İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) Özel Güvenlik Denetleme Başkanlığınca bir otelde düzenlenen Dijital Dönüşüm Projeleri Tanıtım Programına katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda konuşan Soylu, haziran ayı sonu itibarıyla tüm illerde acil çağrılar için tek numara olarak 112’nin kullanılmaya başlanacağını söyledi.
Program kapsamında tanıtımı yapılan projelerden biri olan Özel Güvenlik Bilgi Sistemi Otomasyon Projesinin (ÖGNET), 3 milyar avro ticaret hacmine sahip, 350 bin özel güvenlik görevlisinin istihdam edildiği, 1613 özel güvenlik şirketi, 477 eğitim kurumu, 105 alarm izleme merkezinin faaliyet gösterdiği özel güvenlik sektörüne ciddi bir katkı sağlayacağını belirten Soylu, tanıtılan bir diğer projenin, 330 milyon dolarlık işlem hacmi olan, 5 bin çalışanı ve 1,5 milyon üretim kapasitesi, 98 imalathane, 2 bin 469 yivsiz tüfek bayisi, 1128 mermi satış bayisi, 48 atış poligonu, 845 silah tamirhanesi ile silah sektörünü ilgilendiren Ateşli Silahlar Projesi (ASİP) olduğunu bildirdi.
Soylu, ayrıca 350 milyon dolarlık büyüklüğe sahip, 28 üretim tesisi ve 552 depo bulunan, 20 bin çalışanı, 2 bin 628 patlayıcı madde kullanıcısı, 2 bin 63 patlayıcı madde satıcısı ile 250 bin ton üretim kapasitesine sahip sivil kullanım amaçlı patlayıcı madde sektörünü ilgilendiren Patlayıcı ve Silah Bilgi Sistemi’nin de (PATBİS) tanıtımı yapılan projelerden biri olduğunu kaydetti.
Söz konusu projelerin de Bakanlık personelince hazırlandığını ifade eden Soylu, bu projelerin, Türkiye’de 21. yüzyılın başından itibaren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde ortaya koyulan vizyonun, Türkiye’nin ürettiği kapasitenin, teknik-beşeri ve teknolojik altyapısının ve millete olan inancın ürettiği öz güvenin ürünü olduğunu ifade etti.
“ÖGNET ile 240 milyon liralık yük, sektör kullanıcıları üzerinden kaldırıldı”
Bu projelerin dönüşüme ve gelişime açık “canlı” projeler olduğuna dikkati çeken Soylu, ÖGNET’e ilişkin şunları kaydetti:
“Hayata geçirilen ÖGNET projemizle, bu alanda faaliyette bulunan şirketler, eğitim kurumları, para ve değerli eşya nakli yapan şirketler ve buralarda çalışan özel güvenlik görevlilerinin iş ve işlemleri, kendilerine verilen şifreli web ulaşımıyla sağlanmaktadır. Ülkemizde 85 bin noktada görev yapan 350 bin özel güvenlik görevlisinin, eğitiminden sertifikalandırılmasına, sınavların yapılmasından kimliklendirme işlemlerine, göreve başlama ve ayrılma bildirimlerinden, mali sorumluluk sigortasının bildirimine kadar tüm işlemler ÖGNET üzerinden tam zamanlı olarak yerine getirilebilmektedir.”
Özel güvenlikle ilgili her türlü istatistiklerle, kullanılan araç ve gereçten teçhizata kadar her türlü bilgiye kullanıcıların anlık ulaşabildiğini ve kayıtlarını net şekilde görebildiğini belirten Soylu, “Ayrıca polis başmüfettişlerimiz tarafından yerine getirilecek denetimlerde de bu sistem anlık olarak takip edilebilmekte, görülebilmekte ve kontrol edilebilmektedir. ÖGNET ile özel güvenlik alanında çalışan tüm özel güvenlik görevlilerinin her türlü verilerinin kontrolü artık hepimizin bir tık yakınındadır. ÖGNET sistemi sayesinde 240 milyon Türk lirası idari yük, sektör kullanıcıları üzerinden kaldırılmıştır.” diye konuştu.
