AA muhabirinin, Shell, Uluslararası Gaz Birliği ve ABD Enerji Enformasyon İdaresi’nden (EIA) derlediği bilgilere göre, geçen yıl 75 milyon tona yakın LNG ihraç eden ABD, dünya satışlarında 3’üncü sırada bulunurken, 2’inci sırada 81,3 milyon tonla Katar yer aldı. LNG arzında 1’inci sırada ise 83 milyon tonla Avustralya bulunuyor.
EIA, Aralık 2021’de yayımladığı son raporda, ABD’nin ilk kez Şubat 2016’da LNG ihraç etmeye başladığını ve 2020’de en büyük üçüncü LNG ihracatçısı olduğunu kaydetti.
Bu yılın sonunda yeni terminallerin aktif hale geleceğine değinen EIA, “Yıl sonunda hizmete girecek yeni terminallerle ABD dünyanın en büyük LNG ihracat kapasitesine sahip olacak.” değerlendirmesinde bulundu.
Asya ve Avrupa’nın artan doğal gaz ihtiyacını karşılayabilecek sayılı kaynaklardan sayılan ABD, LNG kapasitesine yıldan yıla yaptığı yatırımları artırıyor.
2019’da 33 milyon ton LNG ihraç eden ABD, 2020’de 44,8 milyon ton, 2021’de ise 75 milyon tona yakın LNG ihraç etti. ABD’nin ihraç ettiği LNG’nin yüzde 45’e yakını Asya’ya yüzde 41’i Avrupa’ya kalanı ise Amerika kıtasındaki ülkelere gidiyor.
Her yıl yeni LNG talep rekoru kırılan küresel piyasalarda 2022’de de yeni bir talep rekorunun kırılması bekleniyor.
EIA’nın raporuna göre, 2022 sonunda dünyadaki LNG talebinin yüzde 22’sini ABD tek başına karşılayabilecek durumda olacak.
ABD’nin 2025’e kadar küresel piyasalarda LNG ihracatçısı liderliği pozisyonunu sürdürmesi beklenirken, söz konusu yılda Katar’ın yeni yatırımlarının hayata geçmesi ve Katar’ın liderliği alması öngörülüyor.
ABD, 2021’de Avrupa Birliği üyesi ülkeler ve Birleşik Krallık tarafından ithal edilen tüm LNG’nin yüzde 26’sını göndererek Avrupa’nın en büyük LNG kaynağı oldu. ABD’yi yüzde 24 ile Katar ve yüzde 20 ile Rusya izledi.
Geçen yıl ihraç ettiği LNG’yi en çok artıran ülke de 25 milyona yakın yükselişle ABD oldu. Küresel piyasalarda geçen yıl 380 milyon ton olarak gerçekleşen LNG ticaretinin 2040’ta 700 milyon tona ulaşması bekleniyor.
ABD’de halihazırda 6 LNG terminali aktif olarak çalışıyor. Bunlardan Cove Point 2018’de inşa edildi ve yıllık 5,25 milyon tonluk sıvılaştırma kapasitesine sahip.
ABD’nin Sabine Pass LNG terminali ise 2016’da iki üniteyle inşa edildi ve yıllık 10 milyon tonluk kapasitesi bulunuyor. Sabine Pass terminaline ek bir ünite de 5 milyon tonluk kapasiteyle 2019’da inşa edildi.
Corpus Christi LNG terminali ise 4,5 milyon tonluk iki ayrı üniteyle 9 milyon tonluk kapasiteye sahip ve 2019’da inşa edildi. Corspus Christi’nin üçüncü ünitesi ise 4,5 milyon ton yıllık kapasiteyle geçen yıl aktif hale getirildi.
Yıllık sıvılaştırma kapasitesi 4 milyon ton olan Cameron LNG terminalinin 2019’da ilk ünitesi aktif hale geldi. İkinci ve üçüncü üniteler ise 8 milyon tonluk toplam kapasiteyle 2020’de inşa edildi.
ABD’nin diğer LNG terminalleri olan Freeport LNG’nin 5,10 milyon kapasiteli bir ünitesi, 10,20 milyon ton yıllık kapasiteli de iki ayrı ünitesi bulunuyor.
Elba Island LNG terminalinin ilk 2 ünitesi 750 bin ton kapasiteyle 2019’da inşa edildi. Elba Island’ın son ünitesi ise 2020’de 1,75 milyon ton kapasiteyle hizmete alındı.
