Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Yapay Zeka Ekosistem Çağrısı’nı diğerlerinden ayıran en önemli özelliğin sahip olduğu destek modeli olduğunu belirterek, “Bu destek programımız sayesinde önümüzdeki dönemde yapay zeka uygulamalarıyla ülkemizde veriden daha fazla değer üretildiğine hep birlikte şahit olacağız.” dedi.
TÜBİTAK Yapay Zeka Ekosistem Çağrısı Sözleşme İmza Töreni, Bakan Varank’ın katılımıyla İstanbul Ticaret Odası Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi’nde (BTM) gerçekleştirildi. Törende, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Sarınay, Bursa Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Arif Karademir, Bilişim Vadisi Genel Müdürü Ahmet Serdar İbrahimcioğlu, İstanbul Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Erkam Tüzgen, BTM Genel Müdürü İbrahim Elbaşı, kamu, akademi ve iş dünyasından temsilciler hazır bulundu.
Törende, TÜBİTAK Yapay Zeka Ekosistem Çağrısı kapsamında desteğe uygun görülen konsorsiyumlar arasında, kurum temsilcilerinin de katılımıyla çeşitli anlaşmalar imzalandı.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, imza töreninin açılışında yaptığı konuşmada, yapay zeka teknolojilerinin bugün geldiği noktada, sektörleri nasıl etkilediği, onlar için nasıl değer ürettiğiyle ilgili artık kimsenin şüphesi kalmadığını söyledi.
Gelişmiş ve gelişmekte olan tüm ülkelerin yapay zekanın potansiyel kazanımlarına yönelik ciddi adımlar attığı bir dönemde olunduğunu belirten Varank, “Biz de hızla gelişen bu teknolojiden gereğince istifade edebilmek için kalkınma planlarımızda, Sanayi ve Teknoloji Stratejimizde yapay zekayı, ekonomik etki, toplumsal fayda ve ulusal güvenlik açısından ülkemiz için kritik teknoloji alanlarından biri olarak belirledik. Bu itibarla Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi ve tüm ilgili paydaşlarla hazırladığımız Ulusal Yapay Zeka Stratejimizi geçtiğimiz yıl yayınladık. Önceliklerimiz doğrultusunda beşeri sermaye, AR-GE ve girişimciliğin desteklenmesi, altyapının geliştirilmesi, sosyoekonomik uyum için düzenlemeler ve uluslararası iş birliği konularına odaklandık.” diye konuştu.
“Alanında en iyi girişimcilerle ve araştırmacılarla iş birliğine olanak sağlıyoruz”
Mustafa Varank, ortaya koydukları hedeflere ulaşabilmek için ilk önce yapay zeka teknolojilerine yön verecek nitelikli insan kaynağına yatırım yapmaya çalıştıklarını aktararak, şunları kaydetti:
“2025 yılına kadar bu alandaki istihdamın en az 50 bine ulaşmasını istiyoruz. Türkiye Açık Kaynak Platformu’ndan 42 yazılım okullarına, Deneyap Türkiye Atölyelerinden Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı’na ve TEKNOFEST’e kadar çok yenilikçi projelerimiz var ve bunları uygulamaya devam ediyoruz. Bu yenilikçi projelerle bir yandan daha fazla yazılımcı yetiştirilmesini sağlarken, diğer yandan da gençlerin teknolojik yeteneklerinin geliştirilmesini destekliyoruz. Yapay zeka alanındaki hedeflerimize ulaşmanın bir diğer ön şartı da AR-GE ve inovasyon kültürüyle bu alandaki girişimciliğin yaygınlaştırılması. AR-GE konusunda, gerek altyapı gerekse proje bazlı desteklerimizle özel sektörün yatırım yapmasını teşvik ediyoruz. 96 teknoloji geliştirme bölgemiz, 1.600’e yakın AR-GE ve tasarım merkezimiz, AR-GE ve yenilikçilik ekosistemimizi beslemeye devam ediyor.
