Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Bakanlığının 2023 yılı bütçesi üzerindeki görüşmelerde milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı.
Özel tiyatrolara ve sinemaya destek sağlanmadığı eleştirilerini kabul edemeyeceğini belirten Ersoy, özel tiyatrolara verilen desteğin 10 kat arttığını dile getirdi.
Sinema desteklerinde ciddi bir artış yaşandığına işaret eden Ersoy, 1990-2002 yılları arasında 5,4 milyon dolar olan sinema sektörü desteğinin, 2005-2022 arasında 47 kat artarak 253,2 milyon dolara ulaştığını bildirdi.
Ersoy, Kapadokya Alan Başkanlığının çalışmalarının oldukça başarılı olduğunu, başkanlığın, siyaseten kimsenin cesaret edemeyeceği yapıları yıktığını, bu kapsamda 400’den fazla kaçak yapının yıkıldığını anlattı. Ersoy, koruma imar planı bittikten sonra doğru yapılanmalar olacağını, Kapadokya Alan Başkanlığının bu süreci hızlandırmak için çalıştığını ifade etti.
“Hiçbir cemevi bize bağlanmadı”
Ersoy, Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığının, bir destek kurumu olduğunu vurgulayarak, “Cemevleri, Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlanmadı. Yeni kurulan kurumumuz cemevlerinin ihtiyaçlarını, eksiklerini karşılamak için kurulmuş bir destek kurumu. Hiçbir cemevi bize bağlanmadı.” dedi.
Meclis’ten geçen kanuni düzenlemeyle cemevlerinin aydınlatma, su, bakım, onarım, imar sorunu gibi ihtiyaçlarının karşılanacağını dile getiren Ersoy, sözlerini şöyle konuştu:
“Bu kuruma bir müracaat yoksa yani bir eksik, ihtiyaç talebinde bulunulmamışsa cemevleriyle bir ilişkisi kurulmuyor. Cemevi kendi bize başvurursa, ‘Benim bu ihtiyaçlarımı karşılayın’ derse biz destek oluyoruz. Sonuçta vatandaşın ihtiyaçlarını, taleplerini karşılamak devletin görevi. Devlet bununla ilgili çok ciddi bir adım attı. Bu ihtiyaçları karşılama görevini de bizim bakanlığımıza verdi. Biz de adım adım bunları gerçekleştireceğiz, Alevilik-Bektaşilik üzerine mastır ve doktorasını yapmış uzman arkadaşlar görevlendirilecek. Devlette ilk defa bir Alevi-Bektaşi cemevi kariyer uzmanlığıyla ilgili bir alan açılmış oldu.”
Özel kopyalama harçlarına ilişkin bir soruyu da cevaplayan Ersoy, gelirin kanun ve yönetmeliklerle belirtilen usul ve esaslara göre meslek birliklerine, kültürel projelere ve yatırımlara harcandığını ve Sayıştay tarafından denetlendiğini kaydetti.
Ersoy, Telif Hakları Yasası çalışmalarının sene sonunda tamamlanmasının öngörüldüğünü, meslek birliklerinin uzlaşamamasından kaynaklanan sorunlar olduğunu vurgulayarak, “En sonunda onlara gerçekten gelirlerini arttıracak bir formül önerdim. Bu formülde aralarında uzlaşmaya varmak üzereler. Kanun değişikliğine gerek kalmadan o işi de çözeceğimize emin olabilirsiniz.” dedi.
Turizm verilerinde, günübirlikçilere ilişkin sayıların da yer aldığı yönündeki eleştiriler üzerine Ersoy, bu sayının genel oran içinde yüzde 1’i geçmeyeceğini dile getirdi.
Ersoy, bazı milletvekillerinin, “turizmde rakip ülkelerle kıyaslandığında çok iyi bir performans gösterilmediği” yönündeki eleştirilerin gerçeği yansıtmadığını söyledi.
