MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Meclis Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Türk sinemasının usta sanatçısı, Türk tarihini sevdiren filmlerin unutulmaz ismi Cüneyt Arkın’ın vefatından dolayı büyük bir üzüntü duyduğunu belirterek, onun milletin kalbinde taht kurduğunu vurguladı.
Türk sinemasına seviyeli bir yorum getiren, hayatı boyunca çizgisini hiç değiştirmeyen, duruşuyla ve ahlaki vasfıyla her kesimde hayranlık uyandıran Cüneyt Arkın’ın şahsiyetiyle, sanatçı kimliğiyle, milli şuuruyla ve hayat verdiği karakterleriyle her zaman hatırlanacağını belirten Bahçeli, “Ebediyete irtihal eden Cüneyt Arkın’a Cenabı Allah’tan rahmetler niyaz ediyor; ailesine, sevenlerine, sinema camiasına ve aziz milletimize sabırlar ve başsağlığı diliyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
“Adım Adım 2023; İlçe İlçe Anlatma ve Aydınlatma” temasıyla yürüttükleri çalışmalar kapsamında, 18 Şubat 2022’den bugüne 589 ilçenin ziyaret edildiğini, MHP’nin ve Cumhur İttifakı’nın mesajlarının taşındığını aktaran Bahçeli, Cumhur İttifakı’na duyulan muazzam güvene şahit olduklarını, MHP’ye yönelen, gün geçtikçe de büyüyen millet iradesini görmekten memnuniyet duyduklarını kaydetti.
Halkın 2023’te geleceğine, hakkına, hukukuna, varlığına, tarihine, onuruna sahip çıkacağını, diriliş ve yükseliş ümidi olan ittifakını sonuna kadar destekleyeceğini belirten Bahçeli, şöyle konuştu:
“Cumhur İttifakı’nın önü açıktır, zillet ittifakının siyasi ömrüyle birlikte önü de kapalıdır. Cumhur İttifakı’nın iktidar yürüyüşünü durdurmaya hiç kimsenin gücü yetmeyecektir. Zillet ittifakının sabıkalı ve sivri ortakları fazla heyecan yapmasınlar, boş hayallere kapılmasınlar, zira havlu atıp nal toplayacakları, mağlup ve mahcup hale düşecekleri günler yakındır, eğer seçim 18 Haziran 2023’te yapılırsa bugünden itibaren de 356 gün kalmıştır. 24 Haziran 2018 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimlerinin üzerinden geçen yaklaşık 4 yıllık zaman dilimi, kimin millet ve vatan sevdalısı, kimin iş birlikçi ve Türkiye karşıtı olduğunu iyice tescillemiştir. Sayın Cumhurbaşkanı’mızın hiçbir sisli ve şüphe çeken yanı olmayan mutlak adaylığı üzerinde ‘ya tutarsa’ diyerek polemik yapan, tezvirat üreten, nifak yayan zillet faillerine diyorum ki, yenilen pehlivan güreşe doymazmış, ama sizi doyuracağız; inanıyorum ki minderden kaçmaya fırsat bile bulamayacaksınız.
Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın adaylığı meşrudur, yasal ve anayasaldır. Hevesler beyhude, çabalar boşunadır. 2023’de Sayın Cumhurbaşkanı’mız tekrardan ve yeniden, hatta çok güçlü bir şekilde Cumhurbaşkanı seçilecektir. Türkiye’nin geleceğini Cumhur İttifakı inşa edecektir.”
“Karamollaoğlu’na hayal dünyasında mutluluklar”
Bahçeli, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun 2023 seçimlerine ilişkin “Yüzde 100 kazanırız diyemem, ama yüzde 99,99 kazanırız” şeklinde bir açıklama yaptığına işaret ederek, “Şu temelsiz ve insanın yüzünü kızartacak ucube kehanete güler misiniz, ağlar mısınız, yoksa sağlık veya hidayet mi dilersiniz?” diye sordu.
Karamollaoğlu’na “hayal dünyasında mutluluk” dileyen Bahçeli, Allah’tan da kendisine ve “zillet ortaklarına” basiret ve izan temenni ettiğini söyledi.
Bahçeli, Irak ve Suriye tezkerelerine “hayır” diyerek terörle mücadeleye “hayır” diyenleri, Libya tezkeresine “hayır” diyerek Mavi Vatana “hayır” diyenleri acıklı bir sonun beklediğini dile getirdi.
Bartın, Karabük, Sinop ve Kastamonu’da görülen sağanak yağışların üzücü gelişmelere yol açtığını ifade eden Bahçeli, bölgede yaşayan bütün vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini iletti. Bahçeli, yaraların süratle sarılarak zararların karşılanacağına inandığını kaydetti.
İdam cezası değerlendirmesi
Orman yangınlarına dair değerlendirmede bulunan Bahçeli, milli servet olan ormanları korumanın her vatan evladının ihmal edemeyeceği bir görev olduğuna dikkati çekti.
Bahçeli, yeşile düşman kesilenlerin, ormana tahammülsüz olanların dönem dönem sadece ağaçları değil canlarını da yaktığını vurgulayarak, ormanların coğrafyanın akciğeri, pek çok canlının yuvası olduğunu, ona kast edenlerin de vatana kast ettiğini söyledi.
Ormanları ateşe verenlerin ihanetle, rezaletle ve cinayetle bile izah edilemeyecek bir kötülüğün faili olduğunu vurgulayan Bahçeli, “Büyük hünkarımız Fatih Sultan Mehmet Han, bu söylediklerimden mülhem, ‘ormanda dal kesenin başını keserim’ diyerek meselenin hayatiyetini ifade etmişti.” diye konuştu.
