Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, dünyanın en büyük savunma sanayi fuarlarından SAHA EXPO’nun oldukça kıymetli olduğunu belirterek, “Tüm katılımcılara bir çağrıda bulunmak istiyorum. Lütfen SAHA EXPO’nun sunmuş olduğu imkanlardan ziyadesiyle faydalanın. Burada küçük ölçekli de olsa kurulacak her bir iş birliği yarınların güçlü ortaklıklarına kapı aralayacaktır.” dedi.
Avrupa’nın en büyük sanayi kümelenmesi SAHA İstanbul’un düzenlediği “SAHA EXPO Savunma, Havacılık ve Uzay Sanayi Fuarı” kapılarını İstanbul Fuar Merkezi’nde açtı.
Bakan Varank, fuarın açılış töreninde yaptığı konuşmada, her biri farklı başarı hikayeleriyle bugünlere gelmiş Türk firmalarını ve ürünlerini sergilemenin büyük gurur kaynağı olduğunu söyledi.
Bugün “Türkiye Yüzyılı” konuşulabiliyorsa, büyük ve güçlü Türkiye denilebiliyorsa, bu başarıdaki aslan payının Türk savunma sanayisine ait olduğunu belirten Varank, şöyle devam etti:
“Çünkü savaşların, krizlerin, salgınların yüzyılında bugün ülkelerin kaderini tayin eden en belirli etken, caydırıcılığıdır. Savunma sanayiniz ne kadar güçlüyse, o kadar etkin, o kadar güçlü, o kadar da dünya siyasetinde mutebersiniz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan bu gerçeği 20 yıl önce gördü ve ülkesinin rotasını bu yöne çevirdi. Uluslararası savunma sanayi kartellerine taşeronluk yapmayı reddedip bağımsız bir savunma sanayi inşasına o günlerden başladı. Türk sanayicisi de küçücük atölyelerde başlattığı bu rüyayı dünyanın dört bir tarafına savunma sanayi ürünleri ihraç ettiği bir gerçeğe dönüştürdü.”
“Savunma sanayi yatırımlarına sayısız teşvik ve destek verdik”
Bakan Varank, hiçbir yaptırımın, gizli ya da açık hiçbir ambargonun Türkiye’yi bu başarı hikayesini yazmaktan alıkoyamadığını dile getirerek şöyle konuştu:
“Bu başarı hikayesini yazmak öyle kolay olmadı. AK Parti hükümetleri olarak görevde bulunduğumuz 20 seneye belki de koca bir asrı sığdırdık. Savunma sanayi yatırımlarına sayısız teşvik ve destek verdik. En gelişmiş, en modern altyapı ve üst yapıları ülkemize kazandırdık. Savunma sanayisinde yerlilik oranlarını yüzde 20’lerden yüzde 80’lere, çalışan personel sayısını 30 binden 80 bine, ciromuzu 1,3 milyar dolardan 10 milyar dolara, AR-GE harcamalarını 50 milyon dolardan 1,5 milyar dolara yükselttik. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak özellikle katma değerin anahtarı olan AR-GE kısmına özel bir parantez açmak istiyorum. Çünkü bu sektörde iyi bir fikre, yeterli sermayeye ya da kalifiye insan kaynağına sahip olmak tek başına başarıyı getirmiyor. AR-GE konusunda yeterli değilseniz, bu alana yatırım yapmıyorsanız, diğer tüm yetkinlikleriniz zamanla yok olmaya mahkumdur. Çünkü günümüz dünyasında AR-GE, sürdürülebilirliğin anahtarıdır. Ürettiğiniz ürünün daha iyisini, daha verimlisini, daha yüksek teknolojisini yapma hakkını elinizde tutmaktır.
Hamdolsun bu noktada da ülke olarak çok başarılıyız. Bu sayede geliştirdiğimiz milli ürünlerin hem performansını hem de çeşitliliğini arttırıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladığı TAYFUN füzesi kapasitesini sürekli artıran füze ailesinin ilan edilen, kamuoyuna yansıyan en yeni üyesi. TAYFUN’un menzili şuymuş, buymuş, birileri çok rahatsız oluyormuş, bu tartışmalara emin olun aldırış etmiyoruz. Kimsenin endişe etmesine gerek yok. Türkiye’nin hiçbir zaman başkasının topraklarında gözü olmadı. Biz teknolojiyi saldırmak için değil, savunmak için geliştiririz. Korkutmak için değil, caydırmak için üretiriz. Bizim savunma sanayi harikalarımız, on yıllardır devam eden emperyalistlerin ya da onların maşalarının yaptığı zulümleri durdurmak için kullanılır. Bu kürsüden açıkça tüm dünyaya söylüyoruz, Türkiye’ye karşı yapılacak en küçük tehdide dahi seyirci kalmayız. Aksini düşünenler varsa gelsinler, SAHA EXPO’yu gezip görsünler ve ne kadar yanıldıklarını kendileri bizzat idrak etsinler.”
“Yurt dışına bağımlılığı ortadan kaldırdık”
Türkiye’nin eski Türkiye olmadığını vurgulayan Varank, her türlü yetkinliğe ve özgüvene sahip bir ülke olduklarının altını çizdi.
Bakan Varank, kendi milli korvetini, taarruz helikopterini, silahlı insansız hava aracını, eğitim uçağını, gözetleme uydusunu, hava savunma sistemlerini, balistik füze sistemlerini üreten bir Türkiye’nin olduğuna işaret ederek, “Yarın daha da fazlasını, Milli Muharip Uçağımızı, insansız savaş uçağımızı da inşallah gururla göklerde göreceğiz. Bu gelişmeleri elde edebilmek için Türkiye tüm kurumlarıyla yekvücut olmuş durumda. Biz de Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak büyük bir özveriyle bu yolda gayret gösteriyoruz. Teşvik sistemlerimizde yatırımları, TÜBİTAK’ta AR-GE projelerini destekliyoruz. KOSGEB’de tedarikçi KOBİ’lerimizi yalnız bırakmıyoruz.” diye konuştu.
Son 10 yılda toplam yatırım tutarı 20 milyar TL olan 512 savunma sanayi yatırımı için teşvik belgesi düzenlediklerini aktaran Varank, sözlerini şöyle sürdürdü:
“TÜBİTAK aracılığıyla yürüttüğümüz programlarla bugüne kadar 1218 savunma sanayi projesine ve 1121 araştırmacıya yaklaşık 9 milyar lira kaynak aktardık. Savunma sanayi firmalarımızın kendi bünyelerinde kurdukları 58 AR-GE ve tasarım merkezinin çok ciddi istisnalardan, muafiyetlerden ve prim desteklerinden faydalanmasını sağlıyoruz. TÜBİTAK SAGE’nin çalışmaları sayesinde ülkemizin ilk milli seyir füzesini, ilk nüfuz edici bombasını, ilk hava-hava füzelerini geliştirdik. Mühimmat sistemlerinin kalbi olan ısıl pilde SAGE’nin kabiliyetleri sayesinde bir dünya oyuncusu olma