Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Avrasya Üniversiteler Birliği (EURAS) tarafından 7’ncisi düzenlenen Avrasya Yükseköğretim Zirvesi’ne (EURIE) video konferans yöntemiyle katıldı.
Zirvenin, eğitimde markalaşmanın adımı olarak görüldüğünü aktaran Nebati, uluslararası yükseköğretimde dünyanın diğer bölgelerini Avrasya bölgesinin büyük potansiyeliyle birleştiren yeni buluşma noktası olma özelliğini taşıdığını ifade etti.
Nebati, Kovid-19 salgınının küresel ekonomiyi olumsuz etkilediği son iki yılda ekonominin pek çok açıdan dünyadan pozitif yönde ayrıştığına dikkati çekerek, “2021’de yüzde 11 reel gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) büyümesi ile verisi açıklanan G20, OECD ve Avrupa Birliği üyeleri arasında en yüksek büyüme oranını elde eden ülke olduk. Güçlü büyüme sayesinde 2021 yılı aralık ayında bir önceki yıla göre 3,2 milyon yeni iş imkanı oluşturduk.” dedi.
“Enflasyonu kalıcı olarak tek haneli rakamlara indirmeyi hedefliyoruz”
Finansal istikrarın güçlendirilmesinin en önemli öncelikleri olduğunu vurgulayan Nebati, “Fiyat istikrarını olumsuz etkileyen döviz kuru dalgalanmalarını engellemek üzere attığımız adımlar, vatandaşlarımız ve piyasalar nezdinde de olumlu karşılandı. Döviz kurlarındaki oynaklığın önüne geçilirken ve fiyatlamaların da makul seviyelere gerilediğini gördük.” diye konuştu.
Nebati, tedarik zincirlerindeki sorunlarla küresel enerji ve emtia fiyatlarındaki artışların enflasyonun dünya çapında yükselmesine neden olduğunu dile getirerek, enflasyonla mücadele kapsamında bir dizi politikayı hayata geçirdiklerine işaret etti.
Gıdada, meskenler ile tarımsal sulamada kullanılan elektriğin KDV’sini düşürdüklerini anımsatan Nebati, şunları kaydetti:
“Enflasyon ile mücadelede ortaya konulacak adımların fiyatlara yansıtılıp yansıtılmadığını takip etmek üzere Bakanlığımızca oluşturulacak Enflasyonla Mücadele Timi ile firmalar yakinen denetlenmektedir. Enflasyonun düşürülmesi için “Birlikten Berekete” programına mart ayında başladık. Ayrıca tüketicinin uygun fiyatlı ürünlere ulaşabilmesini kolaylaştırmak için bir mobil uygulama da geliştiriyoruz. Önümüzdeki dönemde para ve maliye politikalarının etkin koordinasyonu ile enflasyonu kalıcı olarak tek haneli rakamlara indirmeyi hedefliyoruz.”
“Yeşil dönüşümün hayata geçirilmesi konusunda oldukça kararlıyız”
Nebati, sanayi başta olmak üzere yeşil dönüşümün hayata geçirilmesi konusunda oldukça kararlı olduklarını vurgulayarak, Paris Anlaşması’nı geçen ekim ayında, Yeşil Mutabakat Eylem Planı’nı da geçen yaz yayımladıklarını anımsattı.
Öncelikli ve stratejik sektörlerde Ar-Ge ve inovasyon noktasında gerekli teşvikleri sağlamaya devam edeceklerini aktaran Nebati, yüksek teknolojili ürünlerin Türkiye’de üretilebilmesi için uçtan uca bir destek mekanizması olan Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı’nı hayata geçirdiklerini anlattı.
“Rusya-Ukrayna geriliminin ekonomik boyutunu ele alıp değerlendiriyoruz”
Nebati, Rusya-Ukrayna savaşının ortaya çıkardığı gelişmeleri ve bunların ülke ekonomisi açısından oluşturabileceği etkileri izlediklerini ve değerlendirdiklerini söyledi.
“Henüz net resmi görmek için çok erken olmakla birlikte bu gerilimin bize başta enerji ithalatı, turizm ve ihracat alanında yansımaları olacağını değerlendiriyoruz.” diyen Nebati, küresel ekonomideki toparlanmanın etkisiyle halihazırda artış gösteren enerji fiyatlarının bu gerginlikle daha da artışa geçtiğini gözlemlediklerini kaydetti.
Nebati, “Olayın ekonomik boyutunu tüm alanlarıyla ele alıp değerlendiriyoruz. Gerektiğinde zamanlı aksiyonları almaya hazır olduğumuzu belirtmek isterim.” dedi.
“Türkiye en fazla uluslararası öğrenci ağırlayan ülkelerinden biri”
Türkiye yükseköğretimine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Nebati, tüm dünyada “herhangi bir yükseköğretim programına kayıtlı öğrenci sayısı”nın hızla arttığını, 2025’te 262 milyon olacağının tahmin edildiğini söyledi.
Nebati, kendi ülkesi dışında eğitim görenlerin sayısının da hızla arttığını belirterek, bugün 7,5 milyon olan bu sayının 2030’da 20 milyona ulaşacağının öngörüldüğünü ifade etti.
Dinamik genç nüfusun Türkiye’nin en önemli avantajlarından olduğunun altını çizen Nebati, “Çeşitli değişim programları, burslar ve diğer imkanlarla yurt dışına giden ve ülkemize gelen öğrenci ve araştırmacı sayısı son yıllarda önemli oranda artış göstermiştir.” değerlendirmesinde bulundu.
Nebati, Türkiye’deki uluslararası öğrenci sayısının 2015’te 73 bin iken 2021’de 200 bini geçtiğine dikkati çekerek, böylece ülkenin uluslararası öğrenci sayısıyla dünyanın en fazla uluslararası öğrenci ağırlayan ülkelerinden biri haline geldiğini belirtti.
Türkiye’nin 8,5 milyonla Avrupa’da yükseköğretim alanında en çok öğrenciye hizmet veren ülke konumunda olduğunu dile getiren Nebati, Dünya Ekonomi Forumu “yükseköğretim ve eğitim” sıralamasına göre Türkiye’nin 2008’de 134 ülke arasından 72’nci sırada yer aldığını, en son açıklanan verilere göre 48’inci sıraya kadar yükseldiğini söyledi.
“Üniversite-sanayi iş birliklerini çok önemsiyoruz”
Tüm bu gelişmelere rağmen çeşitli alanlarda ilerlemeye hala ihtiyaç olduğunu aktaran Nebati, bu alanların “yükseköğretim kontenjanlarının arz-talep dengesinin gözden geçirilmesi, eğitim-istihdam bağlantısının güçlendirilmesi ve uluslararası rekabet gücünün artırılması” olduğunu anlattı.
Nebati, yükseköğretim kurumlarından özel sektöre bilgi ve teknoloji transferi ile girişimcilik ve ticarileştirme faaliyetlerinin yeterli düzeyde olmadığını belirterek, üniversite-sanayi iş birliklerini çok önemsediklerinin altını çizdi.
Türkiye’nin 2023’te 200 binden fazla uluslararası öğrenciye ev sahipliği yapmayı hedeflediğine işaret ederek, tüm insanlığın sorunlarına ortak çözümler bulabilecek nesillerin yetişmesini amaçladıklarını bildirdi.
Nebati, “Nihai hedefimiz olan istikrarlı büyüme her alanda ihracatta, yatırımda, üretimde, istihdamda ve eğitimde kaliteyi diğer bir ifade ile katma değeri artırmakla mümkün olacaktır.” dedi.