Avrupa’da sağlık hizmetlerinden faydalanabilmek için rüşvet ödemek zorunda kalan kişi sayısının giderek arttığı bildirildi.
İngiltere merkezli “The Economist” dergisinde Imperial College London’daki araştırmacıların AB’nin anket kuruluşu Eurobarometer tarafından 2013, 2017 ve 2019’da yapılan kamuoyu yoklamalarına dayanarak yayımlanan çalışmasının sonuçlarına yer verildi.
İngiltere bloktan ayrılmadan önce yapılan ankette 28 AB ülkesinden 27 binden fazla kişiye, önceki yıl tedavi olabilmek için hemşirelere, doktorlara veya hastanelere rüşvet vermelerinin istenip istenmediği soruldu.
Buna göre, Avrupa’daki sağlık hizmetlerindeki aksaklıklar nedeniyle yolsuzluk oranları giderek büyüyor. Gerekçe olarak Kovid-19 salgını gösterilse de durumun salgından önce de çok farklı olmadığı, kıtanın büyük bölümünde bekleyen hasta sayısının giderek arttığı ifade ediliyor. Bu nedenle durumunun asıl nedeninin sağlık politikasının kötü yönetilmesi, hizmetler üzerinde yeterli denetim ve gözetimin yapılmaması olduğu aktarılıyor.
Avrupalıların neredeyse yüzde 4’ü, kendilerinden gayriresmi bir ödeme yapmalarının istendiğini bildirdi. Bu, 2013’ten bu yana yaklaşık yüzde 14’lük bir artışa tekabül ediyor.
Doğu Avrupa’da düşüş var
Rüşvetin her zaman en yüksek düzeyde olduğu Doğu Avrupa’da 2019’da nüfusun yüzde 5,5’inden gayriresmi ödeme yapması istendi. Ancak bu ülkelerde böyle ödemeler için talepler 2013’ten bu yana yaklaşık yüzde 8 düştü ve en büyük düşüşler Litvanya, Romanya ve Slovakya’da kaydedildi.
Endişe verici eğilim ise daha batıda gözlemlendi. Almanya dışındaki her ülke 2013 ile 2019 arasında artış rapor etti.
İngiltere’de 2019’dan bu yana yüzde 50’den fazla artışla 6,5 milyondan fazla kişi tedavi için bekleme listesinde.
İspanya’daki hastalar ameliyat olmak için ortalama 123 gün bekliyor. Bu son 18 yılın en yüksek seviyesine denk geliyor.
Avusturya, 2019’da Avrupa ülkeleri içinde en yüksek rüşvet oranına sahipti. Dokuz kişiden birinden fazlası, rüşvet vermek konusunda sağlık profesyonelleri tarafından baskı gördü. Belçika, Almanya ve Lüksemburg’da yüzde 5’in üzerinde oranlar kaydedildi.