Kayseri Üniversitesi Mustafa Çıkrıkçıoğlu Meslek Yüksekokulu Geleneksel El Sanatları Bölümü’nde eğitim alan kadın öğrencilerin, ilerleyen yaşlarına rağmen üniversite okumak için gösterdikleri azim dikkati çekiyor.
Birinci ve ikinci sınıfta toplam 64 öğrencinin eğitim gördüğü bölümde, yaşları 40 ila 58 arasında değişen 22 kadın öğrenci arasında lisans mezunu da geçmişte çeşitli nedenlerle ilkokulu bitiremediği için eğitimini açıktan tamamlayarak üniversite sınavını kazananlar da yer alıyor.
“Okumanın yaşı yoktur.” sözünün güzel bir örneği olan kadınlar, hedeflerini gerçekleştirmek için azimle eğitim alıyor.
Kayseri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kurtuluş Karamustafa, AA muhabirine, bölümdeki öğrencilerin ilerleyen yaşlarına rağmen üniversite okumadaki istek ve azimlerini takdirle karşıladığını söyledi.
İnsanın doğduğu andan itibaren öğrenme sürecine girdiğini anlatan Karamustafa, “Artık birçok şey akademik bilgi kapsamında öğrenilirse etkin ve verimli oluyor. Bu ve benzeri programlarda öğrenme azmi olan vatandaşlarımızı tebrik ediyorum.” dedi.
“Yaş grubu büyük olanlar diğerlerine yol gösterici oluyor”
Meslek Yüksekokulunda öğretim görevlisi Emine Türkarslan da hem birinci hem de ikinci sınıf öğrencilerin yarıya yakınının ileri yaşta kadınlardan oluştuğunu belirtti.
Bu öğrencilerin çeşitli nedenlerden dolayı sonradan üniversite okumaya karar verdiğini ifade eden Türkarslan, şunları kaydetti:
“Bir kısmı çocukları üniversite sınavına hazırlanırken bu süreci yaşayıp onlarla sınava girmişler. Bir kısmı da içinde ukde kaldığı için okuma serüvenine devam etmek için burada. Mezun olduktan sonra halk eğitimlerde usta öğretici olabiliyorlar, kendilerine iş yeri açıyorlar ya da sınava girerek eğitimlerini 4 yıllık olarak tamamlayabiliyorlar. Sınıflarımızdaki her iki yaş grubu birbirini dengeleyerek birlikte bir üretim serüvenine giriyor. Yaş grubu büyük olanlar diğerlerine yol gösterici oluyor ya da bizim yetişemediğimiz noktada onlar da bir öğretici olarak bilgilerini paylaşıyor. İki kuşak bir arada çok farklı ürünler oluşturuyor ve olaylara farklı açılardan bakıp, yeni ürünler ortaya koyabiliyorlar.”
“Herkesin hayalini gerçekleştirmesini isterim”
Bölümde eğitim alan öğrencilerden 58 yaşındaki Şemsi Lekesiz, ilkokul mezunu olduğunu, ortaokulu ve liseyi dışardan okuduğunu belirtti.
“Oğlum polis, kızım mimar oldu. Ben de en küçük kızımla sınava hazırlandım. O Erciyes Üniversitesi Turizm Fakültesini kazandı ben de burayı. Kızım bana ders çalıştırdı. Hep istiyordum okumayı.” diyen Lekesiz, okuma isteğini ailesinin de bildiğini aktardı.
Lekesiz, kızının da desteğiyle bu bölümü kazandığını anlatarak, “Şu anda çok mutluyum, çok güzel bir duygu. İsteyenler cesaretlerini kırmasın, gelsinler. Herkesin hayalini gerçekleştirmesini isterim. Hocalarımız da arkadaşlarımız da çok iyi. Bundan sonra da organik tarım okumayı düşünüyorum.” diye konuştu.
“30 yıl sonra tekrar bir sınav deneyimi oldu”
48 yaşındaki Demet Özyurt ise uzun yıllar çalıştıktan sonra iş hayatına ara verdiğini, halk eğitim kurslarında çeşitli konularda eğitim aldığını ifade etti.
Sevdiği alanda akademik eğitim de almak istediğini dile getiren Özyurt, “Yöresel el sanatlarımız var. Onların yaşatılmasını, gelecek nesillere aktarılmasını istiyorum. Halk eğitimde kurs görürken hocam beni yönlendirdi, usta öğretici olmam konusunda. Bir kızım üniversiteden mezun oldu, diğer kızım da sınava hazırlanıyor. Şansımı denemek istedim, zaten ön lisans mezunuydum. 30 yıl sonra tekrar bir sınav deneyimi oldu. Çok şükür istediğim bölümü kazandım.” şeklinde konuştu.
Oğlu ile üniversite sınavına girdi
3 çocuk annesi 40 yaşındaki Figen Sarıaslan ise ilkokul mezunuyken okuma serüveninin oğlu sayesinde yeniden başladığını söyledi.
“Büyük oğluma ders çalıştırırken, ‘Ders çalış, okumak güzeldir.’ dediğimde, ‘Okumak güzelse sen neden okumadın?’ dedi. Onun sözüyle halk eğitime gittim, ortaokulu, liseyi dışardan bitirdim.” ifadelerini kullanan Sarıaslan, üniversite sınavına da oğlu ile girdiğini aktardı.
Sarıaslan, “Senden önce mezun olurum inşallah demiştim. Öyle de olacak gibi. O tercih yapmadı çünkü. Bu alanı çok seviyordum. Bu sanatın ilerlemesi gerektiğini düşünüyorum. Bu sanatlar unutulmamalı. 18 yaşında evlenmiştim, o yaşlarda okumanın önemini bilmiyordum, sonra anlıyor insan. Şimdi ön lisans okuyorum, neden lisans da olmasın?” dedi.