Avrupa’da sıkı yasal düzenlemelerle yerleşim yerlerinde sahipsiz hayvanlara rastlanmıyor

Avrupa’da yeterli kapasiteye sahip barınaklar ve yıllar içinde sahipsiz hayvanların toplanması, sahiplendirilmesi ve uyutulması konularında uygulamaya konulan yasal düzenlemeler, bu hayvanların sokaklarda halka tehdit oluşturmaması ve popülasyonlarının kontrol altında tutulması için örnek teşkil ediyor.

Avrupa ülkelerinde sahipsiz hayvanlar, yasalar çerçevesinde oluşturulan ekiplerce toplanıyor, kısırlaştırılıyor, çip kullanımı zorunluluğu sayesinde kayıt altında tutuluyor. Evcil hayvanını sokaklara bırakanlara caydırıcı cezalar uygulanıyor ve yerleşim yerlerinde sahipsiz hayvanlara izin verilmiyor.

Sahipsiz hayvan konusu, birçok Avrupa ülkesinde uygulanan kanunlarla çözülmüş durumda. Her yıl yüz binlerce hayvanın sokağa bırakıldığı Avrupa’da caydırıcı cezaların yanı sıra barınakların kapasitelerinin artırılması ve şartlarının iyileştirilmesi, sorunun çözümünde öne çıkıyor.

Her ülkenin sahipsiz hayvanlarla başa çıkabilmek adına kendi çözüm yollarını ürettiği Avrupa’nın bazı ülkelerinde toplama, sahiplendirme ve uyutma yolları izlenirken, evcil hayvanları sokaklara bırakarak kuralları ihlal edenler için çoğu yerde para ve hapis cezası devreye giriyor.

Belçika’da sahipsiz hayvana rastlanmamasının en büyük nedeni barınaklar

Belçika’da sahipsiz hayvanlar, bağışçıların finanse ettiği barınaklara götürülüyor. Ülkedeki köpeklere çip takılması zorunlu. Bulunan sahipsiz köpeklerin çipleri incelenerek sahipleriyle iletişim sürecine geçiliyor ve hayvanlar bulundukları bölgedeki en yakın barınağa teslim ediliyor.

Barınağa götürülen ve ilk 15 gün boyunca sahiplerine ulaşılamayan köpekler, sahiplendirilecek hayvan kategorisine giriyor. Cezai yaptırımların ön plana çıktığı Belçika’da, bölgesel hükümetler de yaptıkları projelerle vatandaşların barınaklardan hayvan sahiplenmesini teşvik ediyor ve bunun için bütçe ayırarak kampanyalar gerçekleştiriyor.

Sahipsiz hayvanların çoğunlukla tıbbi nedenlerle uyutulduğu Belçika’da köpeklerin kısırlaştırılması için bir zorunluluk yok ancak hayvanseverler, kedilerde olduğu gibi köpeklerde de kısırlaştırma yapılmasını savunuyor.

Ülkede hayvanlarla ilgili sonraki yıllarda güncellenen 14 Ağustos 1986 tarihli kanunda, evcil hayvanını ondan kurtulmak amacıyla sokağa terk etmenin cezası “1 aydan 3 aya kadar hapis ve 52 avrodan 2 bin avroya kadar para cezası” olarak uygulanıyor. Kanunda ayrıca aynı suçu 3 yıl içinde tekrarlayanlara hapis cezasının iki katına, para cezasının 5 bin avroya, kötü muamele veya ciddi ihmal durumunda ise 12 bin 500 avroya çıkarılması öngörülüyor.

Almanya, sahipsiz köpekleri mutlaka barınaklarda topluyor

Hayvanlar konusunda kuralların sıkı uygulandığı Almanya’da köpek sahipleri vergi ödüyor. Evcil hayvan sayısının 10 milyonu geçtiği ülkede, köpek sahiplerinden yılda 400 milyon avro vergi toplanıyor ve bunun bir kısmıyla hayvan barınaklarının giderleri karşılanıyor.

