Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, TBMM Genel Kurulunda bakanlığının 2023 yılı bütçesi üzerinde milletvekillerinin görüş ve eleştirilerini yanıtladı.
Koca, her bir vatandaşın sağlığının kendilerine emanet olduğunu, bakanlığın tüm faaliyetlerini yürütürken beyaz önlüğü üzerinde hissederek hareket ettiğini söyledi.
Son günlerde kamuoyunun gündeminde olan “sahte doktor” haberlerine değinen Koca, gündeme gelen müstakil örneklerin tüm bir sağlık teşkilatını lekelememesi gerektiğini vurguladı. Koca, “Bu tür hastalıklı durumları milletimizin gündeminde tutmanın, sağlık ailemize zarar verdiği ortadadır. Kimseye de faydası yoktur. Hiçbir densizin önlüğümüzün beyazına leke sürmesine müsaade etmeyiz.” diye konuştu.
Adını hekimlerin giydiği önlüğünün beyazından alan bir reform hareketi başlattıklarını anımsatan Koca, “Beyaz reform” ile sağlık çalışanlarının özlük haklarını iyileştirdiklerini; çalışma hayatlarını ilgilendiren bir dizi yeni düzenleme yaptıklarını hatırlattı.
Koca, “Artık gönül rahatlığıyla diyebiliriz ki bu devre damgasını vurması muhtemel sorun çözülmüştür. Bence, son 5 yıldaki iki büyük başarıdan biri budur. Bu başarıyla hekim istifaları olağan sayıların bile altına indi. Bu konuda bize verdiğiniz destek için hepinize teşekkür ederim.” dedi.
“6 bin hekim kamuya döndü”
Beyaz Reform’un amaçlarından birinin genç hekimlerin uzmanlık eğitimlerine yönelik olduğunu vurgulayan Koca, tıpta uzmanlık sınavında tarihi bir rekor kırarak yüzde 99 yerleşme gerçekleştiğini belirtti.
Koca, “Bir diğer amacı hekimlerimizin kamuda çalışmayı tercih etmelerini sağlamaktı. ‘Beyaz Reform’ ile ilk etapta yaklaşık 6 bin hekim kamuya dönüş yaptı. Bunu da başardık. Şimdi sıra bir diğer amaç olan vatandaşımızın aldığı hizmetin nitelik ve niceliğini artırmaya geldi. Şüphesiz bunu da başaracağız.” ifadelerini kullandı.
MHRS üzerinden alınamayan randevular olduğu yönündeki eleştirilere değinen Koca, bunun için il il, hastane hastane, hekim hekim çalıştıklarını vurguladı. Belirli bir aşamaya geldiklerini belirten Koca, ancak hala yapacak çok iş olduğunu ve sorunu çözeceklerini belirtti. Koca, “Bütçe görüşmelerimizin komisyon safhasında randevusuna gelmeyen yüzde 25 vatandaşımız olduğunu söyledim. Gelinmeyen randevu sayısı, üzerinden 10 gün geçmeden yüzde 21’e geriledi. Milletimiz yol gösterildiğinde o yolu en iyi şekilde yürümeye hazır. Çözeceğiz. Kimsenin endişesi olmasın.” dedi.
Koca, sağlık sisteminin hasta kabul etme kapasitesi konusunda sorun olmadığını, alınan ama gelmeyip iptal edilmeyen randevuların, diğer hastaların randevu almalarını zorlaştırdığını kaydetti.
Koca, “Sadece uzman hekim günlük ortalama randevu sayımız yaklaşık 1 milyon. Yılın 10 ayında MHRS üzerinden alınan randevu sayısı ise yaklaşık 200 milyon. Günlük randevu sayımız, salgından öncesine kıyasla yüzde 40 artmış durumda. Yılın 10 ayında aile hekimliklerinde yapılan muayene sayısı 250 milyon.” bilgisini verdi.
Ameliyat sayısının 2021 yılında 6 milyon 600 bin olarak gerçekleştiğini; bu yılın 9 ayında ise 5 milyon 800 bin olduğunu, yıl sonunda bu sayının 8 milyonu bulacağını vurgulayan Koca, randevulu ve randevusuz olarak bir günde ortalama 1,5 milyon hastaya hizmet verdiklerini, 2020’de ayda 13 milyon olan poliklinik muayene sayısının bu yılın ekim ayında 26 milyona ulaştığını söyledi.
Koruyucu sağlık hizmetlerinin her zaman öncelikleri olduğunu belirten Koca, 2023 yılı merkezi yönetim bütçesinde, koruyucu sağlık hizmetlerine ayrılan kaynağı 84 milyar 39 milyon liraya çıkardıklarını, reel olarak 8 kat arttırdıklarını kaydetti.
Evlilik öncesinde 493 bin kişiye taşıyıcılık testi
Kendisinin çocuk hekimi olduğunu, tedavi edilen her bir çocuğun yüzündeki tebessümün kıymetini iyi bildiğini belirten Koca, ağrısından ağlayan bir yavruyu gülümsetecek her müdahalenin verilen tüm emeğe bedel olduğunu ifade etti.
