Kurz’un “AB içinde aşıların nüfusa göre dağıtılmadığı, ülkelerin Sağlık Bakanlığı diplomatları ile aşı üretici firmalarının içeriği gizli tutulan anlaşmalar yaptığı” yönündeki iddialarına, iktidarın küçük ortağı Yeşiller Partisi tarafından yönetilen Sağlık Bakanlığınca karşı çıkıldı.
Sağlık Bakanlığı Genel Sekreteri Ines Stilling, basına yaptığı açıklamada, Kurz’un ifadelerinin aksine ilaç firmalarıyla görüşmelerin çok şeffaf bir ortamda gerçekleştiğini, her ülke gibi Avusturya’nın da ihtiyacı doğrultusunda aşı satın almak için gerekli görüşmeleri yaptığını kaydetti.
Stilling, Başkan’nın ifade ettiği gibi ülke temsilcileriyle ilaç firmaları arasında “pazarlarda yaşanan türde bir pazarlığını” yaşanmadığını, aşı konusunun devam eden bir süreç olduğunu, konuya ilişkin düzenli olarak Başbakanlığın bilgilendirildiğini söyledi.
Kurz’un partisi, diplomatların görevden alınmasını istiyor
Bu açıklama üzerine Kurz’un partisi ÖVP’den Sağlık Sözcüsü Gaby Schwarz, Birlik içinde bazı ülkelerin neden daha fazla aşı aldığı, neden AB liderlerinin kararlaştırdığı nüfusa göre aşı tedariki prensibinin ihlal edildiğinin açıklığa kavuşturulması için Sağlık Bakanlığının AB ile yaptığı anlaşmaların kamuoyuyla paylaşılması gerektiğini savundu.
Swarz, bu durumdan sorumlu tuttuğu Sağlık Bakanlığı üst düzey diplomatları Ines Stilling ve Clemens Martin Auer’in derhal görevden alınması çağrısında bulundu.
Sağlık Bakanlığından konuya ilişkin yapılan yazılı açıklamada, ocak ayında Avusturya’nın, kişi başına 3 doz aşı düşecek şekilde toplamda 24 milyon aşı siparişinde bulunduğu ve bütün üye ülkelerin de bu hesaplamayla hareket ettiği bildirildi.
Başbakan’ın açıklamaları
Avusturya Başbakanı Kurz, dün yaptığı açıklamada, Sağlık Bakanlığı ve ilaç firmaları arasında yapılan anlaşmanın şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşılması çağrısında bulunmuştu.
Başbakan Kurz, Kovid-19 aşılarının AB ülkelerinde nüfusa göre dağıtılması prensibinin uygulanmadığını, bu durumun ülkeler arasında adaletsiz dağıtıma yol açtığını söylemişti.
Kurz, AB liderlerinin Ocak 2020’de yaptığı görüşmenin ardından üye ülkelerin Sağlık Bakanlığı temsilcilerinin aşı üreticisi firmalarla “sevk ve idare toplantısı” adlı ayrı bir toplantı yaptığını, burada ilaç firmalarıyla diplomatların aşı pazarlığı yaptığını ileri sürmüştü.