Yeni LNG terminalleri devreye alınacak
ABD, küresel LNG piyasasında yerini sağlamlaştırmak için yatırımlarını da sürdürüyor.
Yıllık 10 milyon ton sıvılaştırma kapasiteli Calcasieu Pass terminali Louisiana’da bu yılın sonunda faaliyete geçecek.
Sabine Pass’ın 5 milyon kapasiteli yeni terminali 2023’te hizmete alınacak. Golden Pass LNG terminalinin de iki ünitesi 2024, bir ünitesi 2025’te aktif hale gelecek. Bu terminalin toplam kapasitesi ise 15,6 milyon ton olacak.
ABD’de faaliyet gösteren ve çeşitli hizmetler sunan 160’tan fazla LNG tesisi bulunuyor. Bazı tesisler ABD’den doğal gaz ihraç ediyor, bazıları eyaletler arası boru hattı sistemine veya yerel dağıtım şirketlerine doğal gaz tedariki sağlıyor, diğerleri ise talebin yoğun olduğu dönemlerde doğal gazı depolamak için kullanılıyor. Ülkede araç yakıtı veya endüstriyel kullanım için LNG üreten tesisler de bulunuyor.
ABD’de enerji piyasalarını düzenleyen bağımsız federal kuruluş FERC’den alınan bilgiye göre ise inşa halinde olmayan ancak onaylanan 13 LNG terminali bulunuyor. Onay alamayan ancak projelendirilmiş terminal sayısı ise 6 olarak kayıtlara geçti.
ABD LNG’si Rus gazının yerini doldurur mu?
Bu yıl ocakta ABD’den Avrupa’ya yaklaşık 4,5 milyon ton LNG ihraç edildi. Avrupa’da tüketilen gazın yaklaşık üçte biri Rusya’dan geliyor. Ancak Rusya’nın enerji devi Gazprom’un ocakta AB ülkelerine gönderdiği doğal gaz yüzde 40 düşüşle 5,8 milyon tona geriledi.
Sadece ocak rakamlarına bakıldığında, ABD gaz ihracatı, Rusya’nın Avrupa’ya yaptığı teslimatların yüzde 70-80’ini karşılayabilir.
Ancak geçen yılı baz alındığında ABD, Rusya’nın Avrupa’ya gönderdiği gazın kabaca yüzde 40’ını karşılayabilir.
Araştırma firması Rystad Energy’ye göre, ABD’de bu yıl tasarım veya inşaat aşamasında olan tesislerin toplam kapasitesi de ABD’nin pozisyonunu kuvvetlendirecek.
Ancak LNG tesislerinin inşası üç ila dört yıl sürüyor. Bu da Almanya’nın dile getirdiği iki LNG terminali başta olmak üzere ABD’den yeni kapasiteyle LNG’nin Avrupa’ya gönderilmesi için en erken tarihin 2025 olduğunu gösteriyor.
Arz tarafı, özellikle Asya’dan kaynaklanan yeni talebi karşılayamazsa bu kış Avrupa’da yaşanan gaz stoklarının azalması durumu küresel bir hale dönüşebilir ve bu gelişme dünya çapında LNG teminine yönelik bir çekişmeye zemin hazırlayabilir.
ABD’den sağlanacak LNG’nin Avrupa’nın gaz ihtiyacını karşılayacak seviyelere ulaşıp ulaşmayacağı merak edilirken, 11 ABD’li senatör ise 3 Şubat tarihli bir mektupta Enerji Bakanı Jennifer Granholm’u “ABD’nin doğal gaz ihracatını sınırlamak için hızlı harekete geçmeye” çağırdı.
Özellikle ABD’nin Avrupa’ya ikame gaz ulaştırma çalışmaları, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in kıtaya karşı doğal gaz üzerinden kurduğu baskının azaltılmasına yardımcı oluyor.
ABD Başkanı Joe Biden’in Avrupa için ABD’nin sağlayabileceğinin ötesinde LNG bulmaya çalışması, Katar Emiri ile görüşmesi ve Japonya’yı LNG’nin bir kısmını Avrupa’ya yönlendirmeye ikna etmesi son aylarda yaşanan önemli gelişmelerden bir kaçı olarak göze çarpıyor.