Anglosakson bir ülke olarak Washington’ın Pekin’i her alanda kuşatma stratejisinin tuzağına yakalanan Avustralya, en büyük ticaret ortağı ve küresel tedarik zinciri merkezi Çin’le ilişkilerini tabuta koyup son çiviyi de çaktı. ABD’nin Hint-Pasifik bölgesinde kurduğu NATO benzeri oluşumlardan AUKUS’a dahil olup ABD’den nükleer denizaltı filosu alma anlaşması yaparak Çin’i kızdıran Avustralya, 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana en büyük stratejik değişimi de açıkladı. Ve tabii bu, tümüyle ABD’nin yanında saf tutarken Çin’e karşı askeri konumlanma ve yapılanma anlamına geldi.
Avustralya’nın eski Savunma Kuvvetleri Başkanı Angus Houston ve eski Savunma Bakanı Stephen Smith’in hazırladığı 2023 Savunma Stratejik İncelemesi’ni, Başbakan Anthony Albanese ile Savunma Bakanı Richard Marles açıkladı.
Marles “Bugün, 35 yıl sonra ilk kez, Avustralya Savunma Kuvvetleri’nin misyonunu yeniden şekillendiriyoruz” dedi. Albanese, “Bu inceleme, geleceğin bizi şekillendirmesini beklemek yerine geleceği şekillendirecek” iddiasında bulunurken tavsiyelerinin Avustralya’yı ‘daha kendine güvenen, daha hazırlıklı ve daha güvenlikli’ yapacağını söyledi.
Acil gündemli 2023-2025, 2026-2030 ve 2031 ile sonrasını kapsayan 3 döneme ayrılan raporun acil tavsiyelerini yerine getirmek için hükümet 12 milyar ABD doları harcayacak.
110 sayfalık incelemede 9 kez bahsedilirken asla ‘düşman’ olarak tanımlanmayan Çin’e karşı vaziyet alma stratejisinin ana hatları şöyle:
* İttifak ortağımız ABD artık Hint-Pasifik’in tek kutuplu lideri değil. ABD ile Çin arasındaki yoğun rekabet, bölgemizin ve zamanımızın belirleyici özelliği.
* 2. Dünya Savaşı sonrası herhangi bir ülkenin en büyük ve en iddialı askeri yığınağını Çin gerçekleştiriyor. Çin, stratejik niyetiyle ilgili Hint-Pasifik bölgesine şeffaflık veya güvence sunmaksızın askeri yığınak yapıyor.
* Çin’in Güney Çin Denizi üzerindeki egemenlik iddiası, Hint-Pasifik’teki küresel kurallara dayalı düzeni, Avustralya’nın ulusal çıkarlarını olumsuz yönde etkileyecek şekilde tehdit ediyor.
* ABD ile yakın işbirliği, Hint-Pasifik’te denge ve istikrar sağlamanın merkezi. Avustralya’nın stratejik kültürü uzun süredir büyük güç ittifakına dayanıyor. ABD ile ittifakımız, Avustralya’nın güvenliği ve stratejisi için merkezi olmaya devam edecek.
* Artık amaca uygun olmayan orduyu olası herhangi bir düşmanı caydırabilecek bir savaş gücüne dönüştürmeliyiz.
* Avustralya ordusu havadan, karadan ve denizden saldırma, kuzey üslerini güçlendirme ve daha fazla asker toplama yeteneğini geliştirecek. Uzun menzilli caydırıcılık bakımından düşmanları kol mesafesinde tutmak için füzeler, denizaltılar ve siber araçlara başvuracak.
* ABD ve Britanya ile AUKUS yoluyla nükleer enerjili denizaltılara yapılan yatırımlar, ülkenin savunma yetenekleri için en önemli öncelik. Çok az uyarıyla seyir füzesi yağmuruyla misilleme yapabilecek uzun menzilli nükleer enerjili hayalet denizaltılar geliştirilecek.
* Yeni nükleer enerjili denizaltıların yeteneklerini tamamlamasını sağlamak için boyutu, yapısı ve bileşimi bakımından donanmanın yüzey muharebe filosunun bu yıl kısa ve bağımsız bir incelemesi yapılacak.
* Avustralya ordusu özellikle ülkenin uçsuz bucaksız kuzeyinde kıyı savunmasına artık daha keskin bir şekilde odaklanacak. Kuzey Avustralya’da hava üsleri, limanlar ve kışlaların büyütülmesi de önemli bir öncelik. Bu üslerdeki çalışmaların kapsamlı şekilde yükseltilmesi derhal başlamalı ve yakıt depolama ve ikmal sorunları düzeltilmeli.
* Uzun menzilli hassas vuruş silahlarının çoğalmasıyla belirginleşen modern savaştaki füze çağının yükselişi, Avustralya’nın coğrafi tecridinden edindiği faydaları, mesafe konforunu ve niteliksel bölgesel yetenek üstünlüğünü radikal şekilde azalttı.
* Dolayısıyla ordu, kuzey kara ve deniz sahalarında kıyısal operasyonlar için optimize edilmeli ve uzun menzilli saldırı kabiliyeti kazanmalı. Buna koşut kara odaklı projeler kesintiye uğramalı. Örneğin 450 değil, sadece 129 piyade savaş aracı satın alınacak. Daha uzun menzilli HIMARS satın almak için kısa menzilli obüs topçu sistemleri geliştirmeye yönelik milyar dolarlık program rafa kalkacak. Ordunun mermi mühimmatlarını ateşleme menzili, başlangıçta 40 km’den 300 km’ye çıkacak ve hassas vuruşlu füzenin satın alınmasıyla, menzil 500 km’yi aşacak.
* 2024’ün ikinci çeyreğine kadar yerli füze endüstrisi geliştirme seçenekleriyle birlikte güdümlü silahların yerli üretimi hızla kurulmalı.
* Hesabı değiştirelim ki, hiçbir potansiyel saldırgan, çatışmanın yararlarının risklerinden daha ağır bastığı sonucuna varamasın.