Ülkede genel seçimlerin üzerinden 3 haftadan fazla zaman geçmesine rağmen hükümet kurma sürecinin yaşanan siyasi çıkmazdan ötürü başlatılamaması üzerine, Cumhurbaşkanı Alexander Van der Bellen, dün üç büyük partinin temsilcileriyle yaptığı görüşmeler sonrasında koalisyon görüşmelerinin başlatılması için yetkiyi kime vereceğini açıkladı.
Van der Bellen, seçimler sonrasında meclise girmeyi başaran siyasi partilerin aşırı sağcı Özgürlük Partisi (FPÖ) ve FPÖ Genel Başkanı Herbert Kickl ile koalisyon kurmak istememesi, Kickl’ın da olası bir hükümette başbakanlık görevinden feragat etmemesi nedeniyle oluşan durumu, “siyasi bir çıkmaz” olarak tanımladı.
Verdiği mühlete rağmen siyasi partilerin yaklaşımlarının değişmediğini dile getiren, geçen hafta yapılan görüşmelerde “aşırı sağcı FPÖ Genel Başkanı Kickl’ın kendisini başbakan yapacak bir koalisyon ortağı bulamadığını” belirterek Halk Partisi (ÖVP) ve SPÖ’nün, FPÖ ile hükümet kurmak istememelerine ilişkin nedenleri de sıraladı.
Cumhurbaşkanı Van der Bellen, “FPÖ ile koalisyon kurulması durumda liberal demokrasiye yönelik kaygılar, yetersiz Avrupa Birliği (AB) yanlısı tutum, ekonomik durumun zarar görmesi, (Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin’e yakınlık, bu nedenle özellikle güvenlik alanında diğer ülkelerin sınırlı istihbarat paylaşımında bulunacak olmasına yönelik çekinceler, aşırı sağcıların ayrıştırıcı ve ötekileştirici dili, ırkçı, aşırı sağcı oluşumlarla arasına mesafe koymaması” gibi nedenlerle ÖVP ve SPÖ’nün bu partiyle işbirliğine yanaşmadığını anlattı.
Bu yüzden hükümetin kurulması için farklı bir yola ihtiyaç duyulduğunu kaydeden Van der Bellen, “Hükümet kurmak için ÖVP Genel Başkanı Karl Nehammer’i yetkilendirdim. Kendisini de bu sabah bilgilendirdim.” dedi.
Van der Bellen, Nehammer’in SPÖ ile koalisyon görüşmelerine ivedilikle başlaması gerektiğini belirterek istikrarlı bir hükümet kurulması için üçüncü bir partiye de ihtiyaç duyulması durumunda kendisinin bilgilendirilmesini istedi.
Ciddi sınamalarla karşı karşıya olunduğunu ifade eden Van der Bellen, tarafların ciddi bir şekilde görüşerek bir sonuca varmaları gerektiğini sözlerine ekledi.