Patlayıcı maddeler adım adım takip edilecek
PATBİS’in silah ve sivil kullanım amaçlı patlayıcı madde sektörünün kullanımına açıldığını ifade eden Soylu, bu sistemin devreye alınmasıyla sivil kullanım amaçlı patlayıcı maddelerin, üretiminden depolanmasına, ithalatından ihracatına ve tüketimine kadar geçen tüm süreçlerin, nakiller dahil olmak üzere çevrim içi erişiminin sağlandığını söyledi.
Soylu, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bu sayede patlayıcı maddelerin amacı dışında ve suç örgütleri tarafından kullanılmasının önüne geçilmiştir. Önemli bir zaman ve maliyet kaybının önüne geçilmiştir. Patlayıcı maddenin kime veya kimlere satıldığı, hangi depoda bulunduğu veya kullanılmışsa ne zaman ve nerede kullanıldığı gibi bilgilere, anında online olarak erişmek, takibini yapmak artık mümkündür. Sistem, maddenin izin belgesinde belirtilen süre içerisinde ilgili adrese ulaşıp ulaşmadığını kontrol edebiliyor ve bir olumsuzluk halinde derhal ilgili birimleri uyarabilme kabiliyetine sahiptir. Aynı şekilde bu sistem sayesinde, izin belgelerinde belirtilen miktardan fazla patlayıcı maddenin satın alınması veya kullanılması, buradan kaynaklanacak haksız rekabetin önüne geçilebilmesi de sağlanmış oluyor.”
Patlayıcı maddelerin alım ve satımıyla ilgili güvenlik soruşturması olumsuz olan kişilere izin belgesi verilmesinin de sistem sayesinde önüne geçildiğini kaydeden Soylu, konuyla ilgili sahadan doğru istatistiki veri alabilmenin önemine işaret etti.
“Patlayıcı madde üretimlerinin AB ülkelerinde serbest dolaşımı sağlandı”
Bu sistem sayesinde, patlayıcı sektörüyle ilgili istatistiklerin güvenilir şekilde elde edilebilmesinin sağlandığına dikkati çeken Soylu, şunları kaydetti:
“İş ve işlemlerin çok daha hızlı ve güvenilir şekilde yapılması, bu maddelerin yanlış ellerin eline sızmasının engellenmesi gerçekleştirilmektedir. Bu da önemli kazanımlarımızdan bir tanesidir. Bu ürünlere getirilen ve sadece ultraviyole ışık altında görülebilen bir barkodlama sistemiyle patlayıcı maddenin biraz önce ifade ettiğim hangi tesiste, hangi tarihte ve hangi partide üretildiği, nerede depolandığı, kime satıldığı veya nereye ihraç edildiği, hangi araçla ne kadar sürede nakledildiği, son kullanıcının deposuna ve en son kullanım yerine ne zaman getirilerek kullanıldığı gibi bilgiler, sistem üzerinden otomatik olarak ekranlarımıza düşmektedir. Ayrıca hem sistemdeki seri numaralandırma sistemi hem de patlayıcı maddenin kendisi bu konudaki AB standartlarına da uyumludur. Bu sayede patlayıcı madde üretimlerimizin AB ülkelerinde serbest dolaşımı sağlanmış ve bu maddelerin ihracatının da önünün çok daha fazla açılma imkanı getirilmiştir.”
ASİP’in mantığının da PATBİS ile benzerlik gösterdiğini belirten Soylu, silahların üretiminden son kullanıcıya kadar geçen sürecin, ASİP’te Bakanlığın tahsis ettiği seri numaralarıyla kayıt altına alınacağını söyledi.
