Bakan Bayraktar, Nijer’de Altın Sahasında Ilk üretime 2025’te Başlamayı Planladıklarını Bildirdi

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Türkiye Maden Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, dünyadaki 90 civarındaki madenin 70’inin Türkiye’de bulunduğunu söyledi.

Türkiye’nin üretilen maden çeşitliliği açısından dünyada 7’nci sırada yer aldığını anımsatan Bayraktar, “Bor, soda külü, alçı taşı ve kromda ise ilk 5 içerisindeyiz. Bu durum ülkemizi ve madencilik sektörümüzü uluslararası arenada da çok önemli bir merkez haline getiriyor.” ifadelerini kullandı.

Bayraktar, 2023 itibarıyla sektörün toplam ekonomik büyüklüğünün 270 milyar liraya ulaştığını kaydederek, “Geçtiğimiz yıl madencilik sektörümüz, 5 milyar 748 milyon dolar ihracat gerçekleştirerek ülkemizin ekonomisine önemli katkıda bulunmuştur. Bu yılın ilk 11 ayında ise 5,5 milyar dolara ulaşan maden ihracatımızın yıl sonunda 6 milyar doları aşacağına inanıyorum. Son 22 yılda madenciliğimizin Gayri Safi Yurt İçi Hasıla içindeki payını binde 6’lardan yüzde 1,4’e kadar çıkardık ama bu rakam Türkiye için az. Nihai hedefimiz bunu yüzde 5’lere yükseltmek.” diye konuştu.

Bu kapsamda yatırım, üretim, istihdam ve ihracatın artırılması gerektiğine dikkati çeken Bayraktar, ülkenin sahip olduğu zengin kaynakları katma değerli şekilde işleyerek ekonomiye kazandıracaklarını ve Türkiye’yi madenler alanında net ihracatçı konuma getireceklerini belirtti.

Bayraktar, madencilik sektörünün köklü değişim ve dönüşümle karşı karşıya olduğunu, sürdürülebilirliğin de sektörün olmazsa olmaz unsuru haline geldiğini söyledi.

Artan sondaj ve arama çalışmalarla yeni maden yatakları keşfedildi

Sondaj ve arama çalışmalarına dikkati çeken Bayraktar, “Son yıllarda artan sondaj ve arama çalışmalarımız sonucunda yeni maden yatakları keşfettik. Özellikle Orta ve Batı Karadeniz bölgesinde önemli bakır rezervlerine ulaştık. Benzer şekilde aramacılığın devam ettiği diğer sahalarda, molibden, bakır, altın ve kritik minerallerin bulunduğu yeni alanlar, Türkiye’nin zengin maden potansiyelini ortaya koymaktadır.” değerlendirmesinde bulundu.

Bayraktar, yurt dışında yürütülen arama çalışmalarına da değinerek, “Ham madde arz güvenliği kapsamında sadece ülkemizde değil Asya’dan Afrika’ya kadar farklı coğrafyalarda faaliyetlerimizi yürütüyoruz. Bu çerçevede, Nijer’de arama çalışmaları yaptığımız altın sahalarından birinde MTA IC ile 2025’te ilk üretime başlamayı planlıyoruz.” bilgisini paylaştı.

Türkiye, bor madeninde yüzde 60’ın üzerinde küresel pazar payıyla lider

Bakan Bayraktar, Türkiye’nin dünyadaki rezervin yüzde 73’üne sahip olduğu bor madeninde yüzde 60’ın üzerinde küresel pazar payıyla liderliğini sürdürdüğüne işaret ederek “Bu çerçevede, 2024’te 2,5 milyon ton bor ürünleri satışı karşılığında, yüzde 97’si ihracat olmak üzere 1,3 milyar dolar satış gerçekleştirerek rekor kıracağız.” dedi.

Bor madenini katma değerli hale getirerek ara ve uç ürün olarak satmayı da hedeflediklerini dile getiren Bayraktar, şöyle devam etti:

“Bu doğrultuda savunma sanayisinde ve aşınmaya dayanıklı makine parçalarının üretiminde kullanılan bor karbür üretimi için kurduğumuz Balıkesir Bandırma’da yıllık 1000 ton kapasiteli tesisimizde üretim faaliyetleri devam ediyor. Çelik üretimi ve neodiyum mıknatıs başta olmak üzere pek çok alanda kullanılan ve yine Bandırma’da yapımına başladığımız 800 ton kapasiteli Ferrobor Üretim Tesisi’ni de önümüzdeki günlerde hizmete açacağız. Türkiye nadir toprak elementleri alanında büyük bir potansiyele sahip. Nadir toprak elementlerini saflaştırarak nihai ham maddeye dönüştürecek endüstriyel tesisin kurulumu konusunda farklı ülkelerle, farklı işbirliği modelleri görüşmelerimiz devam ediyor. Bu alana yapacağımız yatırımlarla ülkemizi dünyada nadir toprak elementleri üretebilen 5 ülkeden biri haline getireceğiz.”