Hükümet olarak pandemiyi çok iyi yönettikleri için 2021’de diğer ülkelere göre çok hızlı bir çıkış yakaladıklarına dikkati çeken Ersoy, şöyle konuştu:
“2021’de 2020’ye göre diğerlerinin çok üzerinde çıkış yaptığınız için 2022’de çıkışımız onlar gibi olmamış olabilir. Gerçek anlamda doğruyu görmek istiyorsanız o zaman 2019 ile 2022’yi kıyaslamak lazım. İlk 7 aylık veriler kıyaslamasını vereceğim size. 2019-2022 karşılaştırması kişi olarak İspanya eksi 18, İtalya eksi 29, Yunanistan eksi 12, Türkiye eksi 7 ama yıl sonunda eksi 2 kapatacak. Arada çok ciddi fark var. Gelirlere bakarsak İspanya eksi 6, İtalya eksi 13, Yunanistan eksi 4, Türkiye artı 14, yıl sonu inşallah artı 20 ve üzerinde kapatacak.”
Ersoy, turizmciler için kişi başı gecelik gelirin önemli bir kalem olduğuna işaret ederek, “Bu da 2019’da 73 dolarmış, 2021’de 81 dolara, bu sene de 90 dolara çıkmış. Burada çok ciddi bir artış var.” dedi.
“Gayet adil bir sistemimiz var”
Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansının (TGA) şeffaf olmadığına yönelik eleştirilere yanıt veren Ersoy, TGA yönetim kurulunun ağırlıklı olarak sektör temsilcilerinden oluştuğunu, hangi sektör paydaşının kaç koltuk alacağının TGA’ya yaptığı katkı payı oranınca belirlendiğini anımsattı.
Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, “Gayet adil bir sistemimiz var. 18 koltuğun sadece ikisi devletin. Buna karşılık katkı payı olarak kaynak aktarıyoruz bakanlık olarak. Parayı ödeyen kişilerin seçtiği temsilcilerin paranın nereye harcanacağına karar vermesi yani bütçelere biz karar vermiyoruz. Toplanan paranın nereye, nasıl harcanacağına yönetim kurulu karar veriyor.” dedi.
Kültür ve turizmin bütçesinin eşit dağıtılmadığına ilişkin eleştirilere değinen Ersoy, kültüre pozitif ayrımcılık yaptıklarını, özellikle turizmden gelen döner sermaye gelirlerini, yoğun şekilde kültür, sanata, kültürel yatırımlara ayırdıklarını söyledi.
“Benim firmamın, ülkemi yatırım için tercih etmesinin nesi kötü”
Kendine ait bir firmanın devletten teşvik aldığı iddiasını yanıtlayan Ersoy, teşviklerin son 40 yıldır verildiğini ve sadece Türkiye’de değil, turizm geliri yüksek ülkelerde de uygulanan ve oralardan kopyalanan bir sistem olduğunu anlattı.
Bu teşviklerin, taahhütlerin gerçekleştirildiği oranda ve gerçekleştirdikten sonra kullanıldığını vurgulayan Ersoy, şunları kaydetti:
“Yani bu belgeyi size veriyor ama taahhütlerinizi yerine getirdiğinizi ispatladıktan sonra yapıyor. Bu şekilde kullanıldığı için özellikle firmaların yüksek oranda kullanması teşvik ediliyor. Yani bakanlık, devletler bunu teşvik ediyor. Zaten ‘Nolur daha yükseğini al’ diye size geliyor. Özetle yurt dışında yatırım yapılması yerine ülkemizde yatırım yapılsın diye verilen teşvikler. Üstelik bu belgeyi almak için de bakan olmanıza gerek yok. Siz, bu salonda bulunan herhangi biri ya da herhangi bir yatırımcının, ‘turizm yatırımı yapıyorum’ demesi ve taahhütte bulunması yeterli. Yani kimsenin hakkını da gasp etmiş değiliz. Şimdi öyle bir şey çıkıyor ki benim firmamın, ülkemi yatırım için tercih etmesinin nesi kötü?”
İhracatçı Meclisinin verilerine göre, ilgili firmanın son 10 yılda konaklama sektöründe en fazla döviz getiren firma olduğunu belirten Ersoy, “Ben yapmıyorum. Benim firmam alıyor. Ben yokum bile. İçlerinde bile değilim. Firma kendi hayatına 20 yıldır nasıl devam ediyorsa devam ediyor. Firma da doğrusunu yapıyor. Kendi ülkesine de hizmet ediyor.” ifadelerini kullandı.
