Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, son dönemde hidrojen teknolojilerinde önemli adımlar atıldığını belirterek, “Türkiye’nin hidrojen teknolojileri yol haritasını yakında kamuoyu ile paylaşacağız. Hidrojen üretimi, depolama, dağıtımı uygulamalarıyla hidrojen kullanımını içeren 5 başlık 50 eylemden oluşan strateji belgemiz, hidrojen değer zinciri oluşturulması yönünde atacağımız adımların yönünü belirleyecek.” ifadelerini kullandı.
Dönmez, 23. Dünya Hidrojen Enerjisi Konferansı’nın açılışında yayınlanan video mesajında, bakanlığın yaklaşık 2,5 yıl önce hidrojen teknolojilerinin kullanımına ilişkin geniş katılımlı bir sektör toplantısı düzenlediğini hatırlattı.
Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu bünyesinde hidrojene ilişkin yürütülen çalışmalarda sona yaklaşıldığını aktaran Dönmez, “Sürdürülebilir enerji geleceğine katkısından dolayı hidrojeni, öncelikli alanlardan biri ilan ettik. Bakanlığımızın bu konudaki vizyonunu paylaştık ve sektörden gelen talepleri not aldık. Gayemiz, ekonomik kalkınma hedeflerimizden vazgeçmeden karbon nötr bir ekonomi modeli oluşturmak.” değerlendirmesinde bulundu.
Dönmez, yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve nükleer enerji alanlarında geniş bir yelpazede önemli adımlar atıldığına işaret ederek, “Şimdi hidrojen teknolojileriyle bu adımlarımızı bir adım öteye götürmek istiyoruz. Türkiye’nin hidrojen teknolojileri yol haritasını yakında kamuoyu ile paylaşacağız. Hidrojen üretimi, depolama, dağıtımı uygulamalarıyla hidrojen kullanımını içeren 5 başlık 50 eylemden oluşan strateji belgemiz, hidrojen değer zinciri oluşturulması yönünde atacağımız adımların yönünü belirleyecek.” ifadelerini kullandı.
“Dünya pazarlarına hidrojen ihraç edebilecek konuma geleceğiz”
Türkiye’de öncelikle yenilenebilir enerjinin üretim ve kullanım payını artıracaklarını belirten Dönmez, şunları kaydetti:
“Mevcut doğal gaz hatlarımızı hidrojenle besleyeceğiz. Yenilenebilir enerji kaynaklarından ve kömürden hidrojen üretimi gerçekleştireceğiz. Dünya pazarlarına hidrojen ihraç edebilecek konuma geleceğiz. Hidrojen depolama ve tutucusu olarak borun kullanımını teşvik edeceğiz. Geleceğin enerji kaynakları arasında enerji taşıyıcısı olarak yer alacak hidrojen, hem yeşil dönüşümü hızlandıracak hem enerji ithalatımızı azaltacak hem de rekabet gücümüzü artıracak önemli bir argüman olacak.”
Dönmez, bu alanda teknoloji gelişimi ve yaygınlaştırılmasının kritik hedef olarak belirlediğini vurgulayarak, “Gerek mevcut kömür rezervlerimizin gerekse de yenilenebilir enerji potansiyelimizin değerlendirilmesine yönelik yürüttüğümüz Ar-Ge faaliyetlerimizle, hidrojenin hem yurt içi tüketiminin hem de yurt dışına ihraç imkanının olduğunu tespit ettik. Yenilenebilir enerjide ihtiyaç fazlasının depolanmasında suyun elektrolizi ile hidrojene geçilmesi ve kömür gazlaştırma yöntemiyle hidrojen üretilmesi için yürüttüğümüz Ar-Ge çalışmalarımız, bu alana özgü bir yerli teknolojiyi geliştirme fırsatı sunuyor.” ifadelerini kullandı.
Mevcut doğal gaz hatlarına belli miktarda hidrojen karıştırılmasıyla, bu alandaki dışa bağımlılığın da önemli oranda düşürüleceğine işaret eden Dönmez, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Konya’da GAZBİR-GAZMER’in iç tesisatta ve yakıcılarda hidrojen kullanımına ilişkin Ar-Ge çalışması geçen yıl tamamlandı ve orada da önemli bilgiler elde edildi. Hidrojen teknolojilerinin geliştirilmesi, bu alanda bir ekosistem oluşturulması ve yenilikçi teknolojilere uygulama sistematiğinin oluşturulması önümüzdeki dönem daha fazla eğileceğimiz konuların başında geliyor. Hidrojen teknolojilerinin geliştirilmesi ve ticarileştirilmesi, öz yeterliliğini sağlayan ve küresel ölçekte rekabetçi teknolojiler geliştiren Türkiye markasına da önemli katkılar sunacak. Stratejimizin temeli, yerlilik kriterimizi esas alarak hidrojen sanayisi sektörünü inşa etmek için gereken bütün detayları içeriyor.”