Almanya’da hayvan yetiştirmek sıkı kurallara tabi ve bazı cinsler için değişkenlik gösterebiliyor. Saldırganlığıyla bilinen pitbull tarzı köpek sahiplenmek isteyenler, polisten izin alıp, bazı teorik eğitimlere tabi tutularak ruhsat almak zorunda. Sahipli ve saldırgan cins köpekler, birini ısırınca barınağa alınıyor, sahibinin belgesi iptal ediliyor ve yeniden sahiplendirme yapılmıyor.

Barınaklara getirilen hayvanların ilk olarak çipine bakılıyor ve sahibi tespit edilmeye çalışılıyor. Sahibi bulunamayan ya da sahipsiz hayvanlar 6 ay barınakta tutuluyor. Alman Hayvan Refahı Yasası uyarınca hayvanlar, ağır hastalığı olmadığı sürece uyutulmuyor.

Sokakta görülen sahipsiz hayvanlar, polise ihbar edildikten sonra ekipler tarafından yakalanarak barınaklara götürülüyor. Genelde evcil hayvan bakmaktan vazgeçen kişilerin terk ettiği, kaybolan, insanlara zarar verdiği için alıkonulan ve yasa dışı şekilde ülkeye sokulmaya çalışılırken gümrüklerde yakalanan hayvanlar, barınaklarda terapi ediliyor. Barınaktaki rehabilitasyonu 450 gün süren hayvanlar sahiplendirilebiliyor.

İspanya’da yüz binlercesi terk ediliyor ama sokakta sahipsiz köpek yok

İspanya’da sokaktaki sahipsiz hayvanlarla başa çıkabilmek için barınak inşa edilmesi, zorunlu kısırlaştırma, çip kullanımı gibi önlemler alınmış durumda.

Ülkede yılda 200 binden fazla hayvan terk edildiği halde sokaklarda sahipsiz köpeğe rastlanmazken, ilgili kuruluşlar kamu ve sivil toplum işbirliğinde faaliyet gösteriyor.

İspanya’da özerk yönetimler, belediyeler ve polis, sahipsiz hayvanların kontrol altına alınması amacıyla ilgili kurumlarla koordineli çalışıyor ve bu hayvanlar barınaklara alınıp karantina altında kısırlaştırılıyor.

Ülkedeki yasalar çerçevesince evcil hayvanlara çip takılması ve çiftleştirilmesi için yasal izni bulunmayan hayvanların kısırlaştırılması zorunlu.

İspanya’da yürürlüğe giren Hayvan Refahı Yasası gereğince, hayvanlarını sokağa terk edenlere 45 bin avroya kadar verilen para cezası artırıldı. Öte yandan, hayvanlara kötü muamelede 200 bin avroya kadar para cezalarına ek 18 aya kadar hapis cezası da getirildi. Hayvanların sağlık nedeni dışında uyutulması da yeni yasayla artık ülke genelinde yasaklandı.

Fransa’da her yıl 100 bin sahipsiz hayvan sokaklardan toplanıyor

Avrupa’da en çok evcil hayvanın olduğu ülkelerden Fransa’da yerleşim yerlerinde sahipsiz hayvan bulunmuyor. 80 milyon evcil hayvanın bulunduğu ülkede, her yıl 100 bin kadar hayvan sokağa terk edilse de ekipler tarafından toplanarak barınaklara götürülüyor.

Fransa’da tehlikeli olarak tanımlanan köpek türlerine halka açık yerlerde tasma takılması şart ve belediyeler bu zorunluluğu tüm köpek türlerine uygulama hakkına sahip. Tasma takmadan köpeğini gezdirenlere 38 avrodan 150 avroya kadar ceza verilebiliyor.

Ülke genelinde sokağa bırakılan hayvanlar 800 kadar barınakta yaşamlarını sürdürüyor, zorunlu kısırlaştırma uygulaması bulunmuyor ancak bazı barınak merkezleri sorumluluk alarak kısırlaştırma yapabiliyor.

İhbar edilen sahipsiz hayvanlar toplatılıyor ve bakım merkezlerine götürülüyor. Bakım merkezine alınanların çip ya da dövme ile zorunlu kimlik numaraları bulunup bulunmadığına bakılıyor, hayvanların sahiplerine ulaşılmaya çalışılıyor. Bakım merkezinde kalan ve sahiplerine 8 gün boyunca ulaşılamayan hayvanlar, barınaklara götürülüyor. Bakım merkezi ve barınaklarda yer kalmayınca hayvanlar uyutuluyor.

