Her yıl New York’taki BM Genel Merkezi’nde düzenlenen, Kadının Statüsü Komisyonunun 65. Oturumu, yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle bu yıl da dijital ortamda yapıldı.
”Kadınların Kamusal Hayata Tam ve Etkili Katılımı ve Karar Alma Süreçleri İçin Elverişli Bir Ortam Yaratmak” konulu bakanlar toplantısına video mesaj gönderen Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, kadınların siyasi, ekonomik ve kamusal hayata eşit erişimini ve aktif katılımını sağlamadan sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşılamayacağına işaret etti.
Selçuk, ”Kadınlar ve erkekler arasında dengeli güç paylaşımı demokrasinin de güçlendirilmesine katkı sağlayacaktır. Gururla belirtmek isterim ki Türkiye’de kadınlar, dünyadaki pek çok ülkeden önce seçme ve seçilme hakkı dahil olmak üzere sosyal, siyasi ve ekonomik haklar elde etmişlerdir.” dedi.
2000 yılının başlarında kadınların inançları ve kıyafetleri nedeniyle kamusal yaşamdan dışlandığını belirten Selçuk, Türkiye’de bu antidemokratik uygulamalara son vermek için yasal düzenlemeler gerçekleştirildiğini anlattı.
Anayasa’da yapılan değişikliklerle kadına yönelik pozitif ayrımcılık uygulamalarının hayata geçirildiğini ifade eden Selçuk, kadınların potansiyellerini ortaya koymaları için daha elverişli bir ortam sağlamak amacıyla son Kalkınma Planı’nda özel politikalara da yer verildiğini söyledi.
Selçuk, Türkiye’de özellikle son yirmi yılda kadınların statüsünün hayatın her alanında istikrarlı şekilde geliştiğini belirterek, siyasette 2002’de 24 olan kadın milletvekili sayısının 2018’de 104’e ulaştığını kaydetti.
Yıllar içinde yerel yönetimlerde kadınların oranında da benzer gelişme gözlemlendiğine dikkati çeken Selçuk, sürdürülebilir ve adil bir kalkınmaya ulaşılabilmesi için kadınların bilgi, beceri ve yetkinliklerinin tüm yönetim kademelerine yansıtılmasının önemine değindi.
Selçuk, ”Bugün Türkiye’de sosyal hizmet uzmanlarının yüzde 63’ü, sağlık çalışanlarının yüzde 56’sı ve doktorların yüzde 44’ü kadındır. Pandemi sırasında özverili çalışmalarından dolayı kendilerine şükranlarımızı sunmak isterim. Ayrıca akademisyenlerin yarıdan fazlası avukat ve mimarların yüzde 46’sı, kamu görevlilerinin yüzde 40’ı ve büyükelçilerin yüzde 25’i kadındır.” dedi.
Kadınların karşılaştığı zorluklardan birinin iş ve aile yaşamı dengesini sağlamak olduğuna işaret eden Selçuk, aile dostu çalışma koşullarının yaygınlaştırılmasının, kadınların iş gücü piyasasına katılma isteklerini artıracağı için kanun ve yönetmeliklerin de buna uygun olarak değiştirildiğini söyledi.
Bakan Selçuk, ”Kadınlarımızın ve kızlarımızın hak ettiği eşit fırsatlara ulaşmaları için gece gündüz demeden çalışıyoruz. Kadınlar sonsuza dek ailelerimizin temeli ve toplumumuzun ayrılmaz bir parçası olacağından, zorlukların hiçbiri kadınları desteklemek ve cesaretlendirmek için özverili çalışmalarımızı sürdürmemizi engellemeyecektir.” şeklinde konuştu.