Türkiye, enerjide kaynak çeşitliliğini artırmak için son dönemde uluslararası temaslara hız verirken, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile yenilenebilir enerji alanındaki işbirliğinin yeni teknolojilerin geliştirilmesine imkan sağlaması bekleniyor.
Türkiye, 2053 yılına kadar karbon nötr olma ve enerjide dışa bağımlılığı azaltma hedefleri doğrultusunda yenilenebilir enerji kaynaklarına daha fazla ağırlık veriyor. Uluslararası görüşmelerde de söz konusu kaynaklara ilişkin geliştirilebilecek projeler başı çekiyor.
BAE ve Türkiye arasında geçen yıl muhtelif alanlarda 13 belgeden oluşan toplam 50,7 milyar dolarlık stratejik ortaklık çerçeve anlaşması imzalanmıştı. Anlaşma kapsamında, Türkiye ve BAE’nin, deniz üstü rüzgar ve güneş enerjisini de içerecek şekilde, yenilenebilir enerji, yeşil hidrojen, nükleer enerji dahil birçok alanda ortak proje gerçekleştirmesi hedefi belirlenmişti.
Son olarak, BAE Yatırım Bakanı Muhammed Hasan es-Suveydi ile geçen hafta bir araya gelen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, geçen yıl iki ülke arasında imzalanan enerji anlaşmalarının somutlaştırılmasına yönelik izlenecek yol haritasının ele alındığını söylemişti.
Bayraktar, teknik çalışmaların devam ettiğini, gelecek aylarda somut bir anlaşma hedeflendiğini dile getirmişti.
Yeni projelerle bölgesel işbirliğinin güçlendirilmesinin hedeflendiğine işaret eden Bayraktar, somut projeler kapsamında 6 bin 500 megavatlık yenilenebilir enerji portföyü bulunduğunu kaydetmişti.
– “İşbirliği, Türkiye’nin yenilenebilir enerji kapasitesini artırmak için önemli”
Ortadoğu Araştırmaları Merkezi (ORSAM) Körfez Çalışmaları Koordinatörü Gökhan Ereli, AA muhabirine, iki ülke arasında yoğunlaşan enerji ilişkilerinin yeni teknolojilerin edinilmesi ve geliştirilmesine imkan sağlayacağını söyledi.
Ereli, enerji projelerinde işbirliğinin BAE’nin yenilenebilir enerji portföyünü genişleteceğini ve böyle bir alan üzerinden stratejik ortaklık kurmanın yolunu açacağını belirtti.
İki ülkenin de küresel enerji ortaklıklarına açık olduğuna ve dış politikasını bu anlayışla yürüttüğüne işaret eden Ereli, “Bu bakış açısı, Türkiye ile BAE arasında yenilenebilir enerji alanında, rüzgar ve güneş enerjisine ve potansiyel olarak yeşil hidrojen üretimine odaklanan güçlü ve büyüyen bir ortaklığın altını çiziyor. Bu işbirliği, her iki ülkenin de enerji kaynaklarını çeşitlendirme ve yenilenebilir enerji alanında küresel çabalara katkıda bulunma hedefleriyle uyumludur.” ifadelerini kullandı.
Ereli, Türkiye ve BAE’nin enerji portföylerini yenilenebilir enerji teknolojileri ile geliştirme arayışında olduklarını vurgulayarak, şöyle devam etti:
“BAE, yenilenebilir enerji ve yapay zeka teknolojilerine büyük önem veriyor. Bu ortaklık Türkiye’yi yenilenebilir enerji sektörünün öncüleri arasına taşıyabilecek yeni teknolojilerin edinilmesi ve geliştirilmesine de kapı açacak. Türkiye’nin, yenilenebilir enerji alanında dünya çapında tanınan BAE gibi lider bir ülkeyle ortaklığı, hem bölgesel hem de uluslararası enerji pazarlarındaki konumunu güçlendiriyor. Türkiye’nin BAE ile yenilenebilir enerji projelerine katılımı, ülkenin daha çeşitli, teknolojik açıdan gelişmiş ve çevresel açıdan sürdürülebilir bir enerji ortamına doğru ilerlemesini destekleyen bütünsel bir fayda yelpazesi sunuyor.”
Söz konusu işbirliğinin Türkiye’nin yenilenebilir enerji kapasitesini artırmak için de önemli olduğunu aktaran Ereli, ülkenin küresel enerji piyasasındaki dalgalanmalar karşısındaki kırılganlığının azalacağını, daha istikrarlı ve güvenli enerji arzı sağlanacağını dile getirdi.
Ereli, somut projelerin ekonomik çeşitlilik ve yeni ticaret fırsatları getireceğini belirterek, “BAE’nin Türkiye’nin yenilenebilir enerji sektörüne yatırımlarının ekonomik büyümeyi ve istihdamı teşvik etmesi bekleniyor. Söz konusu projeler, enerji üretiminin anlık faydalarının ötesine geçerek yenilenebilir enerji tesislerinin inşaatı, bakımı ve işletilmesinde istihdam yaratılmasını kapsıyor.” değerlendirmesinde bulundu.