Fransa’da yasalar gereği, evcil hayvanların sokağa bırakılması yasak, bu kanunu ihlal edenler 3 yıl hapis ve 45 bin avro para cezası alıyor.

Barınakların giderleri ise bağışlar ve hayvan sahiplerinin ödediği “sahiplenme ücretleri” ile karşılanıyor.

İngiltere’de 1 hafta içinde sahiplenilmeyen köpekler uyutuluyor

İngiltere’de köpeklere, sahiplerinin bilgilerini bulunduran mikroçip takmak kanunlar gereğince zorunlu. Hanelerin yüzde 53’ünün evcil hayvanı, yüzde 29’unun ise köpeğinin olduğu ülkede, hayvan sahipleri iletişim bilgilerini ya da adresini değiştirdiği zaman mikroçipteki bilgilerin de güncellenmesi gerekiyor.

Yerleşim yerlerinde görülen sahipsiz köpekler, ihbar edildiğinde belediye ekiplerince toplanıyor. Toplanan sahipsiz hayvanlar önce gerekli bakımları yapılmak üzere bir merkeze alınıyor, daha sonra barınaklara teslim ediliyor. Barınaklarda yer bulunamaması durumunda ise sivil toplum kuruluşları bu hayvanları teslim alıyor.

Sahipsiz hayvanların yasalar gereğince bir hafta boyunca sahipleri tespit edilmeye çalışılıyor. Bir haftalık süreçte sahibi bulunamayan, barınağa alınamayan, bir derneğin teslim almadığı ya da sahiplenilmeyen hayvanlar uyutuluyor.

Günlük ortalama 21 köpeğin uyutulduğu tahmin edilen İngiltere’de barınaklar kapasiteyi aştığı için sahiplendirme teşvik ediliyor.

Yunanistan sahipsiz hayvan sayısının artmasının önüne kısırlaştırmayla geçiyor

Yunanistan’da sahipsiz hayvanların bakımı konusunda gönüllü kuruluşlar ön plana çıkıyor. Ülkedeki sahipsiz hayvanların bakımı 2021’de çıkan kanunla belediyelerin sorumluluğuna geçti ancak sivil toplum kuruluşları da bu alanda görev alıyor.

Gönüllü kuruluşlar devlet fonlarından istifade edemiyor ve kendi oluşturdukları imkanları kullanıyor. Yunanistan meclisinden 2021’de geçen yasada evcil hayvanların korunmasıyla ilgili birçok uygulama bulunuyor ve buna göre belediyelere sahipsiz hayvanlar konusunda devlet bütçesinden ayrılan pay da yükseltildi.

Yasa gereğince evcil hayvanlar çevrim içi sistemle kayıt altına alınıyor. Ülkede evcil hayvanların kısırlaştırılması zorunlu ancak bunların yavrularını kimin sahipleneceğinin bildirilmesi şartıyla sadece bir kez doğum yapmalarına müsaade ediliyor.

Sahipsiz hayvanlar, belediyeler tarafından toplandıktan sonra gerekli aşıları, tedavisi yapılıp kısırlaştırıyor ve çip takılıp kayıt altına alınıyor. Üç ay boyunca barınaklarda sahiplendirilmeyi bekleyen hayvanlar, bu süre sonunda doğal alanlarına geri bırakılıyor.

İtalya’da yeniden sahiplendirilemeyen hayvanlara barınakta bakılıyor

İtalya’da sahipsiz hayvanlarla başa çıkabilmek için çeşitli yasalar uygulanıyor. Ekipler tarafından yakalanan sahipsiz hayvanlar önce veterinere götürülüyor, sağlık taramasından geçirilerek herhangi bir çipi bulunup bulunmadığı kontrol ediliyor. Çipi olmayanlar yasa gereğince bölgesel ya da yerel yönetimler tarafından finanse edilen barınaklara bırakılıyor.

