Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Avrasya Tüneli’nin işletme süresi bittiğinde, kamunun söz konusu projeden kaynaklı olarak, vergi ve diğer kazançlar hariç, en az 140 milyon dolar gelir elde edeceğini belirterek, “2039’a gelindiğinde kamu, ödediği tüm garantileri geri almış olacak. 31 Ocak 2042 itibarıyla kamu, borçsuz, masrafsız, işler vaziyette yatırım varlığının sahibi olacak ve tüm gelir kendisine ait olacak.” dedi.
Karaismailoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 30 Ocak 2013’te inşasına başlanan Avrasya Tüneli’nin, planlanandan 8 ay önce, 3 yıl 11 ayda tamamlanarak 22 Aralık 2016’da hizmete açıldığını anımsattı.
Projenin yatırım maliyetinin 1 milyar 245 milyon dolar, yıllık işletme maliyetinin de 35 milyon dolar olarak hesaplandığına işaret eden Karaismailoğlu, şu ifadeleri kullandı:
“4 yıl gibi kısa bir sürede bitmiştir. Finans maliyetleri de hesaplanarak kamunun yaptığı açık ihaleye birden fazla teklif hazırlanıyor. Devlet bunu kendisi yapmış olsaydı 1 milyar 245 milyon dolarlık projeyi elden çıkaracaktı. Biz, geçen yıl, araç garantisini karşılamadığı için 498 milyon lira işletmeciye katkıda bulunduk. Eğer biz Avrasya Tüneli’ni işletseydik, zaten 519 milyon lira harcama yapmış olacaktık ve bu, devletin kasasından çıkacaktı. Geleceğin projeleri şimdiden kazandırıyor.”
Karaismailoğlu, Kozyatağı-Bakırköy koridoru dikkate alınarak yapılan hesaplamalarda, Avrasya Tüneli’ni kullanan sürücülerin 2021’de 25 milyon saat zaman tasarrufu, 35 bin ton yakıt tasarrufu, 10 bin ton emisyon azalımı, 65 milyon araç-kilometre düşüşüyle oluşan kaza maliyeti tasarrufu elde ettiklerini, bunun sonucunda projenin ülke ekonomisine 5 yıllık katkısının 8,1 milyar lira olduğunu dile getirdi.
Bakan Karaismailoğlu, analizlere göre, Avrasya Tüneli’nin geçen yıl 1 saatlik zaman tasarrufunun yanı sıra daha az yakıt tüketimi, emisyon azalımı ve kaza maliyeti gibi etmenlerin de etkisiyle, günlük çift yönlü seyahatlerde, her bir kullanıcıya ortalama 137 lira getiri sağladığını belirtti.
Çevresel sürdürülebilirlik sorumluluğu açısından Avrasya Tüneli’nin önemine dikkati çeken Karaismailoğlu, projenin 2021’deki elektrik tüketiminin tamamını geri dönüştürülebilir kaynaklardan sağlayarak Uluslararası Yeşil Enerji Sertifikası (I-REC) aldığını, böylece elektrik ihtiyacından kaynaklanan karbon ayak izinin azaltılmasına ve enerji verimliliğinin artırılmasına destek olduğunu söyledi.
Karaismailoğlu, “Enerji tasarrufu, geri dönüşüm, sürdürülebilirlik gibi unsurlar gözetilerek yeşil bina olarak tasarlanan ve bu özellikleriyle LEED Altın Sertifikası’na sahip Avrasya Tüneli İşletme ve Bakım Binası’nda 2021’de 7,7 ton atık geri dönüşüme kazandırıldı. Böylece işletme başlangıcından bu yana 5 yılda toplam 37,2 ton atık geri kazandırılmış oldu.” dedi.
Karaismailoğlu, Avrasya Tüneli’nin kullanımıyla 5 yılda toplam 50 bin ton emisyon azalımı gerçekleştiğini vurgulayarak, bu miktarla, bir ağacın yılda 25 kilogram karbondioksiti emdiği düşünüldüğünde, yaklaşık 2 milyon ağacın üstleneceği göreve eşdeğer tasarruf edildiğini bildirdi.
“Tüneli 4,8 milyon farklı araç 82 milyon kez kullandı”
Avrasya Tüneli’nin, sadece tasarım ve mühendislik açısından değil, insan odaklı iş yaklaşımıyla da örnek proje olma niteliğini taşıdığını belirten Karaismailoğlu, şu bilgileri paylaştı:
“İnşaat döneminde yüzde 95’i Türk olmak üzere, toplam 700 mühendis ve 12 binden fazla kişinin, 14 milyon adam/saat çalışmasıyla tamamlanan proje, ölümlü kaza veya ciddi yaralanma yaşanmadan tamamlanmıştır. Alanında lider yaklaşık 500 yerli ve uluslararası firma projede görev almış ve danışmanlık sağlamıştır. Bu sayede projenin inşaat çalışmalarında yapılan harcamalar sayesinde Türkiye ekonomisine günde 1,5 milyon liralık iş hacmi yaratılmıştır.”
İşletme döneminde ise 200 kişilik uzman personel kadrosuyla 1 milyon 77 bin 335 adam/saat çalışma performansının sağlandığını bildiren Karaismailoğlu, çalışanların 2 bin 564 saat iş sağlığı ve güvenliği eğitimi, 42 bin 98 mesleki eğitim alındığını ifade etti.
“Avrasya Tüneli, bugüne kadar 4,8 milyon farklı araç tarafından 82 milyon kez kullanılmıştır.” diyen Karaismailoğlu, bu araçların yüzde 93’ünün otomobil, yüzde 7’sinin minibüs olduğunu söyledi.
Araçların tüneli tercih etme oranının Asya yönünde yüzde 51 iken, Avrupa yönünde yüzde 49 olarak gerçekleştiğine işaret eden Karaismailoğlu, ortalama günlük kullanımın 50-55 bin birim araç olduğunu bildirdi.
Karaismailoğlu, 2026’da minimum trafik garanti sayısına erişilmesinin öngörüldüğünü anlatarak, şunları kaydetti:
“Bu yıldan sonra kamu, gelir paylaşımı yöntemiyle gelir elde etmeye başlayacak. 2039’a gelindiğinde, kamu ödediği tüm garantileri geri almış olacak. 31 Ocak 2042 itibarıyla kamu, borçsuz, masrafsız, işler vaziyette yatırım varlığının sahibi olacak ve tüm gelir kendisine ait olacak. Avrasya Tüneli’nin işletme süresi bittiğinde devlet, vergi ve diğer kazançlar hariç, üste en az 140 milyon dolar para almış olacaktır.”