Rahimi, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Olimpiyatlarda yarışan Fransız sporculara konulan başörtüsü yasağına ilişkin açıklama yaptı.
Rahimi, kadınların nasıl giyinmek istediklerini seçme hakkına sahip olduğunu vurguladığı paylaşımında, “Dininiz, inançlarınız ve sporunuz arasında seçim yapmak zorunda kalmamalısınız. Fransız sporcuların yapmaya zorlandığı şey bu.” ifadelerini kullandı.
Din, dil, ırk ve giyim tarzları fark etmeksizin Olimpiyat Oyunları için bir araya gelen tüm sporcuların “aynı yarışma ve kazanma hayalini” paylaştığını belirten Rahimi, ayrımcılığın sporda, özellikle de olimpiyatlarda yeri olmadığını kaydetti.
2024 Paris Olimpiyat Oyunlarında ülkesini temsil edecek Fransız koşucu Sounkamba Sylla’nın açılış törenine başörtüsü ile katılmasına izin verilmemesi çok sayıda tepkiye yol açmıştı.
Fransa’yı 4×400 metre bayrak yarışı müsabakalarında temsil edecek Sylla, etkinliğin açılış töreninde şapka takarken, Olimpiyatlardaki başörtüsü yasağı sadece Fransa vatandaşı sporcuları kapsadığı için Avustralyalı sporcu Rahimi törene başörtüsüyle katılabilmişti.
Fransız sporcular ev sahipliği yaptıkları Olimpiyatlarda başörtüsü takamıyor
Olimpiyat Oyunlarını düzenlemekten sorumlu organizasyon olan Uluslararası Olimpiyat Komitesinin (IOC) bu kapsamda bir kısıtlaması olmamasına rağmen, Fransa Olimpiyatlarda yarışacak milli takım oyuncularına başörtüsü yasağı uyguluyor.
Fransa Spor Bakanı Oudea-Castera, 24 Eylül 2023’te Paris Olimpiyat Oyunlarında Fransız sporcuların başörtüsü takmasının yasaklandığını duyurmuş ve sporda “katı bir laiklik” rejimi uygulanmasından yana olduklarını belirtmişti.
Yasak kararı spor camiasından ve insan hakları kuruluşlarından tepki toplarken, Uluslararası Af Örgütü başta olmak üzere birçok kuruluş bir araya gelerek 24 Mayıs’ta, uygulanması kararlaştırılan yasağa karşı IOC’ye bir mektup göndermişti.
Mektupta hem Paris Olimpiyat Oyunlarında hem de tüm spor müsabakalarında başörtüsü takan Fransız sporculara yönelik tüm yasakların kaldırılması için IOC’dan Fransa’daki spor otoritelerine kamuya açık bir çağrıda bulunması talep edilmişti. Ancak insan hakları kuruluşlarının bu girişimi sonuçsuz kalmıştı.