Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin, Rusya ve Ukrayna arasında barışın canlanabilmesi için olağanüstü bir çaba gösterdiğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın telefon diplomasisi, liderlerle temas trafiği, Dışişleri Bakanı’nın sağduyulu ve soğukkanlı faaliyetlerinin, “takdir ve tebrike ziyadesiyle layık” olduğunu belirten Bahçeli, Türkiye’nin aktif diplomasiyle dünya gündeminde olduğunu, hatta kutup yıldızı gibi parladığını söyledi.
Antalya’da Rusya ile Ukrayna Dışişleri Bakanları’nın bir araya gelmesinin, Türkiye’nin hakemliğinin barış adımlarını güçlendirdiğini dile getiren Bahçeli, “Antalya’da kurulan masa umudun masasıdır. Sözüne güven duyulan ülke olmanın mükafat masasıdır. Barış, huzur ve istikrar özlemlerinin sivrilen masasıdır. Bu masa yuvarlak falan değildir, bu masada zillet değil, iki ülkenin barışı ele alınmıştır.” diye konuştu.
“Sükut ikrardan gelir”
Türkiye barışın masasını kurmuşken, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “9 Martçıların izinden yürüyerek”, yine bir 9 Mart günü Diyarbakır’a gitmesinin, dünya Antalya’yı konuşuyorken 10 Mart’tan itibaren duyanları infiale sürükleyecek açıklamalarda bulunmasının “es geçilecek, görmezden gelinecek bir alçalma hali olmadığını” söyledi.
“Diyarbakır’da PKK’lı teröristlerle görüştün mü? Eğer bu görüşme olduysa, teröristlere ümit verdin mi?” diye soran Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Diyarbakır cezaevinde sözde işkence görenleri hatırladın da şehitlerimize bir Fatiha okumayı hiç düşündün mü? Sayın Kılıçdaroğlu, sorularım açıktır. Anlamadığın bir yer varsa elbette sorabilir, detaylı bilgi isteyebilirsin. Süren kısıtlıdır, ek süre talebin olursa bunu da değerlendirmeye hazır olduğumu, cevap vermeme hakkının saklı bulunduğunu özellikle bilmende yarar vardır. Fakat şunu da bil ki, sükut ikrardan gelir, sorularıma cevap vermediğin zaman hepsine evet dediğin kabul edilecektir.
Emoji de seni kurtaramaz, kimlerin empozesi, kimlerin tekeli altında olduğunu artık gizleme şansın kalmamıştır. Kılıçdaroğlu, Diyarbakır annelerinin yanına gitmeye cesaret edemedi. Çünkü Diyarbakır anneleri, Kılıçdaroğlu’nun ortağı HDP’nin il binası önündeydi. Korku dağları sarmış, Kılıçdaroğlu analardan kaçmıştır. Utan utan, bu anaların yavrularını HDP kaçırdı, PKK’ya taşıdı. Tek kelime edebildin mi? En küçük tepki gösterebildin mi? Yapamazsın, çünkü bugünkü CHP, HDP’nin kostüm giymiş halidir. Bugünkü CHP, PKK’nın yedek kulübesidir. Ve bugünkü CHP, Aziz Atatürk’e ihanet etmiş, geçmişine sünger çekmiştir.
Antalya’da kurulan barış masasını kundaklama, kurcalama, kuyusunu kazma görevini aldığın Türkiye düşmanı dostlarına söyle, başaramayacaklar, önümüzü kesemeyecekler, yalanlarınıza aldanacak hiç kimse de bulunamayacaktır. Ülkemizde zaten barış vardır. Bunu herkes görürken, sadece Türkiye muhalifleri görmekten uzaktır.”