Edinilen bilgiye göre, Türkiye ile İsrail arasındaki karşılıklı temas trafiği kapsamında iki ülke liderleri ve dışişleri bakanlarının bir araya gelmelerinin ardından en üst düzey görüşme niteliğindeki toplantı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nda basına kapalı olarak gerçekleştirildi.
Bakan Varank’ın İsrailli mevkidaşı Barbivai ikili görüşmesinin ardından, heyetler arası toplantı düzenlendi. Görüşmede, İsrail’in Ankara Büyükelçisi Irit Lillian ile İsrail Ticaret Temsilcisi Ohad Cohen de yer alırken Türk heyetinde Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez ile TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal hazır bulundu.
Sanayi ve teknoloji başta olmak üzere ekonomik alanda ilişkileri güçlendirecek konuların ele alındığı toplantıda, teknoparklar, AR-GE ve Avrupa Birliği programlarına başvurularda iş birliği konuları görüşüldü.
Bölgesel refah için iş birliği vurgusu
Varank, görüşmede bakanlığın faaliyetlerine ilişkin bilgi verirken Türkiye’nin üretim ve yatırım ortamına ilişkin detayları anlattı.
Türkiye ile İsrail arasındaki iş birliğinin sadece iki ülke için değil, bölgenin refahı için de büyük önem taşıdığına dikkati çeken Varank, görüşmenin iki ülke arasındaki iş birliğini çeşitlendirmek, yatırım ve ticareti artırmak için karşılıklı arzu ve samimiyeti gösterdiğini vurguladı.
İlişkilerin ivme kazanması ekonomi diplomasisine de yansıdı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile İsrailli mevkidaşı Isaac Herzog arasında son dönemde gelişen diyalog, ikili ilişkilerin yeniden canlanmasına neden oldu.
Türkiye ve İsrail’in ilişkilerin normalleştirilmesi çerçevesinde karşılıklı büyükelçiler atanırken iki ülke arasındaki temaslar da hız kazandı.
İsrailli Bakan Barbivai, İstanbul’da 10 yıl aradan sonra yeniden açılan ticaret ataşeliğinin, İsrail’in Türkiye ile ekonomik ilişkilerinin derinleşmesindeki kararlılığını yansıttığını ifade ederek, iki ülke arasında ortak bir ekonomik konferans düzenlemeyi amaçladıklarını söylemişti.
Ohad Cohen ise Türkiye’nin İsrail’in dış ticareti için önemli bir ekonomi olduğunu vurgulayarak, iki ülke arasındaki ticarette genişleme potansiyeli olduğunu, bu potansiyelin de her iki ülkenin yararına olacağını kaydetmişti.