1959 doğumlu Ebu Selam’ın, Bağdat’ın tarihi Reşit Caddesi’nin bir köşesinde küçük ama yüzlerce tarih kitabı ve eski dergileri barındıran bir kütüphanesi bulunuyor.
“Tarihi Ebu Selam Kütüphanesi”, aynı zamanda sosyal bilimler alanında eğitim gören yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin kaynak aramada uğrak yeri. Ziyaretçilerini tarihi yolculuğa çıkaran kütüphane sahibi Ebu Selam’ı mesai saati dışında bulamayan öğrenciler ona, kütüphane kapısına astığı cep telefonu numarası üzerinden ulaşıyor.
“Osmanlı tarihi eserlerine olan ilgi büyük”
AA muhabirine konuşan Bağdatlı tarihçi ve sahaf Ebu Selam, Irak’taki Osmanlı dönemine sık sık vurgu yaparak günümüz Türkiye’sinin de hayranı olduğunu ifade etti.
Ebu Selam, “Irak’taki devlet müessesesi ve idaresi Osmanlı İmparatorluğu döneminde inşa edildi. Kütüphanemdeki Osmanlı-Türk tarihiyle ilgili kitaplar (Arapça yazılı) çabuk tüketilen kaynakların başında geliyor. Bu tür kaynaklar geldiği gibi satılıyor. Türkiye tarihi ve Irak-Türkiye ilişkilerini çalışan çok sayıda yüksek lisans öğrenci tezleri için kaynak sağladım. Osmanlı-Türk tarihine ilişkin ilgi son dönemde artıyor.” dedi.
25 yıldır sahaflık mesleğini ilk günkü özveri ve sevgiyle sürdüren Ebu Selam, şöyle devam etti:
“Tarihçi olduğum için tarih kitaplarına ilgim büyük ve bu mütevazı kütüphaneyi de o yüzden kurdum. Kütüphanemde kitapların yanı sıra dergiler de mevcut. Bunlar yabancı ve Arapça Mısır, Suriye, Lübnan ve Irak’ta çıkan dergiler. Ağırlıklı olarak Irak’ta Abbasiler, Moğol ve Osmanlı dönemine ait kitaplar var. Osmanlı Irak’ta 4 asır hüküm sürdü. Irak’ta devlet müessesesi ve idaresini Osmanlı kurdu.
Osmanlı’nın Irak’ta Mithat Paşa gibi valileri reformist insanlardı. Mithat Paşa, Enbar (Ramadi) şehrini inşa etti ve askeri okul açtırdı. Irak’ta ilk gazete olan Zevra gazetesi de 1865 yılında onun döneminde çıktı. Osmanlı tarihine ilişkin çok sayıda kitap vardı, hepsi satıldı. Özellikle Osmanlı Türkçesi Sözlüğü gibi eserler geldiği gibi satılıyor.”
“Türkler, kültüre önem veren bir toplum”
62 yaşındaki Ebu Selam, internetin yaygınlaşmasıyla kitaplara olan ilginin eskisi gibi olmadığını dile getirerek, Reşid Caddesi’ndeki kütüphanesinin alana ilgi duyan gençlerle yaşı büyük kitapseverlerin uğrak yeri olduğunu söyledi.
Ebu Selam, Ankara’daki kütüphaneleri gezerek, oradaki sahaflara uğradığını ve kitapların diziliş şekline hayran kaldığını anlatarak, “Türkiye’de şehirlerarası yolculuklar sırasında mola verilen tesislerde bile kitapların satıldığını gördüm. Türkler, kültüre önem veren bir toplum. Türkiye çok güzel bir ülke bir daha gidip görmek isterim.” diye konuştu.
Iraklı sahaf, Türkçede gündelik hayatta kullanılan bazı sözcükleri de öğrendiğini anlattı.
Günümüze meydan okuyan ve tozlu kitapların düzensiz şekilde üst üste ve yan yana yer aldığı kütüphanesinin amacını, “günümüz konjonktüründen kaçış” şeklinde nitelendiren Ebu Selam, Bağdat’ta 2006-2008 yılları arasında yaşanan mezhep savaşı döneminde kepenk kapattığını söyledi.
Irak’ta düşünce ve basın özgürlüğünün en çok Cumhurbaşkanı Abdusselam ve Abdurrahman Arif kardeşler döneminde (1963-1968) olduğuna işaret eden Ebu Selam, ülkede kitap basım işlerinin de o dönem yayıldığını belirtti.
Kemal Ebu Selam, 2003 sonrası basın, basım ve düşünce özgürlüğü olsa da bunun “düzensiz ve kaotik bir şekilde” olduğu düşüncesini dile getirdi.
“Benim hayatım bu kütüphane, onsuz yapamam.” dediği kütüphanesinin her gün saat 08.00 ila 15.00 arasında açık olduğunu aktaran Ebu Selam, en çok cuma günleri satış yaptığını sözlerine ekledi.