Ülkede, hayvanların sahipsiz kalmaması, kötü muamele görmemesi, kısırlaştırılması, yeniden sahiplendirilene kadar barınaklarda bakılması, hayvanların deneysel testlerde kullanılmasının yasaklanması ve sadece tedavi edilemeyenlerin uyutulması için 1991’de 9 maddeden oluşan “281” numaralı yasa çıkarıldı.

Bu yasa ve daha sonra yapılan ek kanuni düzenlemeler çerçevesinde hayvanlara kötü muamelede bulunanlar, 3 aydan 18 aya kadar hapis ya da 5 bin ile 30 bin avro arasında para cezasına çarptırılabiliyor. Yasa gereğince belediyeler, daha önce yakalanan köpeklerin uyutulduğu barınakları hayvan rehabilitasyon merkezine çevirdi ve yeniden sahiplendirme kampanyaları başlattı.

Terk edilmiş ya da sahibinin ceza ödemeye razı olup bıraktığı hayvanlar, 60 günün sonunda başka biri tarafından sahiplenilebiliyor. Sahiplendirilemeyen hayvanlar da barınaklarda tutuluyor. Sağlık ya da saldırganlık durumu nedeniyle evcilleştirme sürecinden başarılı çıkamayan hayvanlar, ilgili mercilerin onayı doğrultusunda uyutulabiliyor.

İsviçre’de hayvan hakları anayasal güvence altında

İsviçre’de köpeklere mikroçip takılması ve bilgilerinin kayıt edilmesi zorunlu. Bu uygulamanın sahipsiz kediler için de yapılması düşünülüyor.

Hayvanların onurunun korunmasını garanti altına almak için 1992’de yasa çıkaran İsviçre, bu canlıları anayasal olarak tanıyan ilk ülke. İsviçre’de, hayvanların “onurunu ve refahını aşağılamak” kanunen yasak. Farklı kanunlarla da hayvanların takibi ve kısırlaştırılması gibi tedbirler alan ülkede, bazı bölümlerindeki yaklaşık 300 bin kedi dışında sahipsiz hayvan görülmüyor.

İsviçre’de sokaklardaki sahipsiz hayvanlar ekipler tarafından toplanıp barınağa götürülüyor ve sahibinin gelip onu alması için 2 ay yasal süre tanınıyor. Belirlenen sürede sahibi bulunamayan hayvanlar, sahiplendirilmek üzere başkasına verilebiliyor. Barınaklarda sahiplendirilemeyen hayvanların uyutulması yöntemine başvurulmazken, bu uygulama sadece aşırı saldırgan ve hasta hayvanlar için yapılıyor.

İsviçre’de devlete ait barınak bulunmuyor ve tüm hayvan barınakları, özel kuruluşlar veya sivil toplum kuruluşlarınca idare ediliyor. Ülkede resmi kayıtlı yaklaşık 60 barınak bulunurken, küçük çaplı ve resmi kaydı olmayanların sayısının 300’e yaklaştığı tahmin ediliyor.

Sokaklara hayvan bırakan ve hayvanlarını terk edenler için cezai yaptırımların olduğu ülkede, cezalar kantondan kantona değişiklik gösterirken, para ve hapis cezası olarak uygulanabiliyor.

Hayvanseverler ve gönüllülerin bağışlarıyla finanse edilen barınaklar, belediyeler ve hükümetle projeler konusunda anlaşmalar yapabiliyor.

İsveç’te hastalıktan acı çeken ya da insanlara zarar veren köpekler izinle uyutuluyor

İsveç’te 1908 yılından bu yana derneklerin açtığı barınaklarda köpekler kayıt altında tutuluyor ve sahiplenilmesi sağlanıyor. Ülkede 2001’de çıkan yasa gereğince köpeklere çip takılması zorunlu ve kayıt altındaki 1 milyon köpekten 200 bine yakını derneklerin yönettiği barınaklarda yaşamlarını sürdürüyor.

Barınaklardaki hayvanların sahipleri bulunsa dahi bazı özel durumlarda onlara teslim edilmiyor ve hayvana ömrünün sonuna dek bakılıyor.

