Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, beraberinde Alper Gezeravcı ile katıldığı Atatürk Üniversitesi Kültür Merkezi 15 Temmuz Milli İrade Salonu’ndaki öğrenci buluşması programında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin tarihiyle, kültürüyle en güzel şehirlerinden Erzurum’da, öğrencilerle beraber olmaktan ve ilk astronot Alper Gezeravcı’yı buluşturmaktan büyük mutluluk duyduğunu söyledi.
Cumhuriyetin ilk yıllarında Nuri Demirağ’ın Türkiye’yi milli havacılıkla tanıştırmak istediğini, ürettiği uçakların üzerine isim ve soy isminin ilk harflerini yazdığını anlatan Kacır, şöyle konuştu:
“Nuri Demirağ İstanbul ve memleketi Sivas’ta gök okulları açmış, birlikte uçaklar geliştirecekleri mühendisler, teknisyenler, uçakları uçuracak pilotlar yetişsin istemiş. İstanbul’da Atatürk Havalimanı’nda tam TEKNOFEST’leri düzenlediğimiz meydanda gök şenlikleri düzenlemiş ve 7’den 77’ye herkes oralara gelmiş. Kitaplarda bütün bunların fotoğrafları var. Fakat dünya gözüyle Nuri Demirağ’ın ürettiği uçakları görme şansınız maalesef yok çünkü hepsi toprağa gömülmüş. Bundan 83 yıl önce Ankara Etimesgut Havalimanı’nda bir uçak fabrikası da kurulmuş, 9 yıl boyunca üretime devam etmiş ve 1949’da bu uçak fabrikasında 950 kişi çalışıyormuş. Uçak fabrikası sonra kapatılmış çünkü Türkiye’ye 1948’de Marshall yardımları gelmeye başlamış. Bu yardımları Batı ülkelerinin Türkiye gibi ülkelere verdikleri sözüm ona kalkınma yardımları.”
Kacır, Vecihi Hürkuş’un da TBMM tarafından 3 kez takdirname verilmiş bir İstiklal Savaşı kahramanı olduğunu hatırlatarak, Hürkuş’un, sözüne güvenilen bir şahsiyet olduğunu dile getirdi.
“Türk milleti adeta yitik sevdasıyla buluşurcasına milli havacılıkla yeniden buluştu”
Hürkuş’un ürettiği uçakları uçurmak istediğini ancak sertifikalarının olmadığı gerekçesiyle uçuşa izin verilmediğini anlatan Kacır, şunları kaydetti:
“Adeta akamete uğratılmış havacılık tarihimizi 2 binli yıllardan sonra bir sağlam irade sayesinde yeniden ayağa kaldırdık. Türk milleti adeta yitik sevdasıyla buluşurcasına milli havacılıkla yeniden buluştu. Ve Türk gençleri, bu milletin öz evlatları alın teri döktüler, akıl teri döktüler. BAYRAKTAR, ANKA, AKINCI, AKSUNGUR, HÜRKUŞ, HÜRJET ATAK, GÖKBEY, KIZILELMA ve KAAN ile Türk’ün imzasını gökyüzüne atıyoruz. Demek ki bu milletin evlatları önlerindeki engeller kaldırıldığında dünyanın en iyisini başarabiliyorlarmış. Şimdi iddiamız, amacımız, gayemiz bütün bu başarı hikayesini daha ileri düzeylere çıkarmak ve teknolojinin tüm alanlarına hızla yaygınlaştırmak. İşte bunu yapacak olan sizlersiniz. Bizlere düşen sizin önümüzdeki engelleri tek tek kaldırmak.”
Bakan Kacır, Türkiye’nin kendi uydularını üretebilen bir ülke olduğunu, 20 yılda adım adım bu alanda önemli mesafe aldıklarını aktardı.
Turgut Özal’ın 1984’te TÜBİTAK’ın Uzay Araştırmaları Enstitüsü’nü kurduğunu ancak 1980 ve 90’larda Türkiye’nin 2000’li yıllara kadar maalesef siyasi ve ekonomik istikrarsızlıklarla heba edildiğini söyleyen Kacır, şöyle devam etti:
“Sağlam irade 2000’li yıllarda Türkiye’nin milli uydu geliştirme projelerini başlattı. Önce bizzat görüntüleme uydusunda ortak üretim faaliyetlerine dahil olduk. Sonra RASAT görüntüleme uydusunu, sonra GÖKTÜRK’ü, sonra İMECE uydusunu ürettik ve 2023’te uzaya gönderdik. Şimdi 8 Temmuz 2024 haftasında Türkiye’nin ilk milli haberleşme uydusu TÜRKSAT 6A’yı uzaya göndereceğiz. İMECE yaklaşık 600 kilometrede 600 kilogramlık uydu. TÜRKSAT 6A 36 bin kilometrede görev yapacak yaklaşık 4 bin 250 kilogramlık uydu. Sonra Ay’a erişeceğiz, 380 bin kilometre yol yapacağız ve Ay projesini de milli hibrit roket motorumuzu ateşleyerek gerçekleştireceğiz. O alanda dünyada ilk 4 ülkeden biriyiz bugün. Hedefimiz o teknolojide dünya lideri olmak ve o teknolojinin uzay ekonomisinde pay sahibi olmasını sağlamak. Uzay ekonomisi yıllık 600 milyar dolara geldi. Bu ekonomiden (uzay) Türkiye pay alabilir. Elde ettiğimiz kabiliyetler, Türkiye’ye stratejik kazanımlar getirecektir. Bütün bu projeleri gençlere başlatıyor ve sürdürüyoruz. Türkiye uzayın tüm alanlarında iddia sahibi bir ülke olacak.”
“Artık hayallerimizi, hedeflerimizi sınırlayan bir şey yoktur”
Bakan Kacır, Türkiye’nin ve coğrafyanın en gelişmiş teleskoplarından birinin Erzurum’da kurulduğunu anımsatarak, “Erzurum’a bir daha geleceğiz ve Doğu Anadolu Gözlemevi’nde ilk ışığı birlikte alacağız. Bütün bunlar Türkiye’nin teknolojide geldiği yeri gösteriyor. Türkiye, insanlı uzay bilim misyonlarını önümüzdeki yılar boyunca sürdürecek. Türkiye sürdürdüğümüz roket projeleri başarıya ulaştığında kendi uydularını kendi imkanlarıyla uzaya gönderebilen ülkelerden biri olacak. Türkiye yeni uzay istasyonları kuruluş sürecinde teknolojik paydaş olacak. Bütün bunları hep birlikte başaracağız. Artık hayallerimizi, hedeflerimizi sınırlayan bir şey yoktur, Alper bey bu misyonu gerçekleştirdi.” diye konuştu.
Konuşmalar sonrası öğrencilere havacılık ve uzay konularında söyleşi yapan Alper Gezeravcı da sorularını yanıtladığı gençlerle fotoğraf çektirdi.
Programa, Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, AK Parti İl Başkanı İbrahim Küçükoğlu, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak, kurum müdürleri, akademisyen ve binlerce öğrenci katıldı.