Bu altyapılarla araştırmacılar, girişimciler, işletmeler, yatırımcılar ve üniversiteler arasında ciddi bir sinerji oluşturuyoruz. Bunun yanında KOSGEB, TÜBİTAK ve kalkınma ajanslarımız vasıtasıyla çok çeşitli programlar uyguluyor, işletmelerimizin AR-GE odaklı projelerini desteklemeye devam ediyoruz. Kurduğumuz kuluçka merkezleri ve girişim sermayesi fonlarıyla teknoloji tabanlı girişimciliğin gelişmesi için her türlü imkanı sağlıyoruz. Uluslararası fon imkanlarına da paydaşlarımızı etkin bir şekilde yönlendiriyoruz. Katılım sağladığımız AB Birlik Programlarıyla projelerimize fon imkanı oluştururken, alanında en iyi girişimcilerle ve araştırmacılarla iş birliğine olanak sağlıyoruz. Yine yakın zamanda katılım anlaşmasına imza atacağımız Dijital Avrupa Programı’yla araştırmacılarımız ve KOBİ’lerimiz yapay zeka alanında en gelişmiş altyapılara erişim imkanına kavuşmuş olacak.”
“Bu çağrımızı diğerlerinden ayıran en önemli özellik sahip olduğu destek modeli”
Bakanlık olarak ortaya koydukları stratejilerle küresel ölçekte değer üretebilen, sürdürülebilir bir yapay zeka ekosistemi inşa etmek istediklerini ifade eden Varank, “Kamu, sanayi, akademi ve girişimciler arasındaki çok paydaşlı iş birliğini en üst seviyede gerçekleştirmemiz gerekiyor. Söz konusu ekosistemi geliştirebilmek için tüm paydaşları aynı zamanda harekete geçirecek yeni bir yaklaşıma ihtiyaç olduğunu tespit ettik. Bunun için bu yıl yepyeni bir destek modeli olarak kurguladığımız Yapay Zeka Ekosistem Çağrısı’nı başlattık. Bu çağrımızı diğerlerinden ayıran en önemli özellikse sahip olduğu destek modeli.” diye konuştu.
Varank, bu destek modelinde, bir tarafta yapay zeka çözümlerine ihtiyaç duyan bir şirket, diğer taraftaysa ihtiyaç duyulan çözümü geliştirecek teknoloji sağlayıcısı olarak tanımladıkları KOBİ ve üniversite gibi ortakların olduğunu söyledi.
Bu destek modeliyle yapay zeka çözümlerine ihtiyaç duyan şirketlerin, teknoloji sağlayıcıları ve süreç boyunca kendilerine eşlik edecek Yapay Zeka Enstitüsü ile bir konsorsiyum oluşturmalarını istediklerini aktaran Varank, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yapay Zeka Enstitümüz adeta ekosistemi harekete geçirecek bir katalizör görevi üstlenmiş olacak. Akademik araştırmalarla endüstrinin ihtiyaçları arasında bir köprü görevi üstlenecek olan destek modelimiz, öncü ve sürdürülebilir teknolojilerin ortaya çıkarılmasında, uzman iş gücünün oluşturulmasında tamamlayıcı bir rol oynayacak. Geliştirilecek projelerle kamu, özel sektör, teknoloji girişimcileri ve diğer paydaşların birlikte iş yapma modelini benimsemesini sağlayacağız. Aynı zamanda ortaya çıkacak çözümleri ve bilgi birikimini de Yapay Zeka Enstitümüz ekosistemin tamamına aktarmış olacak.
Milli ve özgün olarak geliştireceğimiz bu projelerin ticarileşmesi ve en kısa sürede özel sektörün kullanımına taşınması en temel önceliğimiz. Bu doğrultuda duyurduğumuz çağrımıza başvurup desteklenmeye hak kazanan 10 konsorsiyumun temsilcileri aramızdalar, her birini tebrik ediyorum. Üretim teknolojilerinden finansal teknolojilere, iklim değişikliğinden tarım, gıda ve hayvancılığa kadar öncelikli olarak belirlediğimiz tüm alanlarda inşallah yeni ürün ve hizmetler geliştireceksiniz. Geliştirdiğiniz teknolojiler sayesinde hatlarınızda kesintisiz üretimi sağlayabilecek, verimliliğinizi ve kalitenizi arttırabilecek, maliyetlerinizi azaltabilecek, pazarlama, satış ve ihracat gücünüzü yükseltebileceksiniz. Kısaca, daha rekabetçi bir hale geleceksiniz. Bundan sonraki süreçte bugün olduğu gibi, her zaman sizlerin yanında olacağız. Destek programlarımızla ihtiyaçlarınızı karşılamak isteyen teknoloji kullanıcılarıyla, teknoloji tedarikçilerini buluşturmaya devam edeceğiz.”