Marmaris’te 4 bin 500 hektarlık ormanlık alanın zarar gördüğünü dile getiren Bahçeli, çok üzüldüklerini ve kahrolduklarını kaydetti.
Yeşile, doğaya, ormana, orman canlılarına, orman köylülerine ve Türkiye’nin doğal varlığına bahanesi ne olursa olsun sabotaj veya saldırı içinde olanlara her cihetten en ağır cezayı vermenin milletin haklı beklentisi olduğunu belirten Bahçeli, “Ağaçlarımızı yakanların hayat ışığını söndürmek boynumuzun borcudur. Böylesi bir caniliğin, böylesi bir canavarlığın, bu tip bir vandallığın olağan karşılanması, sıradan görülmesi akla da, ahlaka da, adalete de, insanlık değerlerine de bütünüyle aykırıdır.” dedi.
Marmaris’teki yangına neden olan zanlının “aileme kızdım ormanı yaktım” şeklinde yaptığı açıklamaya da tepki gösteren Bahçeli, “Şu cürete, şu şerefsizliğe, şu küstahlığa, şu zehirli sözlere bakar mısınız? Her canı sıkılan bir yeri yakarsa, her kafası bozulan ülkemize vahim bir zarar verirse milli varlığımızı nasıl koruyacağız? Bu vatan ve millet düşmanına, sorarım sizlere, hangi cezayı verirsek yüreğimiz soğuyacaktır?” ifadelerini kullandı.
Önceki yıl da hainlerin ormanları ateşe verdiğini ve binlerce hektarlık ormanın yandığını anımsatan Bahçeli, “Ormana düşmanlık iblise hizmetkarlıktır.” değerlendirmesinde bulundu.
Anayasa’da, ormanların korunması ve geliştirilmesiyle ilgili amir hükümlerin yer aldığına dikkati çeken Bahçeli, buna göre yanan ormanların yerine yeni ormanların yetiştirileceği, bu yerlerde başka çeşit tarım ve hayvancılığın yapılamayacağı, bütün ormanların gözetiminin de devlette olduğunu kaydetti.
Ormanlara zarar verecek hiçbir teşebbüse izin verilemeyeceğini vurgulayan Bahçeli, şunları söyledi:
“Ayrıca ve daha önemlisi, mezkur Anayasa hükmü gereğince, ormanları yakmak, ormanı yok etmek veya daraltmak amacıyla işlenen suçların özel veya genel af kapsamına alınmayacağı da çok net bir şekilde kural altına alınmıştır. Orman yakanlarla mücadele etmek amacıyla idam cezası tartışmalarını çok yararlı gördüğümü, şayet bu cezanın tekraren hukuk mevzuatımıza girmesiyle ilgili bir kanun teklifi gelirse de seve seve destek olacağımızı açık seçik beyan ve ifade ediyorum.
Bununla da kalmayıp, tasavvurdaki idam cezasının kadın cinayetlerini, tecavüz ve terör suçlarını da kapsayacak bir genişlik ve esneklik içinde olmasını hassaten bekliyor ve ümit ediyorum. Bu çerçevede üzerimize ne düşüyorsa yerine getirmeye de hazır olduğumuzu açıklıyorum. Cezalardaki caydırıcılık vasfını kuvvetlendirmemiz lazımdır. Eline çakmak alıp ormanları yakan su katılmamış barbarlara ya da eli ve vicdanı kanlı hainlere hareketsiz ve sessiz kalamayız. Eğer kalırsak yarın ruzi mahşerde ecdadımızın ve şehitlerimizin yüzüne bakamayız. Bunun gereğini yapamazsak, 10 yaşındaki yavrusunun gözleri önünde katledilen merhume Emine Bulut’a, katilinin haksız tahrik indirimiyle adeta taltif edildiği merhume Pınar Gültekin’e, PKK’lı teröristler tarafından şehit edilen 26 yaşındaki Nurcan Karakaya ile 11 aylık bebeği Bedirhan Mustafa’ya, beşikte kurşunlanmış yavrulara ilahi hesap günü gelip çattığında ne diyeceğiz? Hangi bahaneleri ileri sürebileceğiz? Hz.Mevlana’nın aynen dediği gibi; ‘Ağaca su vermek adalet, dikene su vermek zulümdür. Adalet bir nimeti yerine koymak, zulüm ise yerinden söküp almaktır.'”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Marmaris’teki orman yangını sürecinde “nerede bu uçaklar, nerede bu helikopter” dediği anda üstünde hava araçlarının uçtuğunu dile getiren Bahçeli, 15 uçak, 46 helikopterin 69 saat boyunca 12 bin 400 ton suyu alevlerin içine boşalttığını söyledi.
Bahçeli, 1204’ü orman işçisi olmak üzere toplam 4 bin 587 kişilik ekip canı pahasına yangınla mücadele ederken Kılıçdaroğlu’nun da iftiranın, provokasyonun mayasını çaldığını kaydetti.
Felaketlerden siyasi rant devşirme gayesinin faziletsiz, mensubiyetsiz ve terbiyesiz bir siyaset kirliliği olduğunu ifade eden Bahçeli, “Sayın Kılıçdaroğlu, yine çamura yattın, yine sınıfta kaldın, yine su kaynattın.” diye konuştu.
Bahçeli, Türkiye orman yangınına mahkum kalmışken, hükümeti kast ederek “milletin başına bela oldular, bir an önce gitsinler” diyen Kılıçdaroğlu’nun, öfkesinin kurbanı, çıkarcılığının ve muhterisliğinin esiri olduğunu söyledi.