Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin ile AK Parti Genel Başkan Vekili Binali Yıldırım, Antalya’da STK temsilcileri ile bir araya geldi.
Dokuma Park’taki Antalya Bilim Merkezi’nde gerçekleştirilen toplantıda konuşan Bakan Bilgin, yeni tip koronavirüs sürecinin yarattığı tahribatla uğraşan dünyanın Rusya-Ukrayna Savaşı’nın etkileriyle de karşı karşıya kaldığını söyledi. Dünyadaki ekonomik sistemin bu kadar erken dalgalanıp kırılacağını kimsenin tahmin etmediğini ifade eden Bilgin, böyle bir dünyada sorunlu da olsa Asya’nın bir yükselişine şahitlik edildiğini vurguladı.
Türkiye’nin dünyadaki konumunun farklılaştığını dile getiren Bilgin, şunları kaydetti:
“Türkiye, 100 yıl önce Gazi Paşa’nın liderliğinde emperyalizme karşı ilk savaşı kazandı. Çanakkale ve arkasından gelen Milli Mücadele ile Batı sömürgeciliğinin sonunu getiren bir sürecin başlangıcını gerçekleştirdik. 100 yıl sonra başka bir şey yapıyoruz. Batı’nın önce açlık sorununu çözdük, tahıl koridorunu açarak. Orta Doğu’da çıkarmak istedikleri felakete müdahale ettik. Akdeniz’den Türkleri kovmaya çalışan bir operasyonu engelledik. Türkiye yeni bir konumda bulunuyor. Bu konum nedir? Türkiye hızla sanayileşiyor. Dünya ticaretiyle entegre oldu. Dünyada mal satmadığımız yer yok. Türkiye’de üretilmeyen bir ürün yok. Türkiye nükleer teknoloji ile tanışıyor. Krizin meydana getirdiği dengesizliğin istikrarsızlığın istikrara dönmesi için mücadele diyoruz. Bütün bunları yaparken Türkiye demokrasi içiresinde kalkınma mücadelesi veriyor.”
AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım da Antalya’nın üreten bir kent olduğunu ve buradaki STK’lerle buluşmanın önemli olduğunu belirtti. Dünyadaki gelişmiş ülkelerin panik halinde olduğunu ifade eden Yıldırım, şöyle konuştu:
“Artık dünyada zenginlik hicret etmeye başladı. Geçtiğimiz 50 yılda doğudan batıya hicret ediyordu, şimdi batıdan doğuya doğru hicret ediyor. Dolayısıyla onun paniğini yaşıyorlar. Pandemi ve sonrası yaşananlar Batı dünyasında gelişmiş ülkelerde moral bozukluğuna sebep oldu. Bu küresel krizler Türkiye büyük bir fırsat doğurdu. Bunu görmemiz lazım. Gelecek yüzyıl Türklerin yüzyılı olacak. Bunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bütün Kafkasya, Orta Doğu, Balkanlar, merkezi Asya Türkiye’ye bakıyor. Türkiye’nin duruşuna göre kendilerini ayarlıyorlar. Sorumluluğumuz kendi ülkemiz milletimiz ile sınırlı değil. Çok büyük bir coğrafya ile çok büyük bir nüfus ile sınırlı.”
Türkiye’nin öneminin farkına varan, emperyal hedefleri tehlikeye düşenlerin planlarını artık gizlemediğini dile getiren Yıldırım, “Biz de kendi planlarımızı Türkiye’nin, milletin geleceği için hayata geçirmeye kararlıyız. Bu, tarım, sanayi, ticaret, bilim, akademi, üniversiteler, spor camiası, yani toplumun bütün katmanlarının el ele vererek yapacağı bir mücadele.” dedi.