Üzerinde otel yapılmış tahsise sahip bir firmanın hisselerinin, kendi firmasınca satın alınmasına yönelik soruya ise Ersoy, “Burada asli işlem yerin tahsisi ise 2000 yılında yapılmış. Otel 2010’da hizmete girmiş, firmaların hisseleri de 2020’de olmuş. Burada benim bakan olarak kullandığım bir takdir yok. Bir firma gidiyor başka firmanın hisselerini satın alıyor. Tamamen ticari bir işlem. Bunu sanki şaibeli bir işlemmiş gibi göstermenin mantığını anlamıyorum.” karşılığını verdi.
Çeşme Turizm Projesi
Bakan Ersoy, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda bakanlığının 2023 yılı bütçesi üzerindeki görüşmelerde milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı.
Çeşme Turizm Projesiyle ilgili eleştiriler üzerine Ersoy, bunun kolay hazırlanmış bir proje olmadığını, plan ve proje kararlarına altlık teşkil etmek üzere 14 üniversiteden, 40 akademisyenin katkısıyla rapor hazırlandığını anlattı.
Projeye siyaseten karşı çıkılmasına üzüldüğünü ifade eden Ersoy, “Projeyi hazırlarken siyasi hiçbir yaklaşımda bulunmadım. Bana ne partimden ne Cumhurbaşkanımızdan siyasi hiçbir telkinde de bulunulmadı. Tamamen iyi niyetle doğru bir proje açıklandı.” diye konuştu.
Bakan Ersoy, aralık sonunda proje askıya çıktığında, korunması gereken alanların korunduğunun görüleceğini söyledi.
“Her yıl 5’er şehir arttıracağız”
Türkiye Kültür Yolu Festivalleri’ne bazı sanatçıların çıkarılmadığı yönündeki eleştirileri Ersoy, “İsimlerini vermeyeceğim çok önemli 4 Kürt sanatçıyı davet ettik biz o festivallere. Kabul edemediler. Muhtemelen mahalle baskısına maruz kaldılar.” diye yanıtladı.
Ersoy, Türkiye Kültür Yolu Festivalleri’ni hayata geçirerek, kültür ve sanatı, turizmin tanıtımı için de kullandıklarına işaret ederek, “Kendi kendine çalışan güzel bir ekosistem yarattık. Çok da iyi çalışıyor. Talep de çok iyi. Her yıl 5’er şehir arttıracağız.” ifadesini kullandı.
Dara Antik Kenti’nin imara açılacağı iddialarına da Ersoy, “Dara Antik Kenti birinci derecede sit alanı. İddia ettiğiniz parsel bizim sit alanlarının dışındaki bir alan.” karşılığını verdi.
“Büyük bir atılım performansı sergilendi”
Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, 43 kilisenin restorasyonunun tamamlandığını, 7 kilisede restorasyonun sürdüğünü, 2 kilisenin projelerinin tamamlandığını, 3 kilisede proje çalışmalarının devam ettiğini bildirdi.
Roman müzisyenlere destek olunmadığı yönündeki eleştiriler üzerine de Ersoy, salgın sürecince desteklenen 40 bin müzisyenden yarısını Romanların oluşturduğunu dile getirdi.
Ersoy, 4,5 yılda kültür, sanat ve medeniyet inşasında büyük atılımlar yaptıklarını ifade ederek, “Hemen hemen her alanda tüm zamanların sıçramalarını başardık. Sahne gösterilerimiz, etkinliklerimiz ve sanata dair üretimlerimizde, yaşanan pandemi krizine rağmen büyük bir atılım performansı sergilendi. Bu ancak derin bir kültürel birikim, arzu ve aşkla, heyecanla, engin bir vizyon ve yoğun çalışmayla olur.” diye konuştu.
“Bakanlığın İstanbul makamının AKM’de olmasında fayda var”
İstanbul’daki Atatürk Kültür Merkezinde (AKM) bakan odası bulunmasının eleştirildiğini anımsatan Ersoy, burada kendisine özel olarak ayrılmış bir katın bulunmadığını söyledi. Ersoy, “Bakanlığın İstanbul makamının orada olmasında fayda var, zarar yok. Çünkü orası çok büyük bir kompleks. İstanbul’daki sanat birimlerimiz ağırlıklı olarak orada. Onların doğru yönetilip, o merkezin de doğru işletilmesi gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Görüşmelerin ardından, Kültür ve Turizm Bakanlığı, bağlı ve ilişkili kuruluşlarının 2023 yılı bütçesi kabul edildi.