Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Karayolları Genel Müdürlüğünde düzenlenen 71. Bölge Müdürleri Genel Toplantısı’nın açılışında yaptığı konuşmada, kara yolcuların, Türkiye’yi baştan başa kuşatan konforlu ve emniyetli yolları yaparken aynı zamanda ülkenin dünyayla bağlarını güçlendirdiklerini bildirdi.
Bugün artık dünya ticaret yolları üzerinde hakimiyet kurmaya başlandığını ifade eden Karaismailoğlu, “Her gün Cumhuriyetimizin 100. yılı için koyduğumuz hedeflere bir adım daha yaklaştık. Kara yolları yatırımlarımız, Türkiye’nin, dünyanın en büyük ekonomilerinden biri olma yolunda her daim en önemli dayanağını oluşturdu.” diye konuştu.
Yatırımların etkisiyle yıllık ortalama 1 milyon 20 bin kişilik istihdam imkanı doğduğunu anlatan Karaismailoğlu, ulaşım ve haberleşme alanında yatırımlara hızla devam edeceklerini belirtti.
Bugünün dünya ticaretinde ve üretiminde söz sahibi olan Avrupa, Asya ve Afrika’nın tam merkezinde bulunan Türkiye’nin lojistik süper güç haline getirildiğine dikkati çeken Karaismailoğlu, İngiltere’den Çin’e ulaşan Orta Koridor’un hem en önemli köprüsü hem de hakimi olma yolunda ilerlediklerini kaydetti.
Tamamlamak üzere olan Marmara ringiyle Marmara Bölgesi’nin dünya ticaretinin en önemli kavşak noktası haline getirileceğini vurgulayan Karaismailoğlu, “Yaptığımız her proje insanımızın konforu, yaşam kalitesinin artması ve ülkemizin köyden kente bütünsel kalkınması içindir. Kaynaklarımızı en akılcı biçimde kullanarak zenginliklerimizin gelecek nesillere aktarılabilmesi içindir.” dedi.
“Ölümlü trafik kazaları haberleri artık yok denecek kadar azaldı”
Güvenli ve kusursuz yollar sayesinde yıllarca ardı arkası kesilmeyen, tüm ülkeyi yasa boğan ölümlü trafik kazaları haberlerinin de artık yok denecek kadar azaldığına dikkati çeken Karaismailoğlu, şöyle konuştu:
“Kara yollarımızda seyreden araç sayısı artarken, 100 milyon taşıt×kilometre başına düşen kaza anında ölümler 5,72’den 1,21’e düşerek kazalarda hayatını kaybedenlerin sayısında yüzde 79 azalma sağlandı. Yüz bin kişi başına trafik kazalarında can kaybında dünya ortalaması 18 iken, ülkemizde bu rakam 2019 sonu itibarıyla 6,6’ya gerilemiştir. Bölünmüş yollarımızdaki hızımız da saatte 40 kilometreden 88 kilometreye çıkarken, seyahat süresi yarı yarıya azalmıştır. Yollarımızın işletme performansının artırılmasıyla bugün zaman ve akaryakıttan yıllık 19 milyar liraya yakın tasarruf sağlıyoruz. Sanayicimize, çiftçimize malını daha hızlı ve daha tasarruflu bir şekilde nakliye etme imkanı sunarak ticari başarılarına da katkı yapmış oluyoruz.”
Karaismailoğlu, teknolojik imkanlardan yararlanarak, ülke sathındaki tüm kara yollarının hareketlilik, verimlilik ve güvenlik açısından merkezi olarak yönetimini, kontrolünü ve takibini yapacak sistemi hayata geçirdiklerini anlatarak, gelişen dünyada ticaretin en hızlı şekilde yapılabilmesi ve mesafelerin kısaltılması için tüm ulaşım modlarının entegre çalışabilmesinin çok önemli olduğunun altını çizdi.
– “Haziranda vatandaşlarımızı Ankara-Sivas ve Konya-Karaman YHT hattı ile buluşturacağız”
Ulaşım sistemlerini “bütünleşik mod” esasına göre değerlendirdiklerine işaret eden Karaismailoğlu, kara yoluyla yapılan yük ve yolcu taşımacılığının, hava yolu, demir yolu ve deniz yoluyla her noktada birleşerek etkin lojistik sistem oluşturulması için gayret gösterdiklerini kaydetti.
Demir yollarını yeniden devlet politikası haline getirdiklerini anlatan Karaismailoğlu, “Haziran ayı itibarıyla bütün vatandaşlarımızı Ankara-Sivas ve Konya-Karaman YHT hattı ile buluşturmuş olacağız.” diye konuştu.
“Kanal İstanbul’un ihale hazırlıkları devam ediyor”
Son dönemde gündemde olan dev projelere de değinen Karaismailoğlu, dünyanın büyüyen ve gelişen ticaret yolları perspektifinden bakıldığında Kanal İstanbul’un öneminin görüldüğünü bildirdi.
Dünyada yük trafiğinin yüzde 90’a yakınının deniz yollarının karşıladığını ifade eden Karaismailoğlu, “Yük giderek artmakta, dünya ticareti çok merkezli hal almaktadır. Bu durum karşısında ülkelerin yüklerini Karadeniz’e indirip boğazlardan güneye ve Orta Koridor’a aktarma çabalarını yakından takip ediyoruz. Karadeniz ve Hazar’daki enerji hareketliliği ve Karadeniz ile Ege kıyılarında yapılan liman yatırımları bizlere şunu gösteriyor; Orta Koridor’un ve Kuzey Güney Koridoru’nun kesişimindeki İstanbul, dünya ticaretinin odak şehri olacak ve boğazlardan geçen yük miktarı her yıl artacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
Karaismailoğlu, 2050’de yıllık 78 bin gemi geçişinin olacağı İstanbul Boğazı’ndaki olası duraksamanın dünya ve ülke ekonomisini çok ciddi zararlara uğratabilecek risk teşkil ettiğini dile getirerek, gemi hacimlerinin büyümesi, tehlikeli maddelerin bu gemilerle taşınmasının riskin boyutlarını daha da artırdığını söyledi.
Giderek artan boğaz geçişi talebinin, şehir içi deniz trafiğini imkansız hale getireceğini, gemi bekleme sürelerini uzatacağını ve en önemlisi çevre felaketlerine neden olabilecek kaza olasılıklarını artıracağını vurgulayan Karaismailoğlu, şöyle devam etti:
“İstanbul Boğazı keskin dönüşleri, dip akıntıları ve yoğun trafiği yüzünden yönetilmesi zor bir su yoludur. Bugün yaklaşık 14 saat olan bekleme süreleri, ileriki yıllarda 48 saatlere varacak. Bu da küresel ticaret akışını olumsuz yönde etkileyecek etkendir. Kanal İstanbul ise gemi geçişi için ideal bir su yolu olarak projelendirilmiştir. Etkin bir lojistik yönetimle gemiyi kumanda eden otonom kılavuz kaptan desteğiyle, akıllı seyrüsefer sistemleri kapsamında gemilerin yüzde 100 güvenli geçişi sağlanacak. Proje, Türkiye’nin vizyon projesi olduğu kadar dünya ölçeğinde bakıldığında da en büyük lojistik projelerinden biridir. Kanal İstanbul’un proje çalışmaları, imar planları tamamlanmıştır ve ihale hazırlıkları devam etmektedir. Çok yakın bir zamanda projeye başlayacak ve kısa sürede tamamlayacak güçte ve kararlılıkta olduğumuzu bir kez daha ifade etmek isterim.”