Belediye, polis ve barınaklar, sahipsiz hayvanlarla ilgili işbirliği içinde çalışıyor ve sokakta sahipsiz köpek görüldüğünde polis, hayvanı alarak en yakın barınağa götürüyor. Sağlık kontrollerinin de yapıldığı barınaklarda sahipsiz hayvanlar için 24 saat hizmet veriliyor.

İsveç’te 2007’de çıkarılan yasaya göre, köpekler hastalık ya da yaşlılığa bağlı acı çekmesi veya insanlara zarar vermesi durumunda belediyelerin izniyle uyutuluyor.

Doğu Avrupa’da toplama, sahiplendirme ve uyutulma işlemleri uygulanıyor

Polonya’da sahipsiz hayvanların sorumluluğu belediyelere ait. Sokakta sahipsiz hayvan gören vatandaşlar, durumu “Eko Patrol” adlı belediyenin özel ekiplerine ihbar ediyor ve bu ekipler, yakalanan hayvanın çip kontrolünü yapıyor.

Yakalanan hayvanda çip varsa sahibine iade edilmesi süreci başlatılıyor, çip bulunmayanlara ise çip takılmasının ardından 2 haftalık karantina, aşılama ve kısırlaştırma uygulanıyor, bu uygulamaların ardından hayvanlar barınaklara yerleştiriliyor.

Polonya genelinde sokak hayvanları için yaklaşık 230 barınak bulunuyor ve bunlardan 105’i belediyeler, 73’ü girişimciler, 52’si de hayvan koruma kuruluşlarınca yönetiliyor.

Polonya yasalarına göre, çok geçerli bir sebep yoksa hayvanlar uyutulmuyor. Barınağa götürülen hayvanlara ancak tedavi edilemeyecek durumdaysa, görme engelli bir yavruysa veya çevreye tehdit oluşturuyorsa uyutulma işlemi yapılıyor.

Hayvanlara kötü muamelede bulunanlar para cezasına çarptırılabiliyor hatta 2 yıla kadar hapisle cezalandırılabiliyor.

Estonya

Estonya’da evcil hayvanlar kısırlaştırılıyor ve mikroçip takılarak takip edilebiliyor. Sokaklarda neredeyse hiç sahipsiz köpeğin olmadığı ülkede, kısırlaştırılmamış ve çip takılmamış kediler dışarıya bırakıldığı için sokaklardaki kedi sayısı daha fazla.

Ülkede sahipsiz hayvanlarla ilgili yasa gereğince sokaklardaki sahipsiz hayvanların toplanması zorunlu. Toplanan hayvanların sahibinin tespiti ya da yeni bir yuva bulunması için iki hafta bekleniyor. Bu süre sonunda ise hayvanlar uyutulabiliyor.

Söz konusu iki hafta süresince hayvana uygun yaşam koşulları sağlanıyor ve gerektiği takdirde tıbbi tedavi uygulanıyor, süreçteki tüm masraflar belediyeler tarafından karşılanıyor.

Barınaklarda yasal sürede sahibi bulunamayan hayvanlar, masrafları daha fazla karşılanamadığı durumlarda da uyutulabiliyor.

Letonya

Letonya’daki yasalar gereği, sahipsiz hayvanlar için yerel yönetimler barınak inşa ediyor, hayvanların bakımını gerçekleştiriyor.

Belediyeler ayrıca sahipsiz hayvanların barınması ve bakımı için gerçek veya tüzel kişilerin gözetiminde hayvan barınaklarıyla anlaşmalar yapıyor.

Hayvanları Koruma Kanunu’nun 50. maddesine göre, hayvanın tedavi edilemez bir hastalığı varsa, yaşlanma sürecinde dönüşü olmayan sağlık durumları ortaya çıkmışsa, saldırganlığı nedeniyle insanlar veya diğer hayvanlar için tehlikeli hale gelmişse, bulaşıcı hastalıklarla mücadele programına alınmışsa veya hayvan sahibi talep etmişse uyutulma işlemi yapılıyor.

Barınaklara alınan sahipsiz hayvanlardan 14 günlük sürede eski sahibi bulunamamış veya sahiplendirilememiş olanları 15. günden itibaren uyutmak, yasal hak olarak öne çıkıyor.

Anadolu Ajansı. Referans bağlantısı here.