Nebati, Capital, Ekonomist ve StartUp dergileri tarafından Hayat Holding ana sponsorluğunda “Tek Dünya Ortak Gelecek” temasıyla NG Enjoy Sapanca Otel’de düzenlenen Uludağ Ekonomi Zirvesi’nin açılışında yaptığı konuşmada, ekonomi, siyaset, iş dünyası ve akademiden değerli isimleri 10 yılı aşkın süredir bir araya getirerek bir markaya dönüşen Uludağ Ekonomi Zirvesi’nde bulunmaktan büyük mutluluk duyduğunu söyledi.
İş dünyasıyla ve akademisyenlerle farklı konu başlıkları altında sık sık bir araya geldiklerini ifade eden Nebati, tüm talep ve önerileri birlikte değerlendirdiklerini bildirdi.
Fotoğraf: Ömer Faruk Yıldız/AA
Nebati, bugün Türkiye’nin, yaşanan bölgesel ve küresel tüm krizleri fırsata çevirebilen, her alanda stratejik manevra kabiliyeti yüksek bir devlet aklına sahip olduğuna dikkati çekerek, “Her ülkenin kendi ekonomik koşullarına göre farklı politika setlerini devreye aldığı bu süreçte bizler, yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı Türkiye Ekonomi Modeli’mizi devreye aldık. Böylelikle, krizlerin zirve yaptığı 2022 yılında dahi yüzde 5,6 büyüyen ekonomimiz bu modelin ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor. Türkiye ekonomisi, sergilediği güçlü performansla G20 ve OECD ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ekonomilerden biri olmayı başardı.” diye konuştu.
“Öncü göstergeler de büyümenin sürdüğüne işaret ediyor”
Bakan Nebati, Tüketici Güven Endeksi’nin 87,5 ile salgın öncesi seviyelerine yükseldiğine işaret ederek şu değerlendirmede bulundu:
“11 ilimizi ve 14 milyondan fazla insanımızı doğrudan etkileyen deprem felaketine rağmen 2023 yılında da ekonomik aktiviteye dair öncü göstergeler büyümenin devam ettiğini gösteriyor. Salgın dünyayı çok yordu. Vuhan’da hapşıran Sapanca’dakini hasta etti. Dünya adeta bir vücut gibi. Küresel ekonomi çok ciddi bir şekilde stres altına girip yorulurken Türkiye pozitif olarak ayrıştı. ‘Pozitif olarak ayrışacağız, büyümeye devam edeceğiz’ dediğimizde hayata iyi bakmayanlar ‘Olmaz’ dediler. Oldu mu, oldu. Hemen sonrasında tam dünya kendisini toparlamaya çalışırken yeni bir dünya düzenine doğru giderken Rusya-Ukrayna Savaşı da bütün dünyayı esir etti, emtia fiyatlarının tamamında tarihi zirvelerin olduğu bu dönemde ‘Biz ayrışacağız’ dedim. Çünkü Türkiye’ye güveniyoruz, gücünü ve avantajlı noktalarını biliyoruz.”
Bu yılın ikinci çeyreğine ilişkin öncü göstergelerin büyümenin sürdüğünü gösterdiğini dile getiren Nebati, asrın felaketiyle karşı karşıya kalan Türkiye’de büyük can ve maddi kayıpların yaşandığını, buna rağmen büyümenin devam ettiğini söyledi.
Nebati, daha ilk çeyrekten itibaren 6 Şubat depreminden sonra attıkları adımlar ve uyguladıkları politikalar, Türkiye Ekonomi Modeli’nin ortaya koyduğu başarılı performans, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dirayetli duruşu ve kararların tam zamanında, hatta piyasada talepler oluşmadan önce gerçekleştirilmiş olmasının bu başarıyı sağladığını ifade etti.
Tüketici Güven Endeksi’nin yüzde 87,5 ile salgın öncesi seviyelerin üzerine yükseldiğini yineleyen ve böylesi bir dönemde seçime gidildiğine işaret eden Nebati, küresel sarsıntılarla geçen salgın sonrası dönemde, iş insanlarının, oluşan yeni fırsatları en iyi şekilde değerlendirebilmesi için gereken her türlü tedbiri aldıklarını, tüm desteği sağladıklarını ve sağlamaya devam edeceklerini vurguladı.
Nebati, bu zirvenin gündem maddelerinden biri olan iş yaşamı ve refaha katkı sağlayan toplumsal cinsiyet eşitliği kapsamında da önemli mesafeler katettiklerini belirterek, “Hükümet olarak, almış olduğumuz tedbirler ve geliştirdiğimiz teşvik mekanizmaları sayesinde ülkemizde kadın istihdam oranı yüzde 30,4 ile tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşmıştır. Kadın istihdamına, kadın girişimcilerimize ve kadın kooperatiflerine sağladığımız kapsamlı destekleri ilerleyen dönemde de artarak sürdüreceğiz.” dedi.
“Enflasyonu öngördüğümüz şekilde düşürmeye başladık”
Nebati, küresel salgının başlamasıyla birlikte tüm dünyada ortaya çıkan talep yönlü enflasyon sorununun, 2022 itibarıyla enerji ve gıda başta olmak üzere emtia fiyatlarında yaşanan yüksek artışlar nedeniyle arz yönlü bir yapıya dönüştüğünü bildirdi.
