Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, yazılı açıklamasında, TCDD’nin çevreci yatırımlara ağırlık verdiğini bildirdi.
Kurumun, 2025 yılına kadar tükettiği enerjinin yüzde 50’yi aşkın kısmını yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılamayı hedeflediğine işaret eden Karaismailoğlu, “TCDD, çevreci projelerle temiz enerjinin lokomotifi olacak.” değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Karaismailoğlu, elektrikli işletmeciliğin, dizel işletmeciliğe kıyasla yüzde 50’ye varan yakıt tasarrufu sağladığını belirtti.
Daha az enerjiyle daha fazla çeker gücü ve bakım kolaylığı sağlaması, elektrikli işletmecilik esnasında emisyon salımının düşük olması ve benzeri etmenlerden ötürü mevcut konvansiyonel hatların elektrikli hale getirilmesi çalışmalarının hız kazandığını ifade eden Karaismailoğlu, şu bilgileri paylaştı:
“Bu kapsamda, 2021 yılı itibarıyla TCDD bünyesinde mevcut bulunan ve halihazırda işletmecilik yapılan toplam 4 bin 540 kilometre uzunluğundaki konvansiyonel hat elektrikli hale getirildi. Bu da 11 bin 590 kilometre konvansiyonel hat uzunluğuna sahip TCDD şebekesinin yüzde 40’ına tekabül ediyor. Bunun yanı sıra tamamı elektrikli olan 1.213 kilometre uzunluğundaki yüksek hızlı tren hatları da eklendi. Günümüz itibarıyla toplam hat uzunluğu 12 bin 803 kilometre olan tüm TCDD hatlarının 5 bin 753 kilometresi yani yüzde 45’i elektrikli hale getirildi. Yapımı ve projelendirme çalışmaları devam eden konvansiyonel hatlardaki elektrifikasyon projelerinin tamamlanmasıyla, 2023 yılı sonuna kadar TCDD bünyesindeki mevcut konvansiyonel hatların yüzde 50’sinin elektrikli hale getirilmesi hedefleniyor.”
TCDD’nin tükettiği enerjinin yarıdan fazlası yenilenebilir enerjiden karşılanacak
Karaismailoğlu, gerek hat uzunluklarının gerekse elektrikli hatların artmasıyla TCDD’nin elektrik tüketiminin de ilerleyen yıllarda artış göstermeye devam edeceğini belirtti.
Bakan Karaismailoğlu, yoğun tüketim gözlenen sabit bina ve tesislerin de belirleneceğini, kendi enerjilerini güneş enerjisi sistemleriyle karşılayabilecek olanların tespiti ve fizibilite çalışmalarının yürütüldüğünü kaydetti.
Fizibilite ve projelendirme çalışmaları tamamlanan verimli noktalar için ivedilikle yapım çalışmalarına başlanması ve 2025’e kadar, TCDD’nin tükettiği enerjinin yüzde 50’yi aşkın kısmının, güneş ve rüzgar başta olmak üzere, yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılamasının hedeflendiğini bildiren Karaismailoğlu, şu değerlendirmede bulundu:
“TCDD, uygulama aşamasına geldiği bu çalışmalara yerel yönetimleri de dahil ederek onlarla iş birliği tesis etmekte ve bu sayede demiryolunun geçtiği her yere ‘yeşil yol’u götürerek yenilenebilir enerji kaynaklarının ulaştırmada, kullanımında lokomotif görevi üstlenecek. Böylece TCDD, çevreci projelerle temiz enerjinin lokomotifi olacak.”
‘Sıfır Atık Projesi’ ile 850 bin 528 kilogram atık toplandı
TCDD’nin, ‘Sıfır Atık Projesi’ için de düğmeye bastığını belirten Karaismailoğlu, projeyle 27 ayda kurum geneli 227 iş yerinde 850 bin 528 kilogram atık toplandığını, atıklarla 2 milyon 374 bin 577,6 kilovatsaat enerji tasarrufu, 7 bin 803 metreküp su tasarrufu sağlandığını, 66 bin 296 kilogram sera gazı salımının da önlendiğini bildirdi.
“Demir yolundan kaynaklı emisyonları yüzde 75 azaltmayı hedefliyoruz”
Bakanlık olarak çevre projelerine önem verdiklerinin altını çizen Karaismailoğlu, şunları kaydetti:
“Enerji verimliliğini yükselterek Türkiye ekonomisine katkı sağlamayı, çevreye verilen zararları ve emisyonu azaltmayı amaçlıyoruz. Avrupa’yı 2050 yılında iklim-nötr ilk kıta haline getirmeyi hedefleyen Yeşil Mutabakat’a yönelik Ulusal Yeşil Mutabakat Eylem Planı’nı da yayınladık. Bütünleşik olarak tasarladığımız ulaşım ekosistemimizde, verimlilik esasında tüm modları birbirleriyle entegre hale getiriyoruz. Çok modlu ve dengeli bir ulaşım altyapısı için demir yollarında yatırım seferberliği başlattık. Kent içi raylı sistem hatlarına ilave olarak, yeni yüksek hızlı tren hatları inşa ediyor ve mevcut hatlarımızın yenileme çalışmalarını da sürdürüyoruz. Böylece hem verimliliği artırıyoruz hem de karbondioksit emisyonunu azaltarak çevreye daha duyarlı bir işletmeciliğe geçiyoruz. 2035 yılında demir yolundan kaynaklı emisyonları 1990 yılına göre en az yüzde 75 oranında azaltmayı hedefliyoruz.”