Turkuvaz Medya Merkezi’nde gerçekleştirilen zirveye, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi, kulüp yöneticileri, teknik direktörler, futbolcular ve sporcular katılım sağladı.
“Türk sporunda global başarı hedefleri” panelinde moderatörlük yapan Bakan Kasapoğlu, teknik direktörler Okan Buruk, Emre Belözoğlu ve Nuri Şahin’e, hedefleriyle ilgili sorular yöneltti.
Tüm soruları soran ve arada değerlendirmelerde bulunan Bakan Kasapoğlu, spor sevgisini aşılamanın aileden başladığını, kamu kurumlarıyla çok ciddi adımlar attıklarını, Milli Eğitim Bakanlığıyla ilkokuldaki her öğrenciyi bir branşa yönlendirme projesine başladıklarını ve böylece 4. sınıftan mezun olmadan her bir öğrencinin lisans sahibi olabileceğini söyledi.
Projelerinden bahseden Bakan Kasapoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Eğitimi, spor birimlerindeki yenilikleri göz önünde bulundurarak gençlerin spora yönlendirilmesi, sporun tabana yayılması konusunda aşamalar kat ettik. Spor tüm kötülüklerle mücadele aracı, çok önemli bir enstrüman. Tesisleşme de spor için olmazsa olmaz. Son 20 yıllık süreçte çok ciddi bir tesisleşme hamlesi başlattık. Türkiye’nin neresine giderseniz gidin, her bir branşta ilginin karşılığını bulacak mükemmel bir altyapı var. Türkiye genç bir ülke ve milyonlarca gencin her birinin farklı yetenekleri var. Türkiye’nin yetenek haritasını çıkardık. 6 milyon 300 bin gencimizin yeteneğini tarattık. Önceden yetenek kazara bulunurdu ama artık özellikle bakanlık vizyonu olarak yeteneklerin her birinin tespiti ve teşviki konusunda bilimsel bir altyapımız var. Ayrıca ailelerin bizzat çocuklarının yanında olması çok önemli. Özellikle annelerin çabalarına hayranım. Her ilde mutlaka sporcu anneleriyle buluşma gerçekleştiriyoruz. Çünkü en az sporcu kadar özverililer.”
Buruk: “Yurtdışında çalışmayı hedef seçtik”
Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, uluslararası alanda başarı kazanmanın önemine değinerek, “Global başarı denince aklıma Mustafa Denizli geliyor. Onu bir idol olarak görüyorum. Özellikle ben, Emre (Belözoğlu) ve Nuri (Şahin), üçümüz de yurt dışında futbol oynayan, son senelerde teknik direktör olarak Avrupa macerası yaşayan, yurt dışında çalışmayı hedef olarak seçmiş spor adamlarıyız.” dedi.
Türkiye’nin hedefleri doğrultusunda ileri dönük adımlar atmaları gerektiğini ve ulaşılabilecek çok hedef olduğunu aktaran Buruk, şöyle konuştu:
“Uzun vadeli programlarla ülke olarak daha iyi yerlere gelebiliriz. Futbol ülkesiyiz, futbolu çok seviyoruz. Kariyerli yabancı oyuncular geliyor, Türkiye’nin futbola olan sevgisine hayran kalıyorlar ve ‘Bunu nasıl daha iyi değerlendiremiyorsunuz.’ diye de bize soruyorlar. Özellikle Türk futbolunu geliştirme, sporu daha çok sevdirme anlamında futbolu sevdirebilirsek, başarılı olabiliriz. Daha az hata yapmamız gerekiyor. Biz de teknik adamlar olarak çok hata yapabiliyoruz. Büyük hedeflerle yurt dışına açılmamız gerektiğini düşünüyorum. İnşallah olacak. Bunun için çaba sarf eden insanlar var. Her şey sırayla oluyor. Kısa değişimlerin faydası olmadığını gördük. Daha iyi yerlere geleceğimizden şüphem yok. Türk insanı daha iyisini hak ediyor ve daha iyisini yapacak güçte.”
Bakan Kasapoğlu’nun Türkiye’deki tesisleşmeyle ilgili sorusunu yanıtlayan Buruk, üst yapıda önemli tesisler olduğunu ancak altyapı tesislerinde daha alınacak yol olduğunu anlatarak, lokomotif kulüplerdeki teknik adamların altyapıda önemli rolleri olduğunu, altyapı oyuncularının fiziksel-zihinsel olarak Avrupa futboluna hazırlanması gerektiğini, bu işlerin bir arada yapılması durumunda daha iyiye gidileceğini ve kısa vadede sonuca ulaşacaklarını düşündüğünü dile getirdi.