Soylu, sisteme kayıt edilen silahın, ruhsatlandırılmaya kadar geçen, nakilleri dahil tüm süreçlerin, nerede, ne zaman, hangi seride üretildiği, hangi depo ya da bayide olduğu ve kime ruhsatlandırıldığı gibi bilgilerin sistemden anlık olarak takip edilebileceğini anlattı.
“Kayıt dışılık ve kaçakçılığın önüne geçildi”
“Sistem sayesinde, özellikle mermi alma işlemi artık her yerden yapılabilecektir.” diyen Soylu, mermi satın alma belgesinin, e-mermi provizyon koduna dönüştürüldüğünü dile getirdi.
Süleyman Soylu, “Depo mermi tespit işlemleri ve mermi nakil belgesi uygulamadan kaldırılmış, sistem tarafından üretilen provizyon koduyla doğrudan satım usulüne geçilmiş, satın alma işlemleri e-Devlet kapısı üzerinden hizmet usulüne geçilmiştir. Uygulamanın başladığı 24 Nisan 2020’den itibaren provizyon koduyla 46 milyon 19 bin 970 satış gerçekleşmiştir. Böylelikle kayıt dışılık ve kaçakçılığın önüne geçilmiş, birtakım suistimaller engellenmiş, haksız rekabet ortadan kaldırılmıştır.” ifadelerini kullandı.
Tamirdeki silahlardan o silaha tahsis edilen mermiye kadar tüm süreçlerin ASİP’ten anlık olarak takip edilebildiğini belirten Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Mermi modülü üzerinden anlık olarak tüm ülkede ne kadar (mermi) satın alma işlemi yapıldığı, yine barkodlama sistemimiz sayesinde bilinebilecektir. Hatta ülkemiz genelindeki 48 atış poligonunda hangi saatte, kim tarafından ne kadar (mermi) sarf edildiği anlık olarak görebilmektedir. Sistem devreye girdiğinden itibaren 9 milyon 870 bin mermi, atış poligonlarında sarf edilmiştir. Tek tek bunun her bir adımını takip edebilme kabiliyetine sahibiz. PATBİS sayesinde gerçekleştirilen dijitalleşme sonucunda 75 milyon 712 bin 840 liralık idari yük, silah ve patlayıcı sektörü üzerinden alınmıştır. Zannediyorum, artık kurusıkı silahların satışını ve takibini de PATBİS üzerinden yapabileceğiz. Yani aslında bu da bize tüm silahlar için çok önemli bir denetim imkanı getirmektedir.”
Soylu, ASİP kapsamında, taklit edilebilmesi güç, tahrif edildiğinde kolayca tespit edilebilen, üzerindeki barkod sayesinde emniyet ve jandarma teşkilatlarının Emniyet Kolluk İşlemleri Projesi (EKİP) ile Genel Bilgi Toplama (GBT) sorgulamalarında kişiye ait silah ruhsat bilgisine kolay erişim sağlayan yeni bir silah ruhsat kartı oluşturulduğunu söyledi.
6 silaha kadar ruhsatların tek bir kartta toplanabilme kolaylığı getirildi
Söz konusu yenilik için Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü ile protokol yapıldığını belirten Soylu, bu sayede her bir silah için ayrı ayrı ruhsat taşınmasına gerek kalmadığını, 6 silaha kadar ruhsatların tek bir kartta toplanabilme kolaylığının getirildiğini söyledi.
ASİP’in uygulamaya alındığı 24 Aralık 2020 itibarıyla 77 bin 109 yeni nesil silah ruhsat kartı basıldığını kaydeden Soylu, PolNet5 üzerinden erişim sağlanan EKİP ile tüm denetim noktalarındaki polisler tarafından silah ve ruhsat eşleştirmesi anında yapılarak kontrollerin gerçekleştirildiğini ve sahte silah ruhsatlarının önüne geçildiğini dile getirdi.
