Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, İstanbul’da bir otelde düzenlenen “Akşam Future&Trends Summit 2023” etkinliğinde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, düşmanlarına adeta parmak ısırtan dev projelere imza attıkça, küresel siyaset ve ticarette giderek öne çıktıkça, semalarda teknoloji harikası yerli ve milli hava araçlarını uçurdukça, milletin de bir zamanlar baskılanmış olan özgüvenini yeniden ve çok daha güçlü bir şekilde kazandığını ve geleceğe daha umutla bakar, yön verir hale geldiğini söyledi.
Bugün çeşitli sektörlerden iş insanlarının geleceği konuşmak üzere bir araya gelmesinin, bu ruhun yansımalarından biri olduğunu dile getiren Nebati, “Kendisine duyduğu güvenle, yani özgüveniyle Türkiye Yüzyılı’nı inşa edecek olan irade işte burada ortaya konan iradenin ta kendisidir. Bu vesileyle, sürdürülebilirlik odağında Gelecek ve Trendler Buluşmasını organize eden Akşam Gazetesi’nin tüm çalışanlarına ve bu toplantının gerçekleşmesine katkı sunan herkese şahsım, bakanlığımız adına şükranlarımı sunuyorum.” ifadelerini kullandı.
“Türkiye dünyadan oldukça pozitif yönde ayrışmayı başarmıştır”
Bakan Nebati, ekonomik görünüme ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.
Tüm ülkelerin son yıllarda birçok sorunla mücadele ettiğini ve ticaret savaşlarıyla başlayan gelişmeler sonrasında tüm dünyayı etkisi altına alan salgının, küresel ticareti olumsuz yönde etkilerken küresel enflasyonu da tetiklediğini belirten Nebati, şöyle devam etti:
“Geçtiğimiz sene şubat ayında başlayan Rusya-Ukrayna Savaşı’nın da enerji ve gıda başta olmak üzere tüm emtia fiyatlarını daha önce görülmemiş zirvelere taşıdığını gördük. Birçok ülke merkez bankasının sıkılaştırıcı adımları uyguladığı bu dönem, küresel ekonomide resesyon kaygılarının ve istihdam daralmalarının artmasına neden oldu. Tüm ülkeler, belki de 2’nci Dünya Savaşı’ndan bu yana görülmemiş ölçüdeki bir kriz ortamıyla mücadele etmek durumunda kaldı.
Ancak Türkiye, böylesine sancılı bir dönemde dahi, büyümede, sanayi üretiminde, istihdamda, ihracatta ve turizm gelirlerinde bir yandan Cumhuriyet tarihimizin rekorlarına imza atarken diğer yandan dünyadan oldukça pozitif yönde ayrışmayı başarmıştır. Bu başarılarımızın temelinde, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, 20 yıldan bu yana dirayetle uyguladığımız politikalar olduğu gibi, yaklaşık 1 sene evvel yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı Türkiye Ekonomi Modelini devreye almamızın da büyük katkısı vardır.”
Dün de geride bırakılan 1 yılı tüm detaylarıyla değerlendirdiklerini ve bu yıla dair hedefleri paylaştıklarını anımsatan Nebati, “Rakamlar çok net bir şekilde ortaya koyuyor ki küresel düzeyde yaşanan türlü badirelere rağmen, Türkiye, 2022 yılını neredeyse tüm makroekonomik göstergeler bakımından dünyanın geri kalanından çok iyi bir noktada tamamlamış, güçlü ilerleyişini yeni zirvelere taşımıştır.” dedi.
“Yurt dışı çıkış harcı gibi uygulamalardan dem vurarak prim yapma peşine düşmüşler”
Nebati, yakın zamana kadar Kur Korumalı Mevduat ve Katılma Hesapları ile Hazine’ye “büyük bir dinamit koyulduğunu” iddia edenler olduğunu anımsatarak, şunları kaydetti:
“Biz, dün son 20 yılın, en güçlü bütçe sonuçlarından birini açıkladıktan sonra bu kesimin şimdi sesleri çıkmaz oldu. Bazıları da bütçede faiz harcamalarının arttığını söylüyor. Ancak bu eleştirileri yapanlar da çok iyi bilirler ki sadece faiz harcamalarındaki nominal artışa bakmak doğru bir yaklaşım değildir. Çünkü faiz harcamaları artarken bütçe gider ve gelirlerimiz de artmaktadır. Bu nedenle objektif bir değerlendirme yapmak için faiz harcamalarının bütçe içindeki payına bakmak gerekir.
