Ürettiği 35,8 milyon ton çelikle geçen yıl Avrupa’nın en büyük çelik üreticisi konumuna yükselen Türkiye, bu yıl miktarda yüzde 10, değerde ise yüzde 15’lik ihracat artışı hedefliyor.
AA muhabirinin Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerinden derlediği verilere göre, çelik sektörü, geçen ay 1 milyar 56 milyon 325 bin dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Sektörün ihracatı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7’lik azalış kaydetti.
Çelik sektörü ihracatının Türkiye’nin ihracatından aldığı pay Ocak 2021’de yüzde 7,8 oldu.
Sektör, geçen ay en fazla ihracatı 111 milyon 57 bin dolar ile İsrail’e yaptı. İsrail’i, 70 milyon 652 bin dolarla İspanya ve 53 milyon 446 bin dolarla Irak takip etti.
Ülke grupları baz alındığında, çelik sektörünün en fazla ihracat yaptığı bölge Avrupa Birliği (AB) ülkeleri oldu. Ocak 2020’de AB ülkelerine 389 milyon 579 bin dolarlık ihracat yapan sektör, bu yılın aynı dönemindeki yüzde 20,5’lik düşüşe karşın 309 milyon 568 bin dolarla yine en fazla ihracatı bu bölgeye gerçekleştirdi.
AB’yi, ihracatın yüzde 8,3 azalış gösterdiği Orta doğu ülkeleri takip etti. Orta Doğu ülkelerine geçen ay 234 milyon 666 bin dolarlık ihracat yapıldı.
“Geçen yıl sadece Çin, Rusya, Türkiye, İran ve Vietnam’ın üretiminde artış görüldü”
Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Aslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, küresel olarak ham çelik üretiminin geçen yıl 2019’a göre yüzde 0,9 azalışla 1 milyar 864 milyon tona gerilediğini bildirdi.
Aslan, dünya çelik üretiminin yüzde 56,5’ini temsil eden Çin’in geçen yıl yüzde 5,2 büyüdüğünü ifade ederek, Çin’in dışında kalan 811 milyon tonluk çelik üretimi kısmında ise yüzde 7,7 daralma yaşandığını kaydetti.
Geçen yıl küresel çelik üretiminde ilk 15 sıralamasında yer alan ülkelerden sadece Çin, Rusya, Türkiye, İran ve Vietnam’ın üretiminde artış görüldüğünü aktaran Aslan, Hindistan, Japonya, ABD, Almanya ve İtalya’nın üretimlerinde ise çift haneli düşüşler yaşandığını söyledi.
Aslan, “Türkiye’nin çelik üretimi geçen yıl yüzde 6 artarak 35,8 milyon tona ulaştı. Gururla söyleyebiliriz ki küresel ham çelik üretiminde 8’inci sırada yer alan Türkiye, 2020 sonu itibarıyla Almanya’yı geçerek dünyanın 7’nci büyük üreticisi konumuna yükseldi. Böylelikle ülkemiz, Avrupa’nın en büyük çelik üreticisi oldu.” diye konuştu.
“2021’in ilk yarısında fiyatların bir dengeye ulaşacağını umuyoruz”
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle 2020 yılının özellikle ikinci çeyreğinde çelik sektöründe ciddi daralma yaşandığını ifade eden Aslan, şunları kaydetti:
“Özellikle büyük çelik üreticileri bu süreçte üretimlerini kısmak zorunda kaldı. Fakat dördüncü çeyrek itibarıyla talep tekrar geri geldi ancak çelik üretiminde kullanılan ham madde fiyatlarında artış yaşandı. Öyle ki 2021 yılının ocak ayına gelindiğinde hurda ve cevher gibi başlıca sıvı çelik üretim girdilerinin fiyatları bir önceki yılın başlarındaki fiyatların neredeyse 2 katına yaklaştı. Söz konusu girdi fiyatlarında düşüş trendinin başlaması ve kalıcı olması neticesinde fiyatlar daha makul seviyelere dönebilir. 2021 yılının ilk yarısında fiyatların bir dengeye ulaşacağını umuyoruz.”
Aslan, 2021 yılı için çelik sektörünün ihracatının salgındaki normalleşme beklentileri kapsamında, miktarda yüzde 10 artışla yaklaşık 23 milyon tona ulaşacağını, değerde ise yüzde 15 artışla yaklaşık 15 milyar dolar seviyelerinde gerçekleşmesini beklediklerini söyledi.
Aslan, AB’deki kotalar, ABD’deki ithalat ve ticaret politikası vergileri nedeniyle 2021 yılında bu pazarlarda ihracat artışı beklemediklerini ancak Güneydoğu Asya, Latin Amerika ve Batı Afrika’ya daha çok odaklanarak bu pazarlara yönelik ihracatı önceki yıla göre artırmayı hedeflediklerini belirtti.
“20 yıldır rekabet ettiğimiz Çin’e tekrar ihracata başladık”
Adnan Aslan, Kovid-19 salgınıyla birlikte tedarik zinciri özelinde yeni bir döneme girildiğini ifade ederek, sektör için alternatif pazarlara yönelmenin her zamankinden daha çok önem taşıdığını vurguladı.
Türk çelik sektörünün, ihracat performansını geçmişten bir adım öteye taşıma anlamında kendine bir çıkış yolu yarattığını belirten Aslan, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Burada kriz yönetimi konusunda oldukça tecrübeli ve büyük bir birikime sahip olmanın avantajını da kullandık. Engelleri aşabilmek için hem eski pazarlara yöneldik hem de yeni pazarlarda varlığı artırmaya çalıştık. Bugün, 20 yıldır rekabet ettiğimiz ülke olan Çin’e tekrar ihracata başladık. Onun yanı sıra Çin’deki gelişmelerden kaynaklı Uzak Doğu pazarlarımızı geri kazanabildik. Bununla birlikte Afrika ve Güney Amerika’ya olan ihracatımızı da artırabildik. Böylelikle Avrupa ve ABD’de yaşadığımız daralmanın hiç olmazsa orada karşılığını yaratabilmiş olduk.”
Kovid-19 sonrasında çelik talebinin küresel olarak artmasını, bunun Türkiye’nin çelik üretimi ve ihracatının yükselmesine katkı sağlamasını beklediklerini kaydeden Aslan, bu durumda üretim ve ihracat yapan firmalara ilginin giderek artacağını söyledi.