Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın “21. yüzyıl, Türkiye yüzyılı olacak” iddiasının bugün büyüyerek devam ettiğini belirterek, “Neyle devam ediyor? Türkiye 250 milyar dolarlık ihracat hedefine doğru gidiyor. Türkiye, birçok alanda başta savunma endüstrisi olmak üzere yerli ürünlerini üretiyor. Türkiye’nin üretim gücünün artması Türkiye’nin bağımsızlığının yükseldiği temellerdir.” dedi.
Bilgin, Mesleki Yeterlilik Kurumunca Taksim’deki The Marmara Hotel’de düzenlenen Türkiye Yeterlilik Çerçevesi Uluslararası Konferansı’nda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin geç sanayileştiğini, bunun için 20. yüzyılın ilk yarısında bazı çabaları olduğunu ama sanayileşme konusundaki çabaların somut ürünler verdiği dönemin 1950’den sonra, bilhassa da 1970’li yıllarda artarak ilerlediğini söyledi.
Türkiye’nin son 20-25 yılda, sanayileşme konusundaki birçok engeli hızla aşmaya başladığını belirten Bilgin, her alanda yetişen Türk bilim insanlarının ve edebiyatçıların Nobel Ödülü aldığı bir dönemden geçildiğini, bunun bir anlamda zincirin kırıldığı “az gelişmişlik, geri kalmışlık” tartışmalarının da geride bırakıldığını gösterdiğini dile getirdi.
Bakan Bilgin, Türkiye’nin sanayileşme sürecinde ileriye doğru gittiğini vurgulayarak, “Bunu toplam ihracat ürünleri içerisindeki sanayi ürünlerinin payından ölçebiliriz. Bunu Türkiye’nin birçok alanda dünyanın ileri ülkeleriyle yarıştığı teknolojilerde yaptığımız atılımlardan görebiliriz. Birçok sahada yeni bir aşamada olduğumuzu herkes biliyor. Bugün inşallah 29 Ekim’de Türkiye, üstelik de yeni bir otomotiv endüstrisi dalgasının içerisinde kendi yerli otomobilini sahaya indirecek. Bunlar çok önemli şeyler.” diye konuştu.
“Mesleki yeterlilik modern toplumun en temel ilkelerinden birisi”
İktisat teorisinin en önemli isimlerinden Adam Smith’in kitabının en önemli bölümünün mesleki farklılaşma ve iş bölümüyle ilgili olduğunu aktaran Bilgin, şöyle devam etti:
“Bir iktisatçı, iş bölümünün modern ekonomideki konumunu ve fonksiyonunu belirlemekle işe başlıyor. Biliyoruz ki meslekleşme, meslekte kalite, niteliğinin artması endüstri üretiminin temelini oluşturuyor. Bunu bir iktisatçı olarak Adam Smith söylüyor ama işte Durkheim da bir sosyolog olarak -kitabının adını da biliyorsunuz İş Bölümü- o da bir sosyolojik teori içerisinde, toplumun bütünselliği içerisinde fonksiyonel farklılaşmanın ve meslekleşmenin önemini anlatıyor. Bunun sadece bir üretimle sınırlı kalmayan, bütün toplumsal kurumlardaki yansımalarını bireye kadar uzayan, aileye bireye kadar muhtelif toplumsal ünitelere kadar uygulayan yansımalarını anlatıyor. Dolayısıyla yeterlilik ve mesleki yeterlilik modern toplumun en temel ilkelerinden birisi. O ilkeyi standardize edip onu uygulamaya sokamadığınız zaman -her alanda hangi sektör olursa olsun fark etmiyor- o sektörde başkalarıyla yarışamazsınız. Değer üretmek konusunda yetersizlikler yaratırsınız. Bu aynı zamanda bir kaynak israfı, emek israfı demektir.”
“Türkiye, son 20-25 yılda her alanda çok önemli adımlar attı”
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Bilgin, post endüstriyel toplumun da aynı ilkeler üzerinde işlediğini, orada bilgiye dayalı farklılaşma olduğunu, bilgi teknolojilerinin başat olduğu bir dönemden geçildiğini, bunun Türkiye açısından da fevkalade yeni bir açılım olduğunu anlattı.
Türkiye’nin otomotivde içten yanmalı motorlarda rekabet etme konusunda yaklaşık 150-200 yıl kaybettiğini ama yeni bir dönemin de başladığını vurgulayan Bilgin, “Orada başta bir konum elde edebilirsek bunu sürdürebiliriz. Aynı şeyi diğer alanlarda yani bilgi teknolojileri alanlarında da meslekleşme ve bu mesleklerin standardizasyonu konusunda bu kaliteyi üretme, niteliksel değişimi gerçekleştirme konusunda kurumsal bir adım atıp bunu sürdürebilirsek bu post endüstriyel çağın önemli ülkelerinden birisi oluruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Bilgin, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Türkiye, son 20-25 yılda her alanda çok önemli adımlar attı. Dünyanın hangi üniversitesinde, hangi kalitede eğitim veriliyorsa Türkiye’nin üniversitelerinde -özellikle belli başka üniversiteleri öncülük ediyor buna- aynı eğitimler veriliyor. Bilgi hareket halinde ama bazı bilgiler de özel bilgiler, sınırlı bilgiler. Onları da laboratuvarda veya sahada üretmeniz gerekiyor. İşte Türk bilim adamları, bu bilgileri artık kendileri üretecek haldeler. Türkiye’nin birçok üniversitesinde özel bilgiler üretiliyor. Bu biyolojiden tutun tıp alanına, oradan mühendislik sahasına kadar üretiliyor. Ama daha önemli olan bir şey var. Artık bu bilgiler teorik olarak ne laboratuvarda kalıyor ne de kitaplarda, kütüphanelerde kalıyor. Nerede kalıyor? Bunlar artık üretime yansıtılıyor. Her alanda bunları üretime yansıtacak, yetişmiş bir teknokrat zümremiz ve daha da önemlisi girişimci zümremiz var. O girişimciler dünyanın her bölgesinde, her coğrafyasında herkesle rekabet yapabilecek üretimi gerçekleştiriyor. Onların bilimsel olarak bu yeni çağı, post endüstriyel çağın üretim gücünü harekete geçirecek, onu yönetecek niteliksel emekleri bu defa bilgi ve kol emeğini bir araya getirecek bir mesleki yeterlilik formasyonunu kazandıracak kurumsal çabalara ihtiyaç var.”
Bu yeni dönemin “Türkiye Yüzyılı” olmasını istediklerini dile getiren Bilgin, “21. yüzyıl Türkiye yüzyılı olacak iddiası vardır rahmetli Özal’ın. Bu iddia bugün büyüyerek devam ediyor. Neyle devam ediyor? Türkiye 250 milyar dolarlık ihracat hedefine doğru gidiyor. Türkiye, birçok alanda başta savunma endüstrisi olmak üzere yerli ürünlerini üretiyor. Türkiye’nin üretim gücünün artması Türkiye’nin bağımsızlığının yükseldiği temellerdir.” diye konuştu.
Konuşmasının ardından Bakan Vedat Bilgin’e, Mesleki Yeterlilik Kurumu Başkanı Adem Ceylan tarafından hediye takdim edildi.