2022 yılı başlangıç bütçesinde yüzde 13,7 olarak öngörülen faiz giderlerinin bütçe içindeki payını, yüzde 10,6’ya düşürdük. 2002 yılında bu oran yüzde 43 idi, tam yüzde 43. Kalkıp bu somut kazanımları alkışlamaları gerekirken, şimdi de gitmiş yurt dışı çıkış harcı gibi uygulamalardan dem vurarak sosyal medyada prim yapma peşine düşmüşler. Anlaşılan masalardan ve türlü algı oyunlarından medet umanların gözleri gerçeklere kör, kulakları da doğrulara sağır olmuş durumda.”
Muhalefetin olumlu ekonomik rakamları görmezden geldiğine işaret eden Bakan Nebati, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yurt dışından danışmanlar getiriyorsunuz, rakamları okumak için. Büyük bir dijital ortamın yıllardır dünyanın en ucundaki köylerinde dahi kullanıldığı video konferansla yüzyılın toplantısını yapıyorsunuz. Bu yüzyıl toplantısında danıştığınız yabancılara, içerideki danışmanlarınıza, içeride sabahtan akşama kadar rakamları bir tarafa atarak yorum yapanlara sormak lazım, ‘Dilinizi mi yuttunuz?’. Hani ekonomi rakamlardı? Dün de dünyanın en zor döneminde 2022 yılı bütçe gerçekleşmelerini rakam rakam ifade ettik.
Buyurun rakamları konuşalım diyoruz. Yoruma bak, ‘Yurt dışı çıkış harcını kaldıracağım’. İddia mı ediyorsun çık rakamları konuş. Hani rakamlar gerçeği söylüyordu? O zaman dünyanın karşı karşıya kaldığı son 100 yıl içerisindeki en zor yıllarından birisi olan 2022’de Türkiye’nin başarıları karşısında şöyle bir şapkanı çıkar ve ‘yine Recep Tayyip Erdoğan haklı çıktı’ de ve gerçekliği kabul et. Milletimiz kimin Türkiye için gece gündüz demeden hizmet aşkıyla koştuğunu, kimin de çarpıtmalardan medet umduğunu çok iyi biliyor. Hiç kimse milletimizin gözünü el çabukluğuyla boyayarak, iradesini esir alabilecek güçte değildir. Rakamlar ve gerçekler gün gibi ortadır. Bilinmelidir ki Türkiye Ekonomi Modeli’ni devreye alan Türkiye, güçlü bir üretim ekonomisi olma yolunda emin adımlarla ilerleyişinde kesin kararlıdır.”
“Tek problemimiz var, enflasyon. O da son iki aydır düşüş eğiliminde”
Enflasyon konusuna da değinen Nebati, “Tek problemimiz var, enflasyon. O da son iki aydır düşüş eğiliminde ve bu düşüş eğilimi devam edecektir. Zira küresel emtia ve enerji fiyatlarında normalleşme başladı. Kurlardaki oynaklık azaldı. Üretici fiyatlarının tüketici enflasyonu üzerindeki artırıcı etkisi azaldı. Beklentilerde iyileşme başladı. Ayrıca iş dünyamız enflasyonla mücadelemize fiyat sabitleme katkılarıyla, hatta indirim yaparak destek oluyor. Sizleri ve tüm iş dünyamızı da fiyat sabitleme kampanyamıza destek vermeye davet ediyorum.” diye konuştu.
“KOBİ’lerimize yeşil üretime geçişleri için destek sağlıyoruz”
Ekonomide elde edilen tüm kazanımların yanı sıra etkisi daha çok gelecek dönemlerde görülecek birçok tedbiri de hayata geçirmeye devam ettiklerine dikkati çeken Nebati, sürdürülebilirlik çalışmalarının küresel anlamda yeşil dönüşüm politikaları ile daha kapsamlı ve hızlı bir döngüye girdiğini dile getirdi.
Yeşil dönüşümden en çok etkilenen sektörlerin başında imalat, ulaşım, konut ve finans sektörleri geldiğini aktaran Nebati, “Bizler ülkemizin bu dönüşüme uyum sağlayarak rekabet gücünü küresel anlamda artırabilmesi için politika setimizi hızla hazırladık ve tüm sektörleri kapsayan adımlarımızı ivedilikle atmaya başladık. Bu kapsamda teşvik ve desteklerimizle yeşil yatırımlara ve AR-GE faaliyetlerine öncelik vermeye başladık.