Dünyada artan enflasyon ve hayat pahalılığına karşı aldıkları tedbirlerle ve küresel normalleşmenin de katkısıyla enflasyonu öngördükleri şekilde düşürmeye başladıklarını vurgulayan Nebati, “Enflasyonun tedrici olarak tek haneli seviyelere kalıcı bir şekilde inmesini sağlayacağız. İnşallah nisan ayı enflasyon rakamları açıklandığında yüzde 50’lerin oldukça altında bir seviyeye ulaşmış olacağız.” diye konuştu.
“İyi bir Togg kullanıcısıyım”
Sıkı para politikaları nedeniyle ABD ve Avrupa’da yaşanan banka iflasları küresel ekonomi için tehdit oluştururken Türk bankacılık sektörünün aktif kalitesi, güçlü sermaye tamponları ve süreklilik arz eden karlılığıyla sağlam bir duruş sergilemeye devam ettiğini belirten Nebati, “Yeni teknolojiler ve inovatif girişimlerin hem firmalarımızın hem de ülkemizin rekabet gücünü önemli ölçüde artıran faktörler olduğunun da farkındayız. Bu sebeple AR-GE yatırımlarının artması yönünde sağlam adımlar atıyor, stratejik sektörleri ve teknoloji yoğun yatırımları, selektif kredi politikamızla destekliyoruz.” dedi.
Nebati, bu anlayışla milletin 60 yıllık hayalini gerçekleştirerek yerli otomobil Togg’u yollara çıkardıklarını anımsatarak şöyle konuştu:
“Çıktığı günden beri Togg’u aktif şekilde kullanıyorum. İstanbul’da ve seçim bölgem Mersin’de iyi bir Togg kullanıcısıyım. Ben 58 yaşındayım ‘Biz bu işi beceremeyiz, yapamayız teraneleriyle’ geçti. Sokaktan aracı kullanarak geçtiğimizde özellikle benim yaşımdaki kesimin araca nasıl baktığını görmek, ‘Yaparsa Türkiye yapar’ anlayışını görmek kadar keyifli bir şey yok. Bu yıl sonuna kadar toplam 28 bin araç üretilecek. 2030’a kadar da 1 milyon araç üretme hedefiyle ilerliyor, ülkemizin güçlü yarınlarına yön veriyoruz.”
“Doğru zamanda doğru adımlar atarak yol almaya devam edeceğiz”
Enerjide çeşitlendirme stratejisini pekiştirecek ve dışa bağımlılığı azaltacak Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde nükleer yakıt akışını dün başlattıklarını hatırlatan Nebati, “60 yıllık bir hayali daha dün gerçekleştirdik. Meğerse birisini bekliyorlarmış, Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı bekliyorlarmış. Devrimciler, ‘devrim devrim’ derler, slogan atarlar ama devrimi durduranlara hesap sormazlar.” ifadelerini kullandı.
Nebati, yerli ve milli imkanlarla keşfedilen Karadeniz doğal gazını sisteme bağlayarak dev yatırımlara bir yenisini daha eklediklerini dile getirdi.
Bakan Nebati, gelecek dönem hedeflerine değinirken de “Önümüzdeki dönemde bankacılık, katılım finans, sermaye piyasaları ve fintek alanlarında hayata geçireceğimiz reform ve politika adımlarıyla finansal sektörün bir bütün içinde sağlıklı biçimde gelişmesini sağlamayı hedefliyoruz.” dedi.
Bu doğrultuda, finans sektörünün farklı oyuncularını tek bir çatı altında birleştirecek İstanbul Finans Merkezinin açılışını gerçekleştirdiklerini anımsatan Nebati, şunları kaydetti:
“Bir ülkenin sadece bir tanesiyle yıllarca konuşabileceği konu başlığını biz bir konuşmada bir ay içinde ülkeye sunuyoruz. Bu Ahmet’in, Mehmet’in, sadece bir ideolojinin, sadece bir partinin değil ki. Bunların tamamı bu ülke, millet için. Elbette övüneceğiz, inanmayanlara, güvenmeyenlere rağmen bu yüzyıl ‘Türkiye’nin Yüzyılı’ olacak. İstanbul Finans Merkezi, kısa vadede bölgesel, orta vadede ise küresel bir merkez olarak dünyanın önde gelen finans merkezleri arasında yerini alacaktır. İstanbul Finans Merkezinin, 10 yıl içinde dünyanın ilk 10 finans merkezi arasındaki yerini alması için gereken tüm çalışmayı yapacağız.”
Nebati, toplumsal tarihin son iki yüzyılına damgasını vuran modernleşme sürecinde kritik bir eşiğe gelindiğine dikkati çekerek, bugün Türkiye’yi küresel bir finans, üretim, teknoloji, lojistik ve turizm merkezine dönüştürme yolunda kararlı adımlarla ilerlediklerini söyledi.
Seçim programında da belirttikleri gibi 2024-2028 döneminde yıllık ortalama yüzde 5,5 seviyesinde büyüme ile 2028 yılı sonunda 1,5 trilyon dolar milli gelir büyüklüğüne ve 16 bin dolarlık kişi başı gelir düzeyine ulaşmayı hedeflediklerini vurgulayan Nebati, “5 yılda 6 milyon yeni istihdam oluşturacak, kadın ve genç istihdamına özel önem vermeyi sürdüreceğiz. Bu doğrultuda bizler, Cumhuriyet’imizin ikinci asrında yani ‘Türkiye Yüzyılı’nda, güçlü geleceğimizi beraberce inşa edecek, doğru zamanda, doğru adımları atarak yol almaya devam edeceğiz.” dedi.