Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, “Dünyanın geçtiği, deyim yerindeyse bu darboğaz günlerinde bile milletinin barınma ihtiyacını gideren, sosyal devlet ilkesinden asla taviz vermeyen Türkiye, dünyaya örnek olmaya devam ediyor.” dedi.
Balıkesir’de, 3 Ekim’de yapılacak “36. Dünya Habitat Günü Etkinliği” öncesinde Kadıköy’deki bir otelde düzenlenen tanıtıma katılan Kurum, Birleşmiş Milletler (BM) Habitat’ın şehirlerde ve tüm yerleşim alanlarında çalışmalarını ve faaliyetlerini titizlikle sürdürmeye devam ettiğini söyledi.
Kurum, dünyanın tüm şehirlerinde ortaya çıkan sorunlar, eşitsizlikler, yoksulluk, iklim değişikliği ile dirençli şehirler gibi konularda örnek projeler yürüttüklerini belirtti.
Habitat Günü’nün daha önceki yıllarda, “evsizler için barınma, daha güvenli şehirler, bizim semtimiz, sıfır atık yönetimi ve iklim değişikliği” gibi çarpıcı temalarla kutlandığını ifade eden Kurum, geçen sene bu günün, “karbonsuz bir dünya için kentsel hareketi hızlandırmak” teması ile Kamerun’un Yaounde şehrinin ev sahipliğinde düzenlendiğini kaydetti.
Dünya Habitat Günü’nün bu yılki temasının “kimseyi ve hiçbir yeri geride bırakma” olarak belirlendiğini, Türkiye olarak bu özel temaya uygun etkinlikler hazırladıklarını aktaran Kurum, şöyle devam etti:
“Bugün dünyamız maalesef ‘3C’ krizleri olarak adlandırdığımız Covid (Kovid-19), Climate (İklim), Conflict (Çatışma), gibi doğal yaşam dengesini bozan sorunlarla karşı karşıya. Bu krizlerle mücadele için daha çok iş birliğine ve dayanışmaya ihtiyacımız var. Ülke olarak bu dayanışmayı sadece kendi vatandaşlarımız için değil, tüm insanlık alemi için arzuluyoruz. Balıkesir’de hep beraber, tüm dünyada, terminolojik ifadesiyle ‘mekansal adaleti ve eşitliği’ sağlayan mekanizmaların oluşturulması için bir istişare sürecini işleteceğiz. Plansız kentleşmenin olumsuz etkilerini gidermenin, şehirlerimizi ekonomisiyle birlikte güçlendiren birer aktöre dönüştürmenin yeni yollarını ortaya koymak için bir gayreti ortaya koyacağız. Doğamızı ve insanımızı koruyarak gerçekleşen sürdürülebilir kalkınmayı en iyi şekilde gerçekleştirmeye dair de ihtiyaç duyduğumuz fikir alışverişini, panellerimizle toplantılarımızla gerçekleştireceğiz ve insanlığın ortak tecrübesine kulak kesileceğiz.”
Bakan Kurum, şehircilikte insanın mutluluğunun esas olduğunu, şehirleri güzelleştirerek, temiz, sağlıklı ve güvenli yaşam alanları haline getirmek istediklerini söyledi.
İstisna gözetmeksizin her bir insanının şehrin sunduğu imkanlardan eşit ve adil bir şekilde yararlanmasını arzu ettiklerini, Türkiye olarak tüm şehircilik adımlarını, kökleri binlerce yıl maziye uzanan kadim medeniyetten aldıkları ilhamla attıklarını vurgulayan Kurum, “Cumhurbaşkanımızın veciz ifadeleriyle daha adil bir dünyanın mümkün olduğuna tüm kalbimizle inanıyoruz. Bu şuurla insanlığın savaşlar, çatışmalar ve krizler nedeniyle yaşadığı sorunların en hızlı ve kararlı adımlarla çözülmesi noktasında, bugün Rusya-Ukrayna krizinde Sayın Cumhurbaşkanımız, göstermiş olduğu liderlikle birlikte tüm bölgedeki barışın, huzurun, adaletin adına çok önemli adımlar atmaktadır.” diye konuştu.
“Kültürümüzde istişare en değerli başvuru kaynağıdır”
Kurum, dünyada gıda krizi yaşanmasın diye önemli adımlar atmaya devam ettiklerini, en aktif, gönüllü ve öncü rollere talip olduklarını, bu rolü en doğru şekilde uyguladıklarını vurgulayarak, “Tabii ki bizim kültürümüzde istişare en değerli başvuru kaynağıdır. Bizce ‘Danışmayan düzde yolu şaşırır, iki defa yol sormak evladır.’ Bu noktada dünyanın neresinde, her kiminle istişare ediyorsak edelim karşımıza çıkan temel mesele küresel çapta artan barınma ihtiyacıdır. BM Genel Sekreteri Sayın Guterres, bizim de olduğumuz bir görüşmede, ‘Bugün dünyada her gün en az 96 bin yeni konuta ve dönüşüme ihtiyaç olduğunu’ ifade etmişti. Bu gerçekten hareketle dünyanın daha alacak çok yolu olduğuna inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Vatandaşların barınma ihtiyacına verdikleri kalıcı çözümler ve cevaplarla dünyanın doğusundan batısına her yerinde ürettikleri sağlıklı yuvalarla örnek olacak bir iddiayı taşıdıklarını ve gerçekleştirdiklerini belirten Kurum, Türkiye’nin hemen hemen her yıl sıklığı ve şiddeti artarak devam eden deprem, sel, yangın ve heyelan gibi afetlere maruz kalan bir ülke olduğunu, buna rağmen çok kısa bir süre içeresinde vatandaşlara yeni konutlarını ve yuvalarını teslim eden devlet tecrübesine sahip olduklarını söyledi.
