Uzmanlar, Orta Asya ile Avrupa arasında Azerbaycan ve Türkiye’den geçen bağlantıların hem Güney Kafkasya hem de Türk dünyası için stratejik önem taşıdığı, Azerbaycan’ın dışarıda tutularak planlanan projelerin ise Türk dünyasının çıkarlarına uymayacağı hususunda hemfikir.
Türk İslam Araştırmaları Merkezi Başkanı Telman Nusretoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Azerbaycan’ın tarihi İpek Yolu’nun en kadim ve stratejik öneme sahip güzergahlarından biri olduğunu söyledi.
Azerbaycan’ın Doğu-Batı ve Kuzey-Güney ulaşım koridorlarının da kavşağında yer aldığını hatırlatan Nusretoğlu, “Bu nedenle Azerbaycan’ın önemi her geçen gün biraz daha artmaktadır. Azerbaycan hem de coğrafi anlamda Türk dünyasının birliğinde kritik bir rol üstlenmektedir. Trans Hazar koridorunu Zengezur Koridoru ve Bakü-Tiflis-Kars demir yoluyla birlikte düşünmek lazım. Azerbaycan’dan geçen güzergahlar hem taşımacılık hem de maliyet açısından daha elverişlidir.” dedi.
Nusretoğlu, Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Hayatımın en büyük projesi” sözleriyle açıkladığı “Tarihi İpek Yolu’nu canlandırma projesi”nde Azerbaycan’a yer vermemesine ilişkin şunları söyledi:
“Maalesef ana muhalefet partisinin Türk dünyasıyla ilgili bir vizyonu yok. Azerbaycan’ın stratejik olarak Türk dünyasının merkezi olduğunu anlamamak, önerilen planda Azerbaycan’dan bahsedilmemesi, bölge ve dünyanın jeopolitik realitesini görmezden gelmektir. Projede İran’ın öne çıkartılması ne Türkiye’nin ne de Türk dünyasının çıkarlarına hizmet eden bir yaklaşım değildir. Trans Hazar güzergahını Orta Asya’ya açılan yol gibi düşünmek gerekiyor. Bu, sadece ulaştırma konusu değildir. Bu, aynı zamanda enerji konusu, en önemlisi ise stratejik konudur.”
“Azerbaycan üzerinden geçen hatlar daha sağlıklı ve verimlidir”
Kafkasya Uluslararası İlişkiler ve Stratejik Araştırmalar Merkezi (QAFSAM) Başkanı Araz Aslanlı da Azerbaycan’ın tarihi İpek Yolu’nun canlandırılması konusunda hep ön planda olduğunu, Türkiye ile Orta Asya üzerinden Çin’e kadar önemli ulaştırma projelerinin gerçekleştirilmesi hususunda ciddi adımlar attığını belirtti.
Bakü-Tiflis-Kars demir yolu hattının, Hazar üzerinden taşımacılığın güçlendirilmesinin, Türk devletlerinin taşımacılıkta gümrük tarifleri hususunda ortak uygulamalara yönelmesinin Azerbaycan üzerinden geçen ve Türkiye ile Türk dünyasını birleştiren güzergahların önemini artırdığını vurgulayan Aslanlı, “2. Karabağ Savaşı sonrasında Zengezur Koridoru ve Kafkasya’ya barışın gelmesi konuları da gündeme geldi. Bu nedenle Kafkasya’nın kuzeyinden ve güneyinden geçecek hatlara oranla Kafkasya ve Trans Hazar bağlantısı şu anda en ekonomik, en güvenilir ve en istikrarlı hat olarak gözüküyor. Rusya ile Ukrayna arasındaki kriz ve İran’ın batı ile ilişkilerindeki sıkıntılar bağlamında değerlendirildiğinde Kafkasya ile Orta Asya arasındaki Hazar üzerinden kurulan ulaşım bağlantısı hem gümrük hem güvenlik hem hız açısından en verimli bağlantı olarak öne çıkıyor.” diye konuştu.
Aslanlı, bölgede barış ve istikrar temenni ederek şunları söyledi:
“Fakat maalesef Güney Kafkasya’nın kuzeyi ve güneyi için hem günümüzde hem de yakın ve orta vade için çok olumlu konuşamıyoruz.
Azerbaycan üzerinden geçen hatlar sadece kısa vadede değil, orta ve uzun vadede daha sağlıklı ve verimlidir. Bunu enerji anlamında da gördük, ticari taşımacılık açısından da gördük. Bu alandaki işbirliğinin daha da derinleştirilmesi lazım. Zengezur Koridoru da hayata geçince Azerbaycan’dan geçen hatlarla ilgili olanaklar daha da artacaktır.”
“Azerbaycan’ın dışarıda tutulduğu ulaştırma projelerinin gerçekçi değil”
QAFSAM Başkan Yardımcısı Nazım Cafersoy ise bağımsızlıktan sonra Azerbaycan’ın hem küresel hem bölgesel hem de Türk dünyası açısından stratejik öneminin arttığını söyledi.
Azerbaycan’ın son 30 yılda Türkiye ile ciddi ulaştırma ve enerji projeleri gerçekleştirdiğini hatırlatan Cafersoy, “Azerbaycan tam da Türk dünyasının ortasında. Azerbaycan’ın dışarıda tutulduğu ulaştırma projelerinin gerçekçi olmadığını düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.
Cafersoy, Çin ile Avrupa arasında 3 jeopolitik koridor bulunduğunu belirterek “Bunlar Rusya, Afganistan-Pakistan-İran ve Türk dünyası koridorlarıdır. Afganistan-Pakistan-İran koridoru güvenlik ve İran’ın Batı ile sıkıntıları nedeniyle sıkıntılı bir koridordur. Rusya koridoru da Ukrayna krizi nedeniyle sıkıntıda. Burada Asya ile Avrupa arasında ulaşımda genel anlamda Türk dünyası, özel anlamda ise Azerbaycan’ın önemi artıyor. Türk dünyası ve Azerbaycan’ın da içinde bulunduğu güzergah hem güvenlik hem istikrar hem jeopolitik dinamikler bakımından daha faydalıdır.” değerlendirmesinde bulundu.
“Kritik seçim öncesinde böyle bir açıklamada doğru olmamıştır”
Kılıçdaroğlu’nun projesinde Azerbaycan’ın yer almamasına da değinen Cafersoy, bu durumun birtakım sorular doğurduğunun altını çizdi.
Cafersoy, sözlerini şöyle bitirdi:
“Azerbaycan, Orta Koridor’un önemine sık sık vurgu yapıyor ve Zengezur Koridoru’nu ‘Turan yolu’ şeklinde nitelendiriyor. Bu durumda en yakın müttefiki Türkiye’nin cumhurbaşkanı adaylarından Kılıçdaroğlu’nun İran’ı öne çıkartması çok yanlış oldu. ‘Hayatımın en büyük projesi” dediği projede Azerbaycan yerine İran’a yer veriyor, aynı zamanda projeyi ‘Türkiye’yi Türk dünyası ile buluşturan proje’ gibi takdim ediyor. Kritik seçim öncesinde böyle bir açıklama doğru olmamıştır.”