Bakan Bayraktar, Kanal 7’de katıldığı programda, enerji sektöründeki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye’nin 2053 hedefleri doğrultusunda maden ve enerjide net ihracatçı ülke olma yolunda çalışmalar yürütüldüğünü anlatan Bayraktar, bu anlamda yerli ve yenilenebilir kaynakların kullanımını artırmanın önemli olduğunu söyledi.
Bayraktar, Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığının azaltılması için çalışmaların hızla sürdüğünü ifade etti.
Rüzgar ve güneş enerjisinde her yıl 5 bin megavat yeni kapasite kurulumu hedeflendiğini anımsatan Bayraktar, rüzgar ile güneşte gün içinde kesintiler yaşanabildiği için enerji ihtiyacının nükleer, doğal gaz, hidroelektrik ve kömür gibi kaynaklarla çeşitlendirilmesi gerektiğini kaydetti.
Bayraktar, Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde (NGS) 4 reaktörün aynı anda inşasının devam ettiğini belirterek, “Bu yıl içinde ilk reaktörün testlerine başlamayı hedefliyoruz. 2028’e kadar 4 reaktörü birer yıl arayla devreye almayı hedefliyoruz. Tam kapasite devreye alındığında elektrik ihtiyacının yüzde 10’u karşılanabilecek. Akkuyu NGS bitince her yıl 7 milyar metreküp doğal gaz ithal etmekten kurtulacağız.” diye konuştu.
Uzun vadeli hedefte, nükleer enerjide 20 bin megavat kurulu güce ihtiyaç olduğunu anlatan Bayraktar, Sinop ve Trakya’da büyük ölçekli santraller planlandığını, ayrıca küçük modüler reaktör alanına da girmek istediklerini dile getirdi.
Bayraktar, 2016’da geliştirilen “Milli Enerji ve Maden Politikası” kapsamında 4 gemiden oluşan filoyla çalışmalar yürütüldüğüne işaret ederek, “Sakarya Gaz Sahası’nda 5,5 milyon metreküp günlük üretime çıktık. Bu, 2,4 milyon evin doğal gaz ihtiyacının Sakarya Gaz Sahası’ndan karşılanabildiği anlamına geliyor.” ifadesini kullandı.
Karadeniz’de büyük potansiyel bulunduğunun altını çizen Bayraktar, “Fatih, Yavuz ve Kanuni gemileri Sakarya sahasında üretim faaliyetinde çalışıyor. Hedefimiz Karadeniz’de üretimi artırmak. Ağustosta 6 milyon metreküpü göreceğiz inşallah. 2025 başında ise 10 milyon metreküpe ulaşmak istiyoruz.” değerlendirmesini yaptı.
Bayraktar, bölgede rezerv artırma çalışmalarının sürdüğünü belirterek, Karadeniz geneli için yeni lokasyonlarda petrol ve doğal gaz arama amaçlı planlama içinde olduklarını, Abdülhamid Han sondaj gemisinin de Karadeniz’de üretimi artırma ve arama çalışmalarında değerlendirileceğini vurguladı.
Batı Karadeniz bölgesinin öncelikli olduğunu anlatan Bayraktar, Kastamonu, Sakarya, Sinop ve Rize açıklarında sismik çalışmaları bitmiş, neredeyse sondaja hazır sahalar bulunduğunu aktardı.
Gabar’da 41 kuyuda 45 bin varil üretim
Bayraktar, Gabar’da 41 kuyuda 45 bin varillik üretim yapıldığına dikkati çekerek, “Yoğun çalışma devam ediyor. Üretimi belki de 100 bin varilin üzerine taşıyacak çalışma yürütüyoruz. Yılda 3 milyar dolarlık katkı sağlayacak bir projeden bahsediyoruz.” dedi.
Gabar dışında da petrol üretim sahaları bulunduğunu ifade eden Bakan Bayraktar şöyle devam etti:
“15 bin varil petrol Diyarbakır’dan üretiyoruz. 20 bin varil üzerinde Batman’da üretiyoruz. Adıyaman’da 10 bin varilin üzerinde üretim var. Türkiye’nin üretimi sadece buralardan ibaret değil. Gabar’da üretimde günlük 100 bin varile geldiğimiz zaman Türkiye’de toplamda 150 bin varilin üzerinde günlük üretime ulaşmış olacağız. Üretimler Türkiye ile sınırlı değil. Irak’ta 3 sahada ortaklığımız var. Azerbaycan’da projede ortağız, petrol üretiyoruz. Şahdeniz Projesi’nde ortağız. Bütün bunları bir araya getirirseniz bugün itibarıyla Türkiye’nin petrol ve doğal gazda yurt içi ve yurt dışı üretimi yaklaşık 250 bin varil.”
Faturada destek uygulaması
Bakan Bayraktar, elektrik tarifesinde yapılan fiyat değişikliğine değinerek, fiyat artışlarında pandemi sonrası emtia ve enerjide fiyat artışının rolü olduğunu kaydetti.
Emtiadan kaynaklı fiyatlar üzerinde baskı olduğuna işaret eden Bayraktar, sözlerini şöyle tamamladı:
“Zaman zaman soruluyor niye benzin fiyatları Türkiye’de düşmüyor? Çünkü bir başka değişken daha var ürünlerimizde. Yani döviz fiyatı da önemli. Ama biz özellikle pandemi sürecinden başlayarak vatandaşlarımıza bir destek programı uyguladık. Yani vatandaşlarımızın bundan en az etkilenmesi için elimizde ne kadar imkan varsa bunları sunacak şekilde bir fiyatlama içerisinde olduk. Yüzde 38’lik bir elektrik fiyat değişikliği var ama doğal gazda 293 milyar lira, elektrikte ise yaklaşık 291 milyar liralık devletin bir desteği var. Toplamda 20 milyar dolara yakın bir paradan bahsediyoruz. Temmuzdaki düzenlemeyi yapmasaydık toplamda oluşacak destek miktarı 584 milyar lira. Hala bugün fiyat artışlarına rağmen 1000 liralık faturada 600 lirasını devlet destek olarak karşılıyor. Doğal gazda 700 lirasını devletimiz karşılıyor. İmkanlarımız ölçüsünde vatandaşlarımıza ne yapabilirsek bunu yapmaya gayret ediyoruz.”