“Ülkemizde veriden daha fazla değer üretildiğine hep birlikte şahit olacağız”
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, Türkiye’nin en büyük şirketlerine çözüm ortağı olma şansını bu modelle oluşturmuş olacaklarına işaret ederek, “Geliştirilecek teknolojiler önce kendi teknoloji ihtiyacınıza çözüm olurken, daha sonra ulusal ekosistemimizin gelişmesine vesile olacak. Konsorsiyumlarımızı teşvik etmekte, teknoloji üretimini desteklemekte ve böylece ulusal yapay zeka ekosistemini güçlendirmekte kararlıyız. Bu destek programımız sayesinde önümüzdeki dönemde yapay zeka uygulamalarıyla ülkemizde veriden daha fazla değer üretildiğine hep birlikte şahit olacağız.” değerlendirmesinde bulundu.
Programın düzenlendiği BTM’nin, ön kuluçka ve kuluçka olarak girişimcilere hizmet eden en başarılı örneklerden bir tanesi olduğunu vurgulayan Varank, BTM’deki girişimcilerin şimdiye kadar yaklaşık 2 milyar liralık yatırım aldığını bildirdi.
Varank, sözlerini şöyle tamamladı:
“Sayın Kılıçdaroğlu, son zamanlarda New York’a, İngiltere’ye gidiyor. Almanya’ya gidecekmiş. ‘Niye gidiyorsun’ dediklerinde, ‘ben teknolojiyi takip etmek, para bulmak için buralara gidiyorum’ diyor. Ben kendisine, hatta ekibine sorsam, ‘ya siz İstanbul Ticaret Odası’nın Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi’ni hiç duydunuz mu? Hiç buralarda neler oluyor, bunları biliyor musunuz?’ diye sorsam, emin olun bunlardan haberleri olmaz. Kendilerine şu tavsiyede bulunuyoruz. İngiltere’ye, New York’a kadar gitmenize gerek yok. Gelin Türkiye’deki kuluçka merkezlerini ziyaret edin. Son dönemde giderek sayıları artan fon şirketleri neler yapıyor, bunları araştırın. Orada gördüğünüz işlerin en güzel örnekleri şu an Türkiye’de yapılıyor. Siz de bunlara şahit olun ve ülkenizle gurur duyun. Ben buradan müdürümüze bir çağrıda bulunuyorum, kendisi Sayın Kılıçdaroğlu’nu davet etsin. Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi’ne gelsin, buraları bir görsün, girişimcilerimizle bir araya gelsin. Neler oluyor, neler bitiyor, kendi de haberdar olsun diyorum. 20 yılda yaptığımız yatırımlarla girişimcilik ekosistemini adeta sıfırdan inşa ettik. Şu anda bunun en güzel neticelerini de alabiliyoruz. Sanayi ve Teknoloji Stratejimizi ilan ettiğimizde, ‘Türkiye’den 2023 yılı sonuna kadar en az 10 Turcorn, yani milyar dolar değerlemeye ulaşan Türk şirketi çıkaracağız’ dediğimizde bizimle dalga geçtiler. ‘Türkiye’den unicorn mu çıkar?’ dediler. Geldiğimiz noktada Türkiye’nin 6 tane unicorn’u, bizim deyimimizle Turcorn’u var.
Yaptığımız yatırımların karşılığını önümüzdeki dönemde çok daha hızlı bir şekilde alacağız. Teknolojide neler oluyor görmek isteyen gelsin bizim teknoparklarımızı, kuluçkalarımızı ziyaret etsin. Yapay zekada hangi işlere imza atıyoruz, bunları incelesinler. Bugün Şişecam’la imza atacağız. Şişecam kimin iştiraki, İş Bankası’nın iştiraki. Peki yönetim kurulunda kimler var, Cumhuriyet Halk Partisi’nden temsilciler var. Onun için arkadaşlar, önce kendi ülkelerinde neler oluyor, bunu bir öğrensinler, ondan sonra başka ülkelere giderler.”
TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal da bilginin çok daha kıymetli bir şekilde çözüm üreteceği konusunda yenilikçi yönteme ihtiyaç olduğunu belirterek, “TÜBİTAK Yapay Zeka Ekosistem Çağrısı’nda bunu planlamaya çalıştık. Bilgiyi üreten, bilgiyi geliştiren ve bilgiyi kullanan kurumların bir arada olacağı bir yapı olmasını istedik. Tüm paydaşlarımızla birlikte bu sürecin içinde olacağız. Bu programın, ülkemizin ve insanlığın gelecekteki daha karmaşık güçlüklerine bir çözüm oluşturması noktasında hayırlı olmasını diliyorum.” ifadelerini kullandı.
TÜBİTAK Yapay Zeka Ekosistem Çağrısı Sözleşme İmza Töreni, toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.