Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ayhan Hacızade yaptığı açıklamada, “Fransız tarafı bu açıklama için özür dilemelidir. Aksi takdirde Azerbaycan-Fransa ilişkilerinin daha da olumsuz etkilenmesine yol açacaktır” dedi.
Fransız tarafından gelen bu tür açıklamaların ‘kesinlikle kabul edilemez’ olduğunu ve Azerbaycan tarafından ‘şiddetle reddedildiğini’ vurgulayan Hacızade, ‘insan haklarının ağır bir şekilde ihlal edildiği, ayaklanmalar sırasında protestocuların öldürüldüğü, İslamofobi ve Müslümanlara yönelik saldırı vakalarının yanı sıra anti-Semitizmin yaygın olduğu Fransa’nın aksine Azerbaycan’da temel hak ve özgürlüklerin tam olarak sağlandığını’ belirtti.
Hacızade, “Azerbaycan farklı etnik ve dini kökenden gelen insanların dostluk ve güvenlik içinde yaşadığı bir ülkedir” cümlesini dile getirdiği açıklamasında, Azerbaycan’ın Fransız tarafının açıklamasını şiddetle kınadığını ve Paris’i Bakü’yü karalama kampanyasına son vermeye çağırdığını söyledi.
Hacızade, “Öncelikle Fransız tarafının Azerbaycan’a yönelik hakaret içeren açıklamalarını bir kez daha şiddetle kınıyor ve kabul edilemez suçlamalarla yürütülen karalama kampanyasının durdurulması çağrısında bulunuyoruz” dedi.
Fransız tarafına Paris’in insanlığa karşı işlediği suçların tarihini ve Fransa’nın yıllar boyunca izlediği sömürgeci politikanın bir parçası olarak milyonlarca masum insanın öldürüldüğünü hatırlatan Hacızade, “Dahası, Fransız İçişleri Bakanı Azerbaycan’ı Yeni Kaledonya’daki bağımsızlık yanlısı protestoları desteklediği iddiasıyla suçlamak yerine, ülkesinin denizaşırı topraklarda bu tür protestolara yol açan başarısız politikasına odaklanmalıydı” açıklamasında bulundu.
Paris suçlamaları
Fransa İçişleri Bakanı Gerald Darmanin, Azerbaycan’ı Fransa’nın içişlerine karışmak ve Yeni Kaledonya’daki krize destek vermekle suçlamıştı.
France 2 TV kanalına konuşan Darmanin, Yeni Kaledonya’nın Fransa’dan ayrılmasını destekleyenlerin liderlerinin bir kısmının Azerbaycan ile bir anlaşma yaptığını söyleyerek, “Bu tartışılmaz bir gerçek. Ancak müdahale girişimlerine rağmen Fransa egemenliğini korumaktadır” demişti.
Nisan ayında Azerbaycan Parlamentosu ve Yeni Kaledonya Kongresi, parlamentolar arası ilişkilerin geliştirilmesine temel teşkil edecek ve ikili işbirliğinin çerçevesini belirleyecek bir işbirliği memorandumu imzalamıştı. Taraflar ayrıca ilişkilerin sürdürülmesi ve milletvekili heyetlerinin karşılıklı ziyaretleri konusunda da mutabık kalmıştılar.
Daha önce Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, yetkilileri tarafından izlenen sömürgeci politika nedeniyle Fransa’yı siyasi ikiyüzlülükle suçlamış; kendisini insan hakları ve uluslararası hukukun savunucusu olarak konumlandıran Paris’in hala diğer ülkelerin iç işlerine karıştığını ve bölgedeki Ermeni ayrılıkçılığını desteklediğini vurgulamıştı.
Yeni Kaledonya’da neler oluyor?
Yeni Kaledonya’da sekiz binden fazla kişi bağımsızlık yanlısı gösterilere katıldı.
Fransa basınında yer alan haberlere göre adada yollar kapatıldı ve birçok işyeri zarar gördü.
Pazartesi günü adada düzenlenen bağımsızlık yanlısı bir gösteri dükkanların, eczanelerin, benzin istasyonlarının ve arabaların yakıldığı ve yağmalandığı; düzinelerce kolluk kuvveti de dahil olmak üzere yüzlerce kişinin yaralandığı katliamlara dönüştü. Aralarında 22 yaşında bir jandarmanın da bulunduğu dört kişi öldürüldü.
Protestolar, adanın bağımsızlığını destekleyen yerli Kanak halkı tarafından düzenleniyor.