Avusturya’da iktidardaki merkez sağ Halk Partisi (ÖVP) ve Yeşiller Partisi tarafından meclise getirilen terörle mücadele yasa tasarısı başta Müslümanlar olmak üzere toplumun farklı kesimlerinin tepkilerine rağmen mecliste onaylandı.
Ülkede 2 Kasım 2020’de düzenlenen ve 4 kişinin ölümüne yol açan terör saldırısı sonrasında hazırlanan yasa tasarısı muhalefetin de desteğiyle meclisten geçti.
Mecliste kabul edilen yeni yasaya göre, teröre bulaştığı gerekçesiyle ceza almış kişilerin şartlı tahliye edildikten sonra belirli bir süre daha kontrol altında tutulmaları için elektronik kelepçe uygulanabilecek. Ayrıca terör nedeniyle hüküm giyen kişilerin ehliyetlerine de el konulacak.
Hizbullah ve DHKP-C’nin sembolleri yasaklandı
Ayrıca “dini saikli aşırıcılığın” suç unsuru olarak kabul edildiği yasa kapsamında Lübnan merkezli Hizbullah, Hizb-ut Tahrir ve Kafkas Emirliği isimli örgütlerin sembollerinin yanı sıra ırkçı Kimlikçiler hareketi ve terör örgütü DHKP-C’nin de sembolleri yasaklandı.
Ülkede Müslümanlar başta olmak üzere çeşitli çevrelerin yasaya verdiği tepkinin asıl nedeni ise terörle mücadele yasası kapsamında bu ülkede İslam’ın resmen kabul edilmesini sağlayan ve Müslümanların dini özgürlüklerini garanti altına alan İslam Yasası’nda da çeşitli değişiklikler yapılması.
İslam Yasası’nda değişiklik
Yeni terör yasasıyla cami ve dini derneklerin daha hızlı bir şekilde kapatılmasının yolu açılırken, yasa, yurt dışından Müslümanlara ait kurumlara finansal desteğin önlenmesi için daha sıkı denetimlerin yapılabilmesine olanak sunacak.
Bununla beraber, camilerde görev yapan imamların isimlerinin bulunduğu bir liste Başbakanlığa bağlı Dinler Dairesine verilecek, ayrıca kar amacı gütmeyen dernek konumundaki camilerin yıllık mali belgelerinin söz konusu kurumla paylaşılması ve bu bilgileri paylaşmayan camilere yönelik yüksek para cezalarının hayata geçilmesi öngörülüyor.
İGGÖ Başkanı Vural’dan tepki
Ülkede Müslümanları temsil eden Avusturya İslam Cemaati (İGGÖ) Başkanı Ümit Vural, terörle mücadele yasası kapsamında Müslümanların dini özgürlüklerini garanti altına alan İslam Yasasının bazı maddelerinin değiştirilmesine tepki gösterdi.
Vural, ülkede yasal olarak tanınan 16 dini cemaatten Müslümanlar dışında hiçbirine yönelik benzer düzenlemelerin hayata geçirilmediğini, bu yasanın kabul edilmesiyle Müslümanlara yönelik ayrımcılığın kurumsal bir boyut kazandığını vurguladı.
Bu yasayla iktidarın aşırıcılığa karşı ortak bir yaklaşım sergilemek amacında olmadığını açık bir şekilde ortaya koyduğunu belirten Vural, “(Terörle mücadele yasasıyla) daha ziyade kendi başarısızlıklarını örtbas etmek ve Avusturyalı Müslümanlar üzerinden küçük siyasi çıkarlar elde etmek isteniyor.” görüşünü paylaştı.
Vural, ülkedeki herkesin eşit haklara sahip olması için mücadelelerini sürdüreceklerini, gerektiği taktirde konunun hukuka taşınacağını sözlerine ekledi.