“81 ilimizde 3 milyon konutun dönüşümünü sağladık”
TOKİ eliyle tüm dünya için model olacak bir çalışma yürüterek 1 milyon 170 bin sosyal konut ürettiklerinin altını çizen Kurum, “Okuluyla camisiyle yeşil alanıyla bir bütün ve şehrin yapıldığı alana değer katan projeler oldu. Bugüne kadar 81 ilimizde 3 milyon konutun dönüşümünü sağladık. Bütün dünyanın dikkatle izlediği gibi dünyanın geçtiği, deyim yerindeyse bu darboğaz günlerinde bile milletinin barınma ihtiyacını gideren, sosyal devlet ilkesinden asla taviz vermeyen Türkiye dünyaya örnek olmaya devam ediyor. Dünya mazlumlarını ve gönül coğrafyamızı da bu noktada destekledik, destekliyoruz. En son Arnavutluk, Ukrayna ve Pakistan’da yaşanan afetlere duyarsız kalmadık, kalmıyoruz.” dedi.
Bakan Kurum, sosyal politikalarda sınırları aşan adımlar attıklarını dile getirerek, şunları kaydetti:
“Daha adil bir dünyanın kurulmasının yolunun bu tür kalıcı çalışmalardan, bu noktadaki tecrübemizi dünyayla paylaşmaktan geçtiğini çok iyi biliyoruz. Bu iddiaya öncülük ediyoruz ve dünyaya da bu tecrübeden istifade etmek isteyen hangi ülke varsa biz bütün tecrübemizi aktarabilmeyi de tekrar ediyoruz. Cumhuriyet tarihimizin en büyük sosyal konut hamlesini Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan 13 Eylül’de ilan etmişlerdi. Toplam 500 bin sosyal konut, 250 bin arsa ve 50 bin iş yerleriyle 800 bin bağımsız birimin çalışmalarını başlattık. Dün itibarıyla da Cumhurbaşkanımız, gelen yoğun talep üzerine, bizlere altyapısı tamamlanarak milletimize sunduğumuz konut amaçlı arsa sayısını 1 milyona çıkarma talimatını verdiler. Halihazırda devam eden çalışmalarımızı daha da hızlandırdık. İnşallah TOKİ’mizle, İller Banka’mızla, diğer birimlerimizin yoğun mesaisiyle arsalarımızı oluşturacağız, müjdesini de Cumhurbaşkanımız milletimize verecekler. Barınma ihtiyacına cevap veren, sosyal konutta adeta bir devrim niteliği taşıyan bu dev yatırımın dünyada eşi ve benzeri olduğunu düşünmüyorum. Türkiye olarak ‘mekansal adaleti ve erişilebilirliği’ sosyal yaşamın her alanında gerçekleştirecek adımları da bir bir atıyoruz.”
“Sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması lazım”
BM Habitat İcra Direktörü Maimunah Mohd Sharif ise kentlerin geleceğinin düşünülerek dönüştürülmesi gerektiğini belirtti.
Sürdürülebilir kentlerin özelliklerini anlatan Sharif, “Dünya nüfusunun yarısından fazlası kentlerde yaşamaktadır ve bu gün geçtikçe artmaktadır. Bu, en kayda değer fırsatları ve zorlukları bir arada insanlığa sunmaktadır. Kentler, kalkınmanın merkezleridir ancak bunlar hızlı kentleşme ile birlikte çeşitli çevresel, iktisadi ve demografik problemler ortaya çıkarabilir. Sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması lazım. Bunlara uygun politikalar düzenlenmeli.” ifadelerini kullandı.
Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz da Habitat Günü’nün dünyada eş zamanlı kutlandığını söyledi.
Katılımcı belediyecilik, sosyal belediyecilik, çevre dostu belediyecilik, kültürel belediyecilik ve hizmet belediyeciliği olarak 5 vasıflarının bulunduğunu kaydeden Yılmaz, “Bakanlığımız, bu bahsettiğimiz her alanda yatırımlar yapıyor. Sosyal konutlar, arıtmalar, peyzaj düzenlemeleri, kültürel etkinlikler yapılıyor. Bugünkü habitat konusunun tam merkezinde biz belediye olarak tüm alanlarda bunu hissediyoruz. Son 2 sene içerisinde yaptığımız istişare içerisinde 2 deniz 1 şehrin bulunduğu Balıkesir’de Habitat programını yapacağız.” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından toplu fotoğraf çektirildi.