Evlilik öncesi tarama programına SMA taramasını dahil ettiklerini anımsatan Koca, evlenmek isteyen çiftlere SMA taramasının yapıldığını; SMA riski varsa yeni kurulan bu ailenin bu konuda uyarıldığını dile getirdi. Koca, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yeni doğan bebeklerde de SMA taraması programa alındı ve uygulanıyor. Her yeni doğana SMA taraması yapıyoruz. Dünyada hem evlilik öncesi hem yenidoğan taraması yapan tek ülkeyiz. Geçen yılın sonunda başlayan SMA tarama programıyla, evlilik öncesinde 493 bin kişiye taşıyıcılık testi, bu yılın mayıs ayında başlayan tarama programıyla da yenidoğan 635 bin bebeğe SMA taraması yapıldı. Bu taramalar tüm doğumları kapsıyor. Böylece tespit ettiklerimizin tedavisine erkenden başlayabiliyoruz. Tedavisine erkenden başlamak çocuğumuzu kurtarabilir. Örnekleri var. Bir bilim kurulumuz var. Bu kurul, SMA hastalarını tedavi eden bilim insanlarından oluşuyor.”
“Kullanımına en kısa sürede başlanıyor”
SMA Bilim Kurulunun önerisine göre hareket etiklerini ifade eden Koca, SMA’nın tedavisinde etkinliği ispat edilmiş bir ilacı yıllardır geri ödeme kapsamında tuttuklarını anımsattı.
Koca, “Her yeni tanıda ilacın kullanımına hemen başlanıyor. Erken başlamak son derece kritik. Bu ilacın kullanımının zor olduğu bir grup hastamız için de ağızdan alınarak uygulanan ikinci bir ilacı daha bilim kurulumuzun önerisi ile tedavi rehberine aldık. Kullanımına en kısa sürede başlanacak.” dedi.
Kamuoyunun gündemine sık gelen bir konunun da gen tedavisi olarak bilinen yeni bir uygulama olduğunu hatırlatan Koca, şu ifadeleri kullandı:
“Bu uygulama konusundaki çekincelerimizi giderecek bilimsel çalışmaları takip ediyoruz. Bilim Kurulunun yeterli kanıt oluştuğunu ifade etmesi halinde bu tedaviyi de programa almaktan çekinmeyiz. Ancak, yavrularımızın hayatını ailelerimizin umutlarını kimsenin istismar etmesine izin vermeyiz. Küresel olarak çok kısıtlı koşullarda çok az sayıda hastaya uygulanan yeni tedavilerin, uygun olmayan hastalara uygulanmasını içeren deneysel çalışmalar var. Bunları adeta bir mucize gibi gösteren ve her hastayı tedavi edeceği yanılgısına sebep olan ticari simsarlığa ise asla müsaade etmeyiz. Bu duygu tüccarlığının net şekilde karşısındayız.
Bilimin uygulanmasını önerdiği ve kanıta dayalı bir gerekçe oluştuğunda uygulamaktan geri durmayız. Lütfen bu konuyu bilimsel çerçevede ele alalım ve bırakalım bilim insanları karar versinler. Konunun mali yönü hiçbir zaman gündemimizde olmadı, olmayacak.”
Bakan Koca, toplum sağlığı için önemli, yeni projelerinden birisinin de Aile Diş Hekimliği uygulaması olduğunu söyledi. Pilot uygulamanın 3 ilde başladığı bilgisini veren Koca, “Bugünkü bilgi ile projenin hiçbir ülkede örneği yok. Önümüzdeki günlerde ülke geneline yaygınlaştırmanın hazırlıklarını yürütüyoruz.” dedi.
“BAHAR Projemiz hayata geçiyor”
Bağımlılıkla mücadelenin artık tüm toplumların gündemi olduğunu belirten Bakan Koca, “Bugüne kadar hizmet veren Amatem ve Çematem’lerin yanı sıra yeni kuracağımız Bağımlılıkla Mücadele ve Rehabilitasyon Merkezlerimiz, kısa adıyla BAHAR projemiz hayata geçiyor. 10 ilde başlıyoruz. Bir vesile ile bağımlılık pençesine düşmüş kişileri en modern merkezlerde rehabilite edip toplum hayatından kopmalarını engelleyeceğiz.” diye konuştu.
85 yaş için yeni uygulama
85 yaş üzeri vatandaşlar için yeni bir programın başlayacağını açıklayan Koca, şunları kaydetti:
“Şefkat göstermemiz gereken büyüklerimiz için yeni bir program başlatıyoruz. 85 yaşından büyüklerimizin yani yaş alan çınarlarımızın her birini bir hekim arkadaşımıza emanet etmek istiyoruz. Yeni düzenlememizle, büyüklerimiz artık sağlık hizmetini alırken tek bir hekim tarafından yakından takip edilip yönlendirilecekler. Bu hepimizin üzerinde bir sorumluluktur. Hepimiz sağlıkla o günlere ulaştığımızda böyle bir muameleyi hak ediyoruz. Bu konuda hazırlıklarımızı yaptık. Yakında ilan edeceğiz.”