ÖGNET, PATBİS ve ASİP’in yanı sıra Genel Kolluk-Özel Güvenlik İş Birliği ve Entegrasyon Projesinin (KAAN) de devam ettiğini hatırlatan Soylu, “5 Ağustos itibarıyla tüm ülkede KAAN projesi devreye alınmış olacaktır.” dedi.
“Uzun zamandır WhatsApp kullanmıyoruz”
Bakanlık ve bağlı kuruluşlarının bilgi işlem birimlerindeki personelin önemli yazılımlar ürettiklerini belirten Soylu, “Biz uzun zamandır WhatsApp kullanmıyoruz. Valilerimiz, emniyetimiz, jandarmamız, kaymakamlarımız… Kullanmıyoruz. Kendi yazılımımız var. 100 binlerce kullanıcımız var. Programımız şişmiyor, el aleme açık değil, kendi içimizde, kriptosu, gizliliği çok güçlü. Bunu bizim evlatlarımız yaptı. Peşimizde şirketler koşuyor ‘Bunu bize verebilir misiniz’ diye. Veremeyiz, bu bizim kendi içimizde. Çünkü Türkiye’nin güvenliği ve bizim yazışmalarımızdaki güvenlik her şeyden önemli.” diye konuştu.
Soylu, bu yıl ülke genelindeki 6 bin sitede görev yapan 22 bin özel güvenlik görevlisi, site yöneticisi ve birlikte görev yapacak genel kolluk görevlilerine eğitimler verilerek KAAN projesine dahil edileceklerini söyledi.
“Vatandaşın huzurunu bozana ‘aman’ vermeyiz”
Bazı sitelerde verilen sözde özel güvenlik hizmetlerinden sektör temsilcilerinin de rahatsızlık duyduğunu bildiğini aktaran Soylu, şunları söyledi:
“Bazı sitelerde iş almış başını gitmiş. Bazı sitelerde bazıları, kendilerinin orada ‘devlet’ kurduklarına inandırmışlar. Özel güvenlikle hiç ilgisi olmayan insanlara üniforma giydirip biraz da mafyavari yandaşlarla orada oturan sakinleri korkutup, sindirip ekonomik çıkar örgütü oluşturduklarını tespit ettik. Vatandaşın huzurunu bozana ‘aman’ vermeyiz. Bu konuda hemen Emniyet Genel Müdürümüz talimatlarını verdiler, Özel Güvenlik Denetleme Başkanlığımız, müfettişlerimiz, denetleyicilerimiz adım adım her tarafta bu meseleyi fellik fellik araştırıp vatandaşımıza bu konuda farklı muamele yapmayı aklından geçireni bile buluyorlar, gereğini yerine getiriyorlar. Yaptırmayız. Bu konuda daha sıkı denetimlerimizi bu yıl içinde ortaya koyacağız. Özellikle sitelerde oturan vatandaşlarımız rahat olsunlar. Vatandaşlarımızın bu konuda en ufak sıkıntısı olursa kendilerine yanlış bir muamele söz konusu olursa muhatapları biziz, gereğini yerine getiririz.”
KAAN-EGM mobil uygulaması kapsamında, 1 Ocak 2020’den itibaren başta aile içi şiddet olmak üzere uyuşturucu, hırsızlık ve kasten yaralama gibi olaylarla ilgili 24 bin 395 bildirim gerçekleştiğini belirten Soylu, bu olaylara müdahale edilerek 10 bin 140 kişiye adli ve idari işlem uygulandığını söyledi.
Soylu, konuşmasının ardından tanıtımı yapılan projelere ilişkin eğiticilerin eğitimi kursunu başarıyla tamamlayan kursiyerlere belgelerini verdi.
Programın düzenleneceği salonun girişinde çeşitli firmalar tarafından kurulan stantlardaki silahları inceleyen Bakan Soylu, yetkililerden silahlar hakkında bilgi aldı.