Bakan Çavuşoğlu, AK Parti Keçiören ilçe teşkilatının düzenlediği iftar programına katılarak vatandaşlar ve gençlerle bir araya geldi.
İftar öncesi bir konuşma yapan Çavuşoğlu, “Özellikle bu akşam genç kardeşlerimizin aramızda olmasından ayrıca büyük bir memnuniyet duyuyorum. Gençlerimizin özellikle dış politikamıza verdiği destek her zaman bize güç veriyor. Gençlerimize teşekkür ediyoruz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın sizlere selamlarını ve sevgilerini getirdim.” diye konuştu.
Çavuşoğlu, Türkiye Cumhuriyeti bir asrı geride bırakırken son 20 yılda Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde çok önemli eserleri hayata geçindiklerine işaret ederek “Yine Cumhurbaşkanımızın liderliğinde izlediğimiz dış politikayla dünyada bir marka olduk, küresel bir aktör olduk.” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhuriyet’in ikinci asrını da Türkiye Yüzyılı, Türk halkı, Türk dünyası asrı yapmak için de gece gündüz çalıştıklarını belirten Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
“Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu vizyon bizler için bir rehberdir. Hep beraber çalışarak Cumhuriyet’imizin ikinci asrını Türkiye Yüzyılı yapacağız. Özellikle dış politikada bugün baktığımız zaman Rusya ve Ukrayna savaşında barış için çaba sarf eden tek ülke Türkiye Cumhuriyeti’dir. Yine Filipinler’den Somali’ye kadar arabuluculuk konusunda en etkili ülke, ülkemiz Türkiye’dir. Suriye, Libya’da istikrarın anahtarı Türkiye’dir. Asırlık hayalimiz olan Türk Devletleri Teşkilatının kurulmasına öncülük eden de Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye’dir.
Bugün dünyada küresel enerji krizi var ama enerji ve lojistikte merkez ülke artık Türkiye’dir. Bugün terörle mücadelede FETÖ ile DEAŞ ile PKK/YPG ile en etkili mücadele edebilen ülke Türkiye’dir. İslam düşmanlığına, ırkçılığa, yabancı düşmanlığına karşı da en etkili mücadele yapan ülke Türkiye’dir. Tüm Müslümanların, mazlumların hakkını savunan ülke Türkiye’dir. “
Filistin davamızı, Mescid-i Aksa’yı savunmaya devam edeceğiz
Çavuşoğlu, İsrail güçlerinin Mescid-i Aksa’ya yaptığı baskına da işaret ederek “İşte ramazan ayında İsrailliler Mescid-i Aksa’ya girdiler, Harem-i Şerif’in kutsiyetini ihlal eden adımlar attılar ve biz bunun karşısında tabii ki sessiz kalmadık. Filistin’i aradık, kendileriyle (İsrail) de görüştük ve bugün saldırılara kalıcı bir şekilde son vermelerini istedik. İslam İşbirliği Teşkilatını topladık ve önemli kararlar aldırdık. Sonuç itibarıyla Filistin davamızı, Mescid-i Aksa’yı, Kudüs’ü her zaman olduğu gibi savunmaya devam edeceğiz. Hassasiyetimiz hiçbir zaman değişmeyecek.” dedi.
Dünyanın her yerinde sorun ve çatışmalar olduğunu belirten Çavuşoğlu, Türkiye’nin Afrika, Asya ve Latin Amerika’daki açılımlarıyla dünyanın her yerinde bayrak dalgalandıran, gücünü gösteren ve dünyanın her yeriyle ilişkilerini geliştiren bir ülke olduğunu ifade etti.
“Türkiye, dünyanın her meselesinde söz sahibidir, ön alıcıdır”
Türkiye’nin etrafındaki çok sayıda çatışmaya rağmen normalleşme adımlarıyla tüm kardeş ülkelerle ilişkilerini güçlendirdiğini vurgulayan Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
“Dünya hızlı değişiyor, dolayısıyla yeni politikalar ortaya koymak lazım. Başta Antalya Diplomasi Forumu olmak üzere ortaya vizyon koyabilen bir ülke Türkiye. BM yetersiz, küresel sistem yetersiz dolayısıyla dünyadaki sistemlerin değişmesi gerektiğine vurgu yapan hem de ‘dünya beşten büyüktür’ diyerek ‘daha adil bir dünya mümkündür’ diyerek bunu yapabilen ülke Türkiye ve lider Recep Tayyip Erdoğan’dır.
Yani sizlerin desteğiyle Türkiye, dünyanın her meselesinde söz sahibidir, ön alıcıdır. Türkiye olmasaydı tahıl anlaşması olmazdı. Olsa bile uzatılmazdı. Esir takası dahil her türlü arabuluculukta Türkiye var. Türkiye arabuluculukta bir marka oldu. Bugün Türkiye dünyada son 20 yılda bir küresel güç olduysa Cumhuriyet’imizin ikinci yüzyılında çok daha güçlü konumda olmamız lazım. Çünkü artık çok denklemli bir dünyada, herkes güç paylaşımı yarışı yapıyor. Yeni yeni güçler ortaya çıkıyor dolayısıyla bizim bu güç paylaşımında en merkezde olmamız lazım. Başkalarıyla rekabet etmekten bahsetmiyorum. İzlediğimiz politikalar ile gücün merkezinde olmamız lazım.”
Çavuşoğlu, 14 Mayıs’ta yapılacak seçimler için halkın ülkeyi kimin yönetebileceğine dair kararını verdiğini de vurguladı.