Geçen haftadan bu yana Rusya ile ABD ve NATO arasında Ukrayna nedeniyle yükselen tansiyon, Avrupa’nın doğal gaz ihtiyacının yüzde 40’ını karşılayan Rusya’ya yaptırım uygulanmasına yönelik senaryoların tartışılmasına yol açtı.
Söz konusu yaptırımların hayata geçirilmesi durumunda, artan gerilimin Avrupa’nın gaz tedarikini riske sokacağı düşünülürken, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Enerjiden Sorumlu Üyesi Kadri Simson, geçen hafta yaptığı açıklamada, ortak ülkelerle Avrupa’ya gaz arzını artırma ihtimalini görüştüklerini bildirdi.
İsimlerinin açıklanmasını istemeyen ABD Ulusal Güvenlik Konseyi ve Dışişleri Bakanlığından üst düzey yetkililer de Rusya’nın doğal gazı kesmesi ihtimaline karşılık Avrupa’nın ihtiyacının karşılanması için Asya, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’daki doğal gaz üreticileriyle görüştüklerini belirtti.
Bu ülkeler arasında dünyanın en büyük sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) tedarikçilerinden Katar’ın da bulunduğu ifade edilirken, ABD Başkanı Joe Biden’ın gelecek hafta Beyaz Saray’da Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani’yi ağırlayacağı ve bu konuları görüşeceği tahmin ediliyor.
“ABD, Avrupa’ya bir süredir önemli miktarlarda LNG gönderiyor”
Brookings Enstitüsü Enerji Güvenliği ve İklim İnisiyatifi Müdürü Samantha Gross, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Birliğe gelecek ekstra kapasitenin LNG’den sağlanabileceğini söyledi.
Avrupa’nın alternatif gaz rotalarının netleşmeye başladığını dile getiren Gross, “ABD, Katar ve Avustralya, dünyanın en büyük LNG üreticileri ve Avrupa için ilk başvurulabilecek noktalar. Biden yönetimi kimlerle görüştükleri konusunda çok temkinli ancak bu ülkeler en muhtemel adaylar.” dedi.
Gross, ABD’nin Avrupa’ya bir süredir önemli miktarlarda LNG gönderdiğini belirterek, “Belki bu miktar biraz daha artırılabilir ancak son dönemde ABD’nin dünyanın en büyük LNG ihracatçısı konumuna gelmesi, endüstrinin yüksek enerji fiyatları noktasında ne kadar sıkı çalıştığını gösteriyor. Bu nedenle geriye kalan çok fazla LNG kapasitesi olup olmadığı da şüpheli.” diye konuştu.
Farklı destinasyonlara gidecek LNG kargolarının Avrupa’ya yönlendirilebileceğini de söyleyen Gross, şunları kaydetti:
“Bir miktar LNG’nin Asya’dan Avrupa’ya yönlendirileceğine eminim ancak vanaların yaptırımlara karşı tamamen kapatılması durumunda bu LNG, Rus boru gazını ikame etmeye yeterli değil. Eğer Rusya Avrupa’ya boru gazı ihracatını azaltır veya tamamen durdurursa, bu küresel gaz tedariki için de önemli bir kayıp olur. Farklı kaynaklardan karşılanabilir ve taşınması kolay olan petrolün aksine, doğal gaz hususi boru hatları ya da LNG altyapısıyla taşınabiliyor. Bu da her yerde bulunmuyor. LNG talebi ani bir şekilde artarsa, bu tüm LNG müşterilerini etkiler. LNG’nin büyük bir kısmı uzun dönemli sözleşmelerle tedarik ediliyor ancak talebin aniden artması her yerde ciddi bir baskı yaratacaktır.”
“Avrupa’ya gaz tedarikinin durması küresel enerji sektörünü de olumsuz etkiler”
Avrupa Politika Merkezi Analisti Marco Giuli de sadece Ukrayna üzerinden yapılan sınırlı bir gaz akışı kesintisi durumunda, bundan etkilenen AB ülkelerinin depolama kapasitelerini kullanarak kesintiyle başa çıkabileceklerini, ama Ukrayna üzerinden iletilen gaz miktarında hali hazırda tarihi bir düşüş görüldüğünü ifade etti. Giuli, “Rusya tedarikinin tamamıyla ortadan kalkması ise şu anda çok uzakta görünüyor.” dedi.
Giuli, küresel gaz arzının daralmasıyla yüksek enerji fiyatlarının görüldüğüne işaret ederek, “Bu şartlar altında Rusya dışında çok fazla yedek kapasite yok. Rusya’nın arz kesintilerinin ikamesi ancak depolama ve LNG rotalarının değiştirilmesiyle sağlanacaktır. Bu da LNG kargo rotalarının Asya’dan Avrupa’ya yönlendirilmesi için Avrupa’daki fiyatların uygun seviyede olmasından geçiyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Rusya’nın Avrupa’ya gaz tedarikini durdurmasının küresel enerji sektörünü de olumsuz etkileyeceğini dile getiren Giuli, şunları ifade etti:
“Örneğin, Rusya’nın uluslararası fon transferi sistemi SWIFT’ten çıkarılması ticari işlemleri derinden etkileyebilir ve sadece doğal gaz piyasalarında değil ham petrol ve petrol ürünleri piyasalarında da fiyat artışlarına yol açabilir. Ancak yine de bu şu anda olası bir senaryo olarak görünmüyor. Arz daralması dönemlerinde, Rusya karşıtları enerji sektörü için belirli muafiyetleri tercih edebilir.”