Bayraktar, bu yıl “Enerji’nin Geleceği: Zorluklar, Fırsatlar ve Yeni Perspektifler” temasıyla düzenlenen 5. Türk-Alman Enerji Forumu’nda yaptığı açılış konuşmasında, bölgesel ve küresel olarak zorlu bir süreçten geçildiğine işaret ederek, söz konusu dönemde ikili, bölgesel ve çok taraflı işbirliklerinin büyük önem arz ettiğini söyledi.
Alman Federal Ekonomi ve İklim Koruma Bakanlığı ile 2012’de temeli atılan Türk-Alman Enerji Forumu’nun ikili ilişkileri güçlendirmek ve enerji alanındaki işbirliğini ileri seviyeye çıkarmak için önemli olduğunu vurgulayan Bayraktar, “Almanya, ülkemizin Avrupa’daki en önemli işbirliği ortaklarından biri konumundadır.” dedi.
Bayraktar, forumda yapılan görüşmelerde yenilenebilir enerji, enerji verimliliği, hidrojen, enerji altyapıları ve mevzuatı konularını içeren çalışma grupları aracılığıyla işbirliği imkanlarının değerlendirildiğine dikkati çekerek şöyle devam etti:
“Hedefler doğrultusunda gerçekleştirmekte olduğumuz enerji dönüşümü için yeni ve daha güçlü bir yatırım ve reform dönemini başlatıyoruz. Almanya merkezli şirketlerin ülkemizde bugüne kadar yaptığı yatırımları memnuniyetle karşılıyoruz. Bu yeni yatırım ve reform döneminde yenilenebilirden enerji verimliliğine, doğal gazdan depolamaya, yeşil hidrojenden dijitalleşmeye, iletim ve dağıtım altyapılarına kadar dönüşümün her alanında Alman ve Türk şirketlerini yatırıma ve işbirliğine davet ediyorum.”
Sakarya Gaz Sahası’nda 4 milyon metreküp üretim yapılıyor
Doğal gaz sektöründe dışa bağımlılığı azaltmak amacıyla başlatılan off-shore hidrokarbon arama ve üretim faaliyetleri kapsamında 2020 yılında Karadeniz’deki Sakarya Sahası’nda 710 milyar metreküplük doğal gaz keşfi gerçekleştirildiğini anımsatan Bayraktar, “3 yıldan kısa sürede üretime başladığımız bu sahadan bugün itibarıyla şebekemize günlük 4 milyon metreküplük bir gaz akışı mevcuttur. Bu üretimi kısa sürede günlük 10 milyon metreküpe, ardından da 40 milyon metreküpe çıkarmayı hedefliyoruz.” diye konuştu.
Bayraktar, hidrojenin sanayide, ulaşımda ve depolamadaki potansiyelini hayata geçirmek için çalışmaların sürdüğünü ifade ederek, ülkenin yenilenebilir enerji potansiyelinin yeşil hidrojen üretiminde kilit rol oynayacağına inandıklarını vurguladı.
Enerji dönüşümünde başarıyı yakalamak için duyarlı, esnek ve rasyonel politika setlerinin yanı sıra ikili ve çok taraflı işbirliklerinin önemli olduğunu kaydeden Bayraktar, şunları ifade etti:
“Doğal gaz altyapımıza da son yıllarda önemli yatırımlar yaptık. Türkiye, halihazırda boru hatları vasıtasıyla 3 farklı ülkeden ve 5 gazlaştırma terminali ile de pek çok farklı kaynaktan doğal gaz temin edebilmektedir. Gerçekleştirdiğimiz bu projelerle hem ülkemizin hem de bölgemizin enerji arz güvenliğine önemli katkılar sunmaktayız. Rusya-Ukrayna savaşından enerji bağlamında en çok etkilenen Doğu Avrupa bölgesinin doğal gaz arz güvenliğinin sağlanması için ülkemize iletilen talepleri karşıladık ve Bulgaristan, Macaristan, Romanya ve Moldova ile doğal gaz tedarik anlaşmaları imzaladık. Bölge arz güvenliğine daha fazla katkı yapma arzusundayız. Bunu, çeşitlilik sağlayarak daha farklı kaynak ve güzergahlardan daha fazla doğal gazı bölgeye getirerek yapabileceğimize inanıyoruz.”
Açılış konuşmaları sonrasında Bakan Bayraktar ile Almanya Federal Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı ve Ekonomi ve İklim Koruma Bakanı Robert Habeck ortak basın bildirisi imzaladı.
İmza töreni sonrası basın açıklaması yapan Bayraktar, iki ülke arasında işbirliğinin giderek artması yolunda görüşmeler yaptıklarını dile getirerek, “Özellikle yenilenebilir ve yeşil hidrojen alanında yeni yatırımların önünün açık olduğunu düşünüyoruz. Diğer şirketleri de Türkiye’de yatırım yapmaya, finansman sağlamaya, ekipman üretiminde birlikte hareket etmeye davet ediyoruz. Hem ülkelerimiz için hem de küresel iklim değişikliğiyle mücadelede önemli ilerlemeler sağlayabileceğimize inanıyorum.” değerlendirmesinde bulundu.