Erzurum Şehir Hastanesi Organ ve Doku Nakli Koordinatörü de olan 2 çocuk annesi 44 yaşındaki Pala, 6 yıl önce karaciğer yetmezliğinde uygun doku bulunamadığı için babasını kaybetti.
Bu süreçten etkilenen ve organ nakli bekleyen insanların umudu olmak isteyen Pala, çevresindekileri organ bağışına teşvik edici çalışmalar yürüttü.
Daha sonra 2019 yılında yakalandığı meme kanserini gördüğü tedaviler sonrası yenen Pala, yaklaşık 1 yıl önce Organ ve Doku Nakli Bölge Koordinasyon Merkezi Koordinatörlüğü görevine getirildi.
Kentte kurulan stantlarda organ bağışına davet ediyor
Yaşadıklarını anlattığı hastane personeli, hasta ve yakınlarını organ bağışçısı olmaya davet eden Pala, zaman zaman kentte belirli noktalarda açılan stantlarda da görev alarak vatandaşların bağış formlarını kabul ediyor.
Hemşire Çiğdem Pala, AA muhabirine, hemşireliğin özveri ve merhamet isteyen meslek olduğunu söyledi.
Kanser olduğunu öğrendiğinde bu hastalığı yenmek için çaba gösterdiğini belirten Pala, şöyle konuştu:
“Meme kanserine yakalandığımı öğrendiğimde panik oldum, bir süre tedavi gördüm. Zor süreçti ama çok şükür atlatıp kanserle mücadeleyi kazandım. 30 yıl önce organ nakledilen kayınpederim sağlıklı bir şekilde hayatını sürdürüyor. 6 yıl önce babamı organ nakli olamadığı için kaybettik. Nakil sürecinde yaşanılan sıkıntıları, problemleri çok iyi biliyorum. Servislerdeki arkadaşlarımla, hasta ve yakınlarıyla, ayrıca yoğun bakımda beyin ölümü gerçekleşen hastaların yakınları ile görüşüp vefat eden yakınlarının organlarını bağışlamaları için aile görüşmesi yapıyorum.”
Pala, organ bağışını insanlara anlatıp farkındalık oluşturmaya çalıştığına değinerek, bu konuda başarılı olmayı umduğunu dile getirdi.
“Toprak olacağına insanlara can olsun”
Nakil sonrası insanların çok rahat şekilde hayatını sürdürdüğüne işaret eden Pala, “Organ bağışı tamamen gönüllülük esasına dayalı. Bağış yapmak istemeyeni zorlayamıyorsunuz ama başımdan geçenleri, yaşadığım zorlukları ve nakil sonrası hayata tutunan insanları anlatınca ister istemez insanlar daha duyarlı oluyor. Bazı hastalıkları nedeniyle ‘bağışçı olamam’ diyenlere kendimi örnek gösterip ‘kanser hastasıyım ve bağışçıyım’ diyorum. Organ yetmezliğinden babalar, anneler, çocuklar ölmesin, organlarımız toprak olacağına insanlara can olsun.” diye konuştu.
Ülkede yaklaşık 30 bin civarında nakil bekleyen hastanın olduğunu ve salgın nedeniyle bağışların azaldığını aktaran Pala, diyaliz hastası olan annesinin de organ nakli beklediğini ifade etti.
Salgın döneminde yoğun bakımlarda yatanların Kovid-19 olması nedeniyle beyin ölümü gerçekleşse bile organlarının kullanılamadığına dikkati çeken Pala, “Erzurum Organ ve Doku Nakli Bölge Koordinasyon Merkezi olarak ocak ayından itibaren yaklaşık 200 kişiden bağış formu aldık. Organ bağışı gerçekten insanlık görevi, organ bağışlayarak nakil bekleyen insanlara umut olalım. Ömrümün sonuna kadar organ bağışını anlatacağım.” değerlendirmesini yaptı.
Hasta yakınlarından Ayşe Yavuz da hemşire Pala’ya verdiği bilgilerden dolayı teşekkür ederek, “Organ bağışıyla insan hayatı kurtarmak güzel şey. Allah bağış yapanlardan razı olsun.” ifadelerini kullandı.
Vatandaşlardan Nesibe Güleryüz de Havuzbaşı Kent Meydanı’nda kurulan stantta organ bağışıyla ilgili hemşire Pala’dan bilgi aldığını anlatarak, “Bugün organ bağışıyla ilgili sağ olsun hemşireler bizi bilgilendirdi ve organ bağışçısı oldum.” dedi.