Yenilenebilir enerji, elektrik depolama ve elektrikli araç teknolojilerinin yanı sıra savunma sanayi gibi ileri teknoloji alanlarında kritik ve stratejik madenlerin kullanıldığını aktaran Bayraktar, “Bu nedenle ‘Türkiye Kritik ve Stratejik Hammaddeler’ raporunu hazırladık. Kritik mineraller konusunda ithalat bağımlılığımızı azaltacak ve arz güvenliği stratejimizi ortaya koyacak bu raporu sizlerle ve kamuoyumuz ile önümüzdeki günlerde paylaşacağız.” diye konuştu.

Bayraktar, yatırımcıların karşılaştıkları en önemli zorlukların başında izin süreçlerinin uzunluğu olduğunu, bir maden sahasının üretime geçebilmesi için en az 13 yıl gerektiğini anlattı.

Hukuki güvenilirliği ve öngörülebilirliği arttırmayı, izin süreçlerini kısaltarak yatırım ortamını iyileştirmeyi, yeni rezerv keşifleriyle, cari açığı azaltmayı ve stratejik ve kritik madenlerde Türkiye’nin arz güvenliğini sağlamayı hedeflediklerini aktaran Bayraktar, bu düzenlemeleri içeren paketi yakın zamanda Meclise sunacakları bilgisini verdi.

Rehabilitasyon çalışmaları kapsamında 21 milyon ağaç dikildi

Madenlerde sıkı ve etkin denetim yapıldığını, madencilik faaliyetlerinin sonlandırıldığı alanları doğaya yeniden kazandırdıklarını belirten Bayraktar, şunları kaydetti:

“2023’te 8 bin 828, aralık başı itibarıyla ise 8 bin 546 saha denetimi yaptık. Bu yıl sonuna kadar yaklaşık 9 bin saha denetim sayısına ulaşacağız. Bu denetimlerde radar, sonar, dron, elektronik takip ve dijital uyarı sistemleri gibi teknolojileri de kullanıyoruz. Madencilerimize verdiğimiz değerin, üretimi ve istihdamı artıracağının farkındayız. Rehabilitasyon çalışmaları kapsamında bugüne kadar 45 ilde 9 bin hektar yani 13 bin futbol sahası büyüklüğündeki alana 21 milyon adet ağaç dikildi. Yapmayı planladığımız yeni düzenleme ile madencilik faaliyeti yürütülen sahaların daha hızlı şekilde rehabilite edilmesini de sağlayacağız.”

“Kritik madenler konusunda çok aktif rol almak üzere üstümüze düşene hazırız”

Türkiye Madenciler Derneği (TMD) Başkanı Mehmet Yılmaz da Türkiye’nin doğal taş rezerv çeşitliliğinde dünyanın sayılı ülkelerinden biri olduğuna dikkati çekerek, “Metalik madenlerde çok büyük potansiyelimiz var. Boru anlatmaya gerek yok, dünyada en yüksek potansiyel, artı rezerve sahibiz. Sadece bilinen altın yataklarımız ki çok eski yapılan bir çalışmaya göre 6 bin 500 ton. Belki bunu bugün güncellesek 10 bin tonlardan bahsedeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Yeşil dönüşüm kapsamında dünyada gelecek dönemde en az 6 ila 9 kat daha fazla madencilik yapmak zorunda kalınacağını belirten Yılmaz, “2025’te planladığımız faaliyetlerimizle kritik madenler konusunda da çok aktif rol almak üzere üstümüze düşene hazır olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Çünkü global enerji noktasında da dünyada kritik bir oyuncu olmak durumundayız. Çünkü bulunduğumuz nokta çok kilit bir nokta. Dünyada var olan 90 çeşit mineralin 70 çeşidini bu topraklarda bulabiliyor ve üretebiliyoruz.” diye konuştu.

Açılış konuşmalarının ardından, bu yıl ilk kez düzenlenen Sorumlu Madencilik Yarışması kapsamında üç kategoride 9 şirkete ödül verildi. Ayrıca, Maden Kurtarma Yarışması’na katılan 15 takım kaptanına da ödülleri takdim edildi.

Anadolu Ajansı. Referans bağlantısı here.