Binaları çevre dostu hale getirmek ve gelecek nesillere daha sağlıklı, yaşam kalitesi daha yüksek, karbon nötr şehirler bırakmak için harekete geçtik. Ülkemizde önemli yeri olan KOBİ’lerimize yeşil üretime geçişleri için destek sağlıyoruz.” dedi.
Yeni dönemde otomotiv sektörünün de çehresinin değişeceğini öngörerek Togg’un tamamen elektrikli şekilde tasarlandığını anımsatan Nebati, “Yakında yollarımızda da görmeye başlayacağız. Özel Tüketim Vergisi oranı yüzde 10 olan elektrikli otomobillerin kapsamını genişlettik. Elektrikli araç altyapısını kurmak üzere Elektrikli Araç Şarj İstasyonları Destek Programını başlattık.” açıklamasında bulundu.
“ESG piyasasında olası bir yeşil tahvil ihracı için çalışmalarımızı sürdürüyoruz”
Nebati, yeşil ekonomiye geçişin yanı sıra teknolojik gelişmelerin ve dijitalleşmenin de sektörleri baştan aşağı dönüştürdüğünü ve tüm dünyada elektronik ticaretin payının giderek arttığını ifade etti.
Yeşil dönüşümün, yeşil yatırımlar anlamına geldiğini ve bu yatırımların da güçlü bir finansmanı gerekli kıldığını belirten Nebati, “Günümüzde, finansal yatırımların parasal getirileri kadar çevresel etkileri de öne çıkmış durumda. Bizim de 2053 Net Sıfır Emisyon stratejimizin önemli sacayaklarından biri, ülkemizde yeşil finansman ekosisteminin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılmasıdır. Bu doğrultuda Bakanlık olarak Kasım 2021’de “Sürdürülebilir Finansman Çerçeve Dokümanı’nı” yayınlayarak stratejik bir adım attık.
Yayımladığımız bu doküman sayesinde, kısaca ESG olarak adlandırılan uluslararası “Çevresel, Sosyal ve Yönetişim” piyasalarından finansman sağlama imkanı elde etmiş olduk.Hazine ve Maliye Bakanlığı olarak, önümüzdeki dönemde ESG piyasasında olası bir yeşil tahvil ihracı için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ayrıca şirketlerimizin yeşil tahvil ihraçlarını artırmaları için kapsamlı destekler sunacağız.” dedi.
Türkiye’nin Ödeme Sistemi TROY’un yurt içi ve yurt dışında yaygınlaştırılması amacıyla çalışmaları yoğunlaştırdıklarını da aktaran Nebati, “Dijital bankacılık lisanslarını vermeye başladık. Bugün itibarıyla, ülkemizde 4 adet dijital banka faaliyet izni almış durumdadır. Finans sektörünün ve sermaye piyasalarının, yeniliklere en hızlı adapte olabilen sektörlerin başında geldiğini biliyoruz. Bu nedenle güncel gelişmelerle uyumlu adımlar atarken finans sektörümüzün gelişmesini desteklemeyi sürdüreceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.
“Türkiye, trendleri belirlemeye başlamış durumda”
Bakan Nebati, Türkiye’nin artık o eski bürokratik, hantal, içe kapanık ve insanımıza efendilik taslamaya çalışanların acı reçetelerine muhtaç bir ülke olmadığını vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı:
“Türkiye, binlerce yıllık birikimiyle ve insan odaklı kendi değerleriyle yol alırken, yarına ve geleceğin dünyasına yön vermeye, trendleri belirlemeye başlamış durumdadır. İşte Sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladığı Türkiye Yüzyılı vizyonumuz da tam olarak budur. Yarına yön verme iddiası ve özgüvenine sahip olan sizler, inanıyorum ki Türkiye Yüzyılı’nın inşasında çok önemli roller üstleneceksiniz.
21. yüzyıl Türkiye Yüzyılı’dır, biz buna iyi hazırlandık. İşler iyi gidiyor. Birileri rakamlardan çıkıp sizinle polemiğe girmeye başladıysa dilleri tutulmuş demektir. Spekülasyonlara, manipülasyonlara, yanlış bilgilendirmelere kulağımız kapalı. Geleceğe odaklandık, koşuyoruz. Koşmaya devam ediyoruz.”