Takımlarındaki yabancı oyuncuların Antalya’daki tesislere hayran kaldığını ve 15 altyapı oyuncusuna sahip olduklarını da kaydeden Buruk, “Altyapı oyuncuları çok heyecanlılar. Onlara yaklaşımımız çok önemli. İletişim çok önemli. Aynı gemideyiz. Genç oyuncular daha sabırsız oluyor. Ancak onlarla paylaştıkça, doğruları konuştukça iletişim sorunu ortadan kalkıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Belözoğlu: “Bizim insanımızın başaramayacağı bir şey yok”
Medipol Başakşehir Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, Bakan Kasapoğlu’nun, “Gençlerin dünyasında spor nerede duruyor?” sorusunu yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde bakanlığın spor ve sporcuya verdiği destekten çok mutlu olduğunu söyleyen Belözoğlu, “Küçük yaşta gönül vermiş biri olarak bugüne kadar futbolun hemen hemen her pozisyonunda bulundum. Bizim insanımızın başaramayacağı bir şey yok. Genç bir nüfusa sahibiz. Ancak bizim muhit bir çocuğun büyümesine elverişli bir oram değildi. 80’lerin sonunda açıkçası futbola sevgi duymam, muhitimizdeki küçük takımların varlığı, beni birçok kötü arkadaşlıktan korumuş oldu. Sporun böyle koruyucu gücü olduğunu da düşünüyorum. Sporcuyu teşvik etmek devletimizin görevi. Gençlerimiz kendi alanlarında yeterince teşvik edilmeli. Böylece başarı gelir diye düşünüyorum.” açıklamasında bulundu.
Özellikle tesisleşme konusunda Avrupa ve dünyadan çok daha önde olunduğunu düşündüğünü dile getiren Belözoğlu, “Bu sürecin kulüplere, oyunculara fayda sağlayacak şekilde dizayn edildiğini görüyoruz. Tabii içini de doldurmak gerek. Başarının yolu, kendi ülkemizdeki gençlere güvendiğimizi hissettirmek, spor adamlarına destek vermek ve arkasında olduğumuz samimi bir şekilde hissettirmekten geçiyor. Bu yakalandığında başarı gelir.” şeklinde konuştu.
Dünya Kupası’nda bir önceki organizasyonun finalisti, Katar’da süren organizasyonun ise yarı finalisti Hırvatistan’ın başarısından örnek veren genç teknik adam, “Hırvatistan, 20 sene içinde çok değerli sporcular ortaya çıkardı. Bence gerçekçi olmak lazım, ayakta durmaya çalışıyoruz. Futbolun içinden gelmiş insanların teknik adam, sporcu olmasını istiyoruz ama kendimizi eleştirmemiz gereken süreçler var. Biz kendimizi ne kadar geliştiriyoruz, ne kadar istiyoruz değişmeyi? Herkes ehil olduğu konuda kendini geliştirirse, kendi evinin önünü süpürürse, başarı gelir. Gençlere güvenmek, onları yetiştirmek için çaba sarf etmek gerekir. Yapabileceklerimizin limitlerini zorlarsak, futbol anlamında gelişebileceğimize inanıyorum.” değerlendirmesini yaptı.
Belözoğlu, Bakan Kasapoğlu’nun, “Hangi sporcunun neyi başardığını görmek isterdiniz?” şeklindeki sorusuna ise “Bir Türk teknik direktör olarak A Milli Takımı’mızın Dünya Kupası’nı kazanmasını görmeyi isterdim.” yanıtını verdi.
Şahin: “Türkiye tesisleşme konusunda diğer ülkelerin çok çok önünde”
Antalyaspor Teknik Direktörü Nuri Şahin, sporun birleştirici ve eğitici gücüne çok inanan bir insan olduğuna dikkat çekerek, “Hayatımda çoğu şeyi spora borçluyum. Kötü alışkanlıklardan kaçınma, farklı diller öğrenme, arkadaşlıklar kurmayı spor sayesinde başarmış bir insan olarak, sporun gençlerimizin adına olmazsa olmaz olduğunu düşünüyorum. Türkiye’nin büyük yatırım yaptığının farkındayım. Biz de hocalar olarak, abiler olarak desteğimizi esirgemiyoruz.” dedi.
Kasapoğlu’nun, tesisleşme konusunun çok önemli olduğunu vurgulayan Şahin, “Yurt dışından gelmiş biri olarak rahatlıkla söyleyebilirim; Türkiye tesisleşme konusunda diğer ülkelerin çok çok önünde. Birçok spor kulübünde oynadım ama Antalya’daki kadar güzel tesisle hiçbir yerde karşılaşmadım. Tabii tesisleri efektif kullanmak da önemli. Öyle bırakırsak anlamı kalmıyor. Eğitim vermemiz lazım. Genç sporcuları profesyonelliğe ve hayata hazırlamamız lazım. Yabancı dil, beslenme gibi konularda onları eğitmemiz gerekli. Çok iyi gidiyoruz ama eğitim konusunda, tesislerin efektif kullanımı konusunda yol almamız gerekir diye düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de yetenek keşfi konusunda sıkıntı olmadığını kaydeden Şahin, “Tek sorunumuz önceki zamanlarda sabır ve istikrardı. Bu konularda sabırlı değiliz. 12 Yaş Altı Milli Takımı’yla 2005 yılında İtalya’da şampiyon olduk. Geleceğin yıldızları olarak bakılan futbolculardık hepimiz. Yüzde 75’imiz 2-3 sene sonra futbolu bıraktı. İstikrar yoktu. Bizim için sadece futbol vardı. Şimdi o kadar geniş imkanlar var ki değerlendirip sabırlı olursak, günlük başarılarla sarhoş olmazsak, çok güzel bir geleceğimiz olacağına eminim.” görüşünü aktardı.
Şahin, Türkiye’nin 2002 başarısını yaşamış bir taraftar olarak Türkiye’nin tekrar Dünya Kupası’na katılmasını çok istediğini belirtirken, Türk bir tenisçinin Wimbeldon’da kupası kazanmasını hayal ettiğini de sözlerine ekledi.