Sağlık Bakanlığının alımını ilan ettiği 85 bin sağlık personeli için “42 bin 500’ünün atamasını şimdi yapıyoruz” diyen Koca, diğer yarısını da ilk atamanın hemen ardından alacaklarını söyledi.
Bu personelin 32 bininin polikliniklerde hizmet verecek olan tıbbi sekreterlerden oluştuğu bilgisini veren Koca, “Bu sayede hekimlerimizin iş yükünü azaltıp verimliliğini artırmayı hedefliyoruz. Ayrıca hekim istihdamında zorlanılan yerler için ihdas edilen 27 bin sözleşmeli hekimle yılbaşından itibaren sözleşmeler yapılacak.” ifadelerini kullandı.
“İlaç soran bulacak, sorun arayan bulamayacak”
Piyasada eksikliği hissedilen ilaçlar olduğunu inkar etme gibi bir düşüncesinin olmadığını vurgulayan Koca, gerek ilaç etken maddelerinin tedariki ile ilgili küresel arz sorunu, gerekse kur farkı kaynaklı fiyatlama problemi olduğunu dile getirdi.
Koca, “Bir başka sorun da kur güncellemesinin dönemsel olarak yılda bir kez, şubat ayında gerçekleşmesidir. Bu tarih yaklaştıkça stok sorunları baş göstermektedir. Sorunun farkındayız ve çözümümüz var. Müsterih olunuz. Hastalarımızı biilaç bırakmayız. Sorunu en kısa sürede çözeceğiz. İlaç soran bulacak, sorun arayan bulamayacak.” diye konuştu.
Yıllar sonra aşı üretir hale geldiklerini belirten Koca, “Rahmetli Refik Saydam’ın ruhunu şad edecek Hıfzıssıhhayı yeniden inşa ediyoruz. Bağışıklama programımızdaki aşıların yüzde 86’sını yeni Hıfzıssıhha’da kendimiz üreteceğiz. Ayrıca suçiçeği, hepatit ve kuduz aşılarının teknoloji transferi ile üretileceği üç yeni tesis projemiz ise ihale aşamasında.” dedi.
Rahim ağzı kanserine sebep olan HPV’nin tespiti ve bulaşmasının engellenmesi amaçlı aşı ile ilgili yol haritasının hazır olduğunu vurgulayan Bakan Koca, “HPV taramalarında yerli test kiti uygulamasına önümüzdeki günlerde geçiyoruz. HPV aşısı içinse yaş gruplarını dikkate alan bir planın hazırlığındayız.” ifadelerini kullandı.
“Sınırlı kaynağımızı tavan sınırı ile yönetilebilir hale getirdik”
Bakan Koca, şehir hastanelerine, alacakları ödemeler için tavan uygulamasını getirdiklerini, böylece yatırımı yapan işletmecilerin sağladıkları hizmetlerin bedelini tavan sınırının üzerinde alamayacaklarını vurguladı. Bu sayede kamuya yükü sınırlandırdıklarının altını çizen Koca, “Kamuya yükü sınırlandırılan bu miktarın 10 milyar doları geçmiş olduğunu bilelim. Sınırlı kaynağımızı tavan sınırı ile yönetilebilir hale getirdik.” dedi.
Yeni hastaneler açılırken eskiyen hastanelerin kapanacağına yönelik haksız ithamları kabul etmediklerini belirten Koca, şöyle konuştu:
“Etlik Şehir Hastanesini açtık ama mevcut hastanelerimizi kapatmadık. Fiziksel koşulları çok kötüleşenler var, bunları yeniliyoruz. Her birini kapatmak şöyle dursun daha modern şekilde hizmete almak istiyoruz. Projesi tamamlanmak üzere olan Onkoloji Hastanesinin yanına 600 yataklı yeni bir hastanenin yapımına en geç 4 ay içerisinde başlıyoruz. Dışkapı Hastanesinin yıkımı yapılarak 4 ay içerisinde buna da 600 yataklı olarak başlıyoruz. Sami Ulus Çocuk Hastanesini de en geç 4 ay içerisinde 300 yataklı olarak yıkımı yapılarak başlıyoruz. Hani garanti verildiği için hastaneler kapatılıyordu? Yerine daha büyük hastaneler yapıyoruz.”
Bazı özel hastanelerde herkesi üzen, vicdanları yaralayan kötü muamele örnekleri olduğunu, hastanelerin hizmetlerini durdurmak zorunda kaldıklarını belirten Koca, vatandaşa hizmet veren bir müessesenin hizmetinin kesintiye uğramaması gerektiğini vurguladı.
Bundan en çok zarar görenin yine vatandaşlar olduğunu bildiren Koca, “Bu konuda mevzuatımızı sizin de desteklerinizle düzenliyoruz. Hizmeti kesintiye uğratmadan işlenen fiil ile orantılı ve kamu vicdanını önceleyerek gerekiyorsa sadece ilgili birimde hizmeti askıya almak istiyoruz.” ifadelerini kullandı.