Bakan Kurum, “Türkiye Yüzyılı Zirvesi ve Para Sohbetleri” programına video mesaj gönderdi.
Dünyanın ve Türkiye’nin iklim krizinin ağır sonuçlarıyla karşı karşıya kaldığını belirten Kurum, Türkiye’de yaşanan iklim değişikliği kaynaklı afetleri anımsattı. Kurum, “Bakanlık olarak, ülkemizi iklim krizine uyumlu bir hale getirmenin sorumluluğunu taşıyoruz. Dünyada yeşil dönüşümün merkeze alındığı, yeni normalin artık en yüksek sesle gündeme geldiği bir dönemde, attığımız her adımı Türkiye’nin ufkuna uygun bir şekilde atıyoruz. Çünkü artık her devlet, her millet için ‘yeşil dönüşüm’ kaçınılmazdır, ülkemiz için de olmazsa olmazdır.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, yeşilin, çevrenin, sürdürebilirliğin, tasarrufun ve net sıfır emisyonun asrı olarak tarihe geçen bir yüzyıl istediklerini ve bunun için çalıştıklarını belirten Kurum, “Gayemiz, Türkiye Yüzyılı’nda, yeşil kalkınma devrimini tüm detaylarıyla tamamlamış, 2053 net sıfır emisyon hedefine ulaşmış lider ülke Türkiye. Bu mücadeleye büyük katkı sunacak Ulusal Uyum Stratejisi ve Eylem Planımızı, 22 kurumumuzdan oluşan İklim Koordinasyon Kurulumuzla, gayrimenkul sektörü de dahil tüm alanları kapsayacak şekilde 2023 yılı içerisinde tamamlayacağız.” diye konuştu.
“Mayıs ayı başında Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nin açılışını da gerçekleştireceğiz”
Kurum, 2017’de başlayan “Sıfır Atık Projesi”nin de tüm dünyada bir çevre seferberliğine dönüştüğünü belirterek, şöyle devam etti:
“Dünyada çok az ülkenin başarabileceği bir ‘yeşil seferberliği’ olan millet bahçelerimizin sayısı artık 500’e yaklaştı. Bu sayıyı önümüzdeki 5 yıl içerisinde bine, toplam yeşil alan büyüklüğümüzü ise 2023’te 81 milyon metrekareye ulaştıracağız. Böylece kişi başı yeşil alan miktarımızı, 15 metrekare ve üzerine çıkaracağız. Mayıs ayı başında, sözde çevreci, maskeli doğaseverlerin itirazlarına rağmen, yemyeşil bezediğimiz Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nin açılışını da Cumhurbaşkanımızla ve yüz binlerle birlikte gerçekleştireceğiz.”
Bakan Kurum, Türkiye’nin deprem ülkesi olduğunu vurgulayarak, 2012’de başlayan büyük dönüşüm seferberliği kapsamında bugüne kadar 3,3 milyon konutun dönüşümünün tamamlandığını belirterek, 81 ilde 250 bin konutun dönüşümünün de sürdüğünü bildirdi.
Afetlerden zarar görmüş İzmir, Elazığ, Kastamonu, Sinop, Bartın, Antalya ve Muğla’da toplam 45 bin konutla, her biri kendi şehrinde ilk olan tarihi dönüşümlere imza attıklarını belirten Kurum, tarihi kent meydanlarında yapılan ihya çalışmaları ile “Yeşil Sanayi, Yeşil OSB” kapsamında yürütülen faaliyetleri de anlattı.
“Benim, ‘gayrimenkul sektörünün yeni normali’ adını verdiğim süreç artık başlamış durumda”
Sosyal konut uygulamalarına ilişkin faaliyetleri de aktaran Kurum , “İlk Evim İlk İşyerim” ve “Yeni Evim” projelerine ilişkin bilgi verdi.
Türkiye’de gayrimenkul sektöründeki her hamlenin 250 alt sektörü etkilediğine işaret eden Kurum, “Pandemi 2020 yılında başladı. 2022 yılının son çeyreğinde gündemden düşmeye başladı. Salgından etkilenen sektörler yeniden toparlanıyor. Benim, ‘gayrimenkul sektörünün yeni normali’ adını verdiğim bir süreç artık başlamış durumda.” dedi.
Bugün yatırımcıların yalnızca şirketlerin ulaştığı maddi kazançlara odaklanmadığını, yatırım kararlarını çevresel, sosyal ve yönetişim verilerine göre aldıklarını anlatan Kurum, şunları kaydetti:
“Yeni normale uyum sağlamak adına çok güçlü bir hamle yapıyoruz. Bu hamleyle gayrimenkul dünyasının geleceğini şekillendireceğiz. Doğru yatırımların doğru alanlarda yapılmasının, sanayinin belli büyüme öngörüleriyle planlanmasının, lojistik güzergahların net bir şekilde belirlenmesinin önünü sonuna kadar açacağız.
4 yıl süren çalışmaların ardından, bilim insanlarımızla birlikte tamamladığımız, 81 ilimizin 100 yıllık geleceğini ortaya koyan, Türkiye 21. Yüzyıl Mekansal Strateji Planımızı, mart ayında Sayın Cumhurbaşkanımızın teşrifleri ve siz değerli sektör temsilcilerimizle birlikte, gururla açıklayacağız. Bu planla, şehirlerimizin siluetlerini koruyacağız. İnsanımızın hayat kalitesini artıracağız. İstihdamımızı güçlendireceğiz. Kent içi raylı sistemler, mikromobilite ve bisiklet yolu sayılarımızı artıracağız. Yeşillendirilmiş ve güvenliği sağlanmış yürüme ağlarını kuracak, ülkemizi kuzeyden güneye, doğudan batıya ekolojik koridorlarla, yeşil ağlarla öreceğiz. İnşallah hep birlikte; gelecek 10 yıl içinde şehirlerimizin tamamının yapısal, çevresel, kültürel ve ekonomik dönüşümünü tamamlayacağız. Sayın Cumhurbaşkanımızın yeşilin, dijitalin, enerjinin, sürdürülebilirliğin, teknolojinin ve gücün asrı olarak tarif ettiği Türkiye Yüzyılı inşallah muhteşem Türk şehirleriyle taçlanacak.”