Göstericiler, ellerinde Filistin bayraklarıyla özgürlük çağrısı yaparak, “İşgale son”, “Nehirden denize özgür Filistin”, “Soykırımı durdurun” ve “Hepimiz Filistinliyiz” sloganları attı.
İsrail’in ateşkesi bozarak Gazze’ye yeniden saldırı başlatmasını protesto eden göstericiler, Gazze’de soykırımın durdurulması çağrısı yaptı.
Protestoya katılanlar arasında, İngiliz şarkıcı ve söz yazarı Paloma Faith, The Crown dizisi oyuncusu Khalid Abdalla, ünlü İngiliz aktris Juliet Stevenson ve “Savaşı Durdurun Koalisyonu” adlı sivil toplum hareketinin kurucularından Lindsey German da yer aldı.
Ayrıca, İsrail karşıtı çok sayıda Yahudi grup üyesi de ellerinde pankartlarla gösteriye katılarak destek verdi.
“Platformumu ezilenler adına konuşmak için kullanmazsam suç ortağı olacağımı biliyorum”
İngiliz şarkıcı Faith, elçilik yakınında kurulan platformda yaptığı konuşmada gözyaşlarına hakim olamadı. Faith, Gazze’de ateşkes ilan edildiğinde, rahatlama hissettiğini ancak bu süreçte de ateşkesin uzun sürmeyeceği korkusuyla yaşadığını anlattı.
Faith, “İsrail’in bugüne kadar imzaladığı tüm ateşkes anlaşmalarını ihlal ettiğini biliyorum ancak bu bilgi ve korkuyla bile, aylarca süren bu soykırımı izledikten sonra bile, İsrail’in geldiği bu yeni vahşet derinliklerine hazırlıklı değildim.” ifadelerini kullandı.
İsrail’in Gazze’ye saldırılarını yeniden başlatmasıyla 18 Mart Salı günü 24 saat içinde yüzlerce çocuğun öldürüldüğünü belirten Faith, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu, saatte 7’den fazla, her 8 dakikada ise 1 çocuğun katledilmesi anlamına geliyor. Bu durumda, Gazze’de öldürülen her çocuk için 1 dakika saygı duruşunda bulunsak, bu 300 dakikadan fazla sessiz kalacağımız anlamına geliyor ama ben sessiz kalmayacağım. Bir platforma sahip olduğum için şanslıyım ve bunu ezilenler adına konuşmak için kullanmazsam, onların ezilmesinde suç ortağı olacağımı biliyorum.”
Gazze için sesini yükseltenleri ve gösterilere katılanları selamlayan Faith, “Henüz ayağa kalkmamış kardeşlerime diyorum ki, Filistin halkının özgürlüğü için verilen savaşın hepimizin özgürlüğü için verilen savaş olduğunu kabul edin.” çağrısında bulundu.
“İsrail ramazanda bile Filistinlilerin huzur bulmasına izin vermiyor”
Gösterinin organizatörlerinden “El Aksa’nın Dostları (FOA)” adlı sivil toplum kuruluşu adına konuşan Shamiul Joarder de yaklaşık 18 aydır Gazze’de masum çocukların öldürüldüğü gerçeğinin farkına varılması fakat bunun asla kabullenilmemesi gerektiği vurguladı.
Joarder, “Gazze’de bir çocuk sırf sadece yaşadığı, hayatta olduğu için bombalandı. Cesedi evinin içinden dışına çıktı. Ailesi çocuğunu gömmeden onun parçalarını bir araya getirmek zorunda kaldı ve bu olay ramazan ayında gerçekleşti.” dedi.
İsrail’in ramazanda dahi Filistinlilerin huzur bulmasına izin vermediğini söyleyen Joarder, şöyle konuştu:
“Filistinliler boş bir mideyle oruç tutuyor. Bizler burada çok şanslıyız. Arkadaşlarınızla, sevdiklerinizle iftarlarınızın tadını çıkarmayın demiyorum fakat şunu söylemek istiyorum: Herkes bugün eve gideceği ve sevdikleriyle akşam yemeği yiyeceği için şükretsin. Bugün eve gideceğiz ve orucumuzu açabileceğiz. Bu bir nimettir, bunu kabul edelim fakat bu nimetle ne yapacağız? Sahip olduğumuz bu ayrıcalığı, adalet için kullandığımızdan emin olacağız ve sesimizi yükselteceğiz.”
Oyuncu Abdalla da İsrail’in Gazze’de ateşkesi bozduğuna işaret ederek, “Şimdi ateşkesin diğer tarafındayız ve 200’ü çocuk olmak üzere 700’den fazla kişi öldürüldü ve Batı Şeria’daki ilhakın yanı sıra Gazze’nin etnik temizliğine hazırlanıldığına dair açık işaretler var. Artık farklı düşünmek için çalışmalıyız.” değerlendirmesinde bulundu.
İngiliz aktris Stevenson, İsrail’in, Gazze’de ateşkesin sağlandığına, bir parça güvenliğin geri geldiğine inandırıp sonra da bunu acımasız bir vahşetle bozarak yarattığı yeni tür cehennem karşısında şok, keder ve öfke içinde olduğunu dile getirdi.
Stevenson, şu ifadeleri kullandı:
“Zaman zaman burada ne yaptığımızı merak ettiğim anlar oluyor, haftadan haftaya, aydan aya, ana akım basınımız bu olaylara neredeyse hiç yer vermiyor. Hükümetimiz ölüm gibi sessiz görünüyor. Ancak, bizler son 18 ay içinde canlı yayında bir soykırıma tanıklık eden bir dünya karşısında, insanlığımızı ortaya koymak için kesinlikle buradayız. Eğer bizler gelmezsek statükoya kim meydan okuyacak?”
İsveç
İsveç’te, İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarına tepki gösterildi.
Çok sayıda sivil toplum kuruluşunun çağrısıyla Stockholm’deki Odenplan bölgesinde toplanan binlerce gösterici, İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki saldırılarında işlediği savaş suçlarının derhal durdurulmasını istedi.
“Özgür Filistin, Özgür Gazze”, “Soykırımı durdurun”, “İsrail’e boykot” yazılı pankartlar taşıyan göstericiler, “Gazze’de çocuklar öldürülüyor”, “Filistin’e özgürlük” sloganları atarak İsveç Parlamentosu önüne kadar yürüdü.
Filistin bayrakları da taşıyan göstericiler, “İsrail’in işlediği savaş suçlarına ABD’nin ortak olduğunu” belirtti.
İsveç Kilise Birliği Rahibi Ann Christin Kristiansson AA muhabirine yaptığı açıklamada, işgal güçlerinin Filistin’e çok acımasız davrandığını belirtti.
Kristiansson, “Filistinliler çok ama çok eski bir halk. Birkaç bin yıldan fazla bir süredir bir ülke, bir Filistin ülkesi ve insanların çok ama çok zor zamanlar geçirdiğini ve işgal güçlerinin onlara karşı çok ama çok acımasız olduğunu biliyorum. Onlara karşı sadistçe davranıyorlar. Her şeyi çok zorlaştırıyorlar.” diye konuştu.
Filistin için daha fazla yardım yapmamanın tüm dünya için utanç verici olduğunu vurgulayan Kristiansson, “Her şeyden önce, Filistinliler için iyi şeyler yapan insanlara bakmalıyız. Her zaman zulme karşı yapabileceğimiz bir şey vardır. Filistinliler, dayanışma içinde olursa Tanrı’nın onlara yardım etmesi için kapılarını açacaklardır. Bu yüzden lütfen birlikte durun.” ifadelerini kullandı.
İsveç Uppsala Üniversitesi Dinler Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mattias Gardell de Gazze’de ve Batı Şeria’da Filistin halkına karşı uygulanan politikaları ve soykırım politikalarını protesto etmek için gösteriye katıldığını belirtti.
Filistinlilerin mücadelesinin kendi mücadelesi olduğunu dile getiren Gardell, Filistin halkıyla dayanışma içinde olduklarını vurguladı.
Avusturya
Avusturya’nın başkenti Viyana’da, İsrail’in ateşkesi bozarak Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları yeniden başlatmasına tepki gösterildi.
Viyana’nın önemli noktalarından Mariahilfer Caddesi’nde toplanan göstericiler, Filistin bayraklarının yanı sıra “Çocukların öldürülmesine hayır”, “Şimdi Ateşkes”, “Boykot İsrail” yazılı pankartlar taşıdı.
İsrail’in ateşkesi bozarak Gazze’ye yönelik saldırılarını tekrar başlatmasına tepki gösteren Filistin destekçileri, “Soykırıma hayır”, “Katil Netanyahu”, “Özgür Gazze” sloganları attı.
Gösteriye katılan Avusturyalı aktivist Wilhelm Langthaler, İsrail’in yeniden başlattığı saldırılara ilişkin AA muhabirine, İsrail’in 15 aydan uzun süredir sürdürdüğü saldırıları ve soykırıma yeniden başlamasının büyük bir felaket olduğunu söyledi.
Langthaler, “Bu, Filistinlileri öylece öldürmek isteyen, yok etmek isteyen canavarlar olduklarının göstergesi. Tabi bunu dünyadaki bütün insanlar rahatlıkla görebiliyor. Diğer yandan ise buna Batı tam olarak destek veriyor.” diye konuştu.
Avusturya’da her normal vatandaşın soykırıma karşı olduğunu ve ateşkes sağlanmasını istediğini belirten Langthaler, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına ilişkin hükümet ve basın ile vatandaşlar arasında ciddi bir anlayış farkının olduğuna işaret etti.
Langthaler, “Hükümetimizden ve basınımızdan bir beklentimiz yok. Ancak biz sadece Filistin’in sesini değil, insanlığın, adaletin, demokrasinin sesinin bu toplumda duyulması için çalışıyoruz ve bundan kimse bizi alıkoyamaz.” ifadesini kullandı.
Avusturya’da her geçen gün çok sayıda Musevi’nin Filistin davasına destek vermeye başladığını vurgulayan Langthaler, vicdan sahibi Yahudilerin bu korkunç soykırıma karşı çıktığını sözlerine ekledi.