TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, bakanlığının 2023 yılı bütçesinin sunumunu yapan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, ülkelerin son 50 yıldır görmedikleri yüksek enflasyon oranlarıyla mücadele ettiğini vurgulayarak, Kovid-19 salgınından Rusya-Ukrayna savaşına, gıda ve enerji darboğazından ticaret savaşlarına, farklı problemlerin yaşandığı bir dönemin içinde bulunulduğuna işaret etti.
Küresel ekonomideki gelişmelerden bahseden Varank, “Sorunları asla görmezden gelmiyor, mazeretlere sığınmıyoruz. Türkiye, bu zorlu dönemin sınamalarıyla mücadele edecek güce de getirdiği riskleri fırsata çevirecek kabiliyete de sahiptir. Bakanlık olarak öncelikle, yapısal meselelere dair çözümler üretmeye odaklanıyoruz.” diye konuştu.
Varank, yenilikçi, dinamik, ayakları yere sağlam basan ve Türkiye’yi küresel rekabette üst basamaklara taşıyacak projelere yoğunlaştıklarını belirterek, imalat sanayisinin büyümedeki öncü rolünün, artarak devam ettiğini dile getirdi.
Sanayinin milli gelir içindeki payının yüzde 22,1’den, yüzde 25,6’ya yükseldiğini anlatan Varank, sanayide ürün gamının zenginleştiğini ve Türk sanayicisinin yeni gelişmelere adapte olma esnekliğinin her geçen gün arttığını söyledi.
“OSB’lerde 4 bin 870 fabrikanın inşaatı sürüyor”
Türkiye’nin en büyük dış ticaret ortağı Avrupa Birliği (AB) başta olmak üzere dünyada yaşanan talep daralmasına rağmen sanayi hasılasının, ilk çeyrekte yüzde 8,2, ikinci çeyrekte de yüzde 7,8 büyüdüğünü vurgulayan Varank, şunları kaydetti:
“Türkiye bugün, demir-çelik, beyaz eşya, ticari araç ve düz cam üretiminde Avrupa’da birinci. Çimento üretiminde Avrupa lideri ve dünya 5’incisiyken, çimento ihracatında dünya ikincisi. Değirmen makineleri ihracatında, dünyada bir numarayız. Askeri insansız hava aracı üretiminde, dünyada bir numarayız. Şu anda Avrupa’nın en teknolojik gemilerini Türkiye üretiyor. Bir zamanlar ‘bitti, bitecek’ denilen gemi inşa sektöründe, yılda 2 milyar dolar ihracat yapıyoruz. Makine ihracatımız 21 milyar doları yakaladı. Kağıt ürünleri sektöründe ihracatımızı tam dokuz kat artırdık. Alanında Avrupa’nın en büyük kağıt fabrikasını bu yıl Söke’de açtık. Geçmişte tümüyle ithalatçı olduğumuz demir yolu araç ve ekipmanlarında artık net ihracatçı konumundayız.”
Türkiye’nin Yeşil Kompleksite Potansiyeli’nde 195 ülke arasında 6’ncı sırada yer aldığını bildiren Varank, yeşil dönüşümü önceleyen sanayi politikalarıyla Güney Kore, ABD ve Japonya gibi ülkelerle rekabet edebilir hale gelindiğini belirtti.
Bakan Varank, Türkiye’nin güneş paneli üretiminde Avrupa’da birinci, dünyada 4’üncü olduğunu ifade ederek, “Rüzgar santrallerinin en kritik parçalarını ülkemizde üretebiliyoruz. Ürettiğimiz her 100 elektrikli otobüsten 82’sini ihraç ediyoruz. Üstelik saydığım tüm bu başarıların mimarı olan girişimcilerimizin yatırım iştahı da artmaya devam ediyor. Bu yılın ilk 10 ayında 14 bin 214 yeni işletme sanayi sicil sistemine kaydolarak üretime başladı. Aynı dönemde, 413,4 milyar lira sabit yatırım tutarına sahip 10 bin 187 yatırım için teşvik belgesi düzenledik. Sadece OSB’lerde halihazırda 4 bin 870 fabrikanın inşaatı devam ediyor.” bilgilerini paylaştı.
Yatırım, üretim, istihdam ve ihracatı önceleyen politikalarla Türkiye Yüzyılı’nı “üretim ve katma-değer yüzyılı” yapmak için çalışmaya devam edeceklerinin altını çizen Varank, bu kapsamdaki çalışmaları anlattı.
“TRUBA süper bilgisayarının yer aldığı merkezi seneye açacağız”
Varank, 2030’a kadar 100 bin teknoloji girişiminin kurulmasını sağlayacaklarını belirterek, yeni nesil TRUBA süper bilgisayarının yer alacağı yeni veri merkezini 2023’te Ankara’da açacaklarını, böylece yapay zeka alanında yapılacak çalışmalarda, Türkiye’nin kapasitesinin 5 kat artacağını bildirdi.
Üretimde yerlileşmeyi artırıp cari açığı azaltan Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı’nın da başarıyla sürdüğünü dile getiren Varank, “Bugüne kadar aldığımız destek kararlarıyla, 119 proje için 1,5 milyar lirası Ar-Ge olmak üzere 21 milyar liralık yatırımı harekete geçirdik. Hamle Programı kapsamında desteklediğimiz projeler tamamlandıkça, 5 yıl içinde 250 milyar liranın üzerinde katma değer ve 8 bini aşkın yeni istihdam oluşacak.” açıklamasında bulundu.
Varank, Türkiye’nin yatırımcılar için bir cazibe merkezi haline geldiğine işaret ederek, yatırım maliyetlerini azaltmak üzere, sadece bu yıl sonuna kadar yapılacak destek ödemesinin 4 milyar liradan fazla olduğunu aktardı.
Bu yıl sağlık teknolojileri, yenilenebilir enerji, savunma sanayisi, elektrikli araçlar ve batarya üretimi gibi kritik alanlarda 10 yeni yatırım için proje bazlı destek kararı aldıklarını anımsatan Varank, “201 milyar liralık yatırımla hayata geçecek bu projeler sayesinde cari açığımızı 9 milyar dolar düşürmeyi hedefliyoruz.” sözlerini sarf etti.
“Togg’un 115 tedarikçisinden 86’sı yerli”
Varank, Türkiye’nin Otomobili Togg’un seri üretim bandından indiğine, Türkiye’deki üretim altyapısının ve Türk mühendislerinin kabiliyetlerinin hangi noktalara geldiğini gösteren en güzel örneklerden biri olduğuna dikkati çekti.
Togg’un otomotiv sektörünü ve tedarik endüstrisini kökten dönüştürme potansiyeline sahip müstesna bir proje olduğunu vurgulayan Varank, şu ifadeleri kullandı:
“Büyük bir gururla ifade etmek isterim ki, Togg’un 115 tedarikçisinden 86’sı yerlidir. Fikri mülkiyet hakları yüzde 100 bize ait olduğu için, bu yerlilik oranlarını çok daha yukarılara taşıyabilmek yine bizim elimizde. Yüce Milletimizin, bu teknoloji harikası aracı bir an önce yollarda görmek için sabırsızlandığını da biliyoruz. Bu amaçla, elektrikli araçların kullanımını yaygınlaştıracak şarj istasyonlarının kurulumu noktasında geçen sene sözünü verdiğimiz adımları attık. Uygulamaya aldığımız Elektrikli Araçlar Hızlı Şarj İstasyonu Destek Programı’yla, nisana kadar 81 ilimizde 1571 şarj istasyonu kurulacak.”
Varank, Ford Otosan’ın Gölcük’teki 24,6 milyar liralık yeni yatırımıyla, yılda 210 bin elektrikli araç üretileceğini, Toyota’nın yeni nesil şarj edilebilir hibrit otomobil ve batarya üretimi için yaklaşık 7 milyar liralık yatırımını Sakarya’da hayata geçireceğini söyledi.
“33 yeni OSB kurmak üzere çalışıyoruz”
Proje Bazlı Teşvikler sayesinde başlayan yatırımların, Türkiye’yi “Karbon-nötr Türkiye” hedefine bir adım daha yaklaştıracağına dikkati çeken Varank, şöyle devam etti:
“Planlı sanayi bölgeleriyle, müteşebbislere, verimli, sürdürülebilir ve çevre dostu yatırım alanları sunuyoruz. Bakanlığımız kaynaklarıyla desteklediğimiz OSB’lerin sayısını AK Parti hükümetleri döneminde 192’den 345’e çıkardık. Sadece son bir yılda 18 yeni OSB kurduk. Bugün 124 OSB’mizde tahsis edilebilecek tek bir boş parsel dahi kalmadı. Yatırımcıların taleplerine yetişebilmek için 33 yeni OSB kurmak üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”
Bakan Varank, cari açığın azaltılmasına yönelik büyük çaplı yatırımların desteklendiği endüstri bölgelerinin sayısının da 29’a ulaştığını belirterek, buralardaki yeni yatırımlar tamamlandığında cari açığın azaltılmasına yıllık 35 milyar dolar katkı sağlanacağını bildirdi.
Endüstri bölgeleri sayesinde şimdiye kadar ülkede üretilmeyen, tam elektrikli ticari araçların Kocaeli’nde, naftanın İzmir’de, bugüne dek tamamı ithal edilen kalıp çeliğinin Bursa’da üretildiğine değinen Varank, “Önümüzdeki dönemde de daha önce hiç üretemediğimiz karbon siyahını ya da yüzde 95’ini ithal ettiğimiz polipropileni hem üreteceğiz hem de gün gelecek ihraç edeceğiz. İşte arz yönlü politikalar, işte üretimdeki yapısal dönüşümün öncü adımları.” değerlendirmesinde bulundu.
Varank, ülke genelindeki zanaatkarlarla KOBİ’leri modern iş yerlerine kavuşturduklarını belirterek, “Bugüne kadar 140 sanayi sitesi projesini destekledik. Bakınız, bu atılımlar sayesinde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi döneminde, pandemiye rağmen sanayide tam 1 milyon ilave istihdam oluşturduk. Tüm bu rakamlara rağmen, Türkiye’de hala fabrika kurulmadığını, üretim yapılmadığını iddia eden varsa, ben kendilerini Türkiye’nin dört bir tarafındaki OSB’lere, Endüstri Bölgelerine, Sanayi Sitelerine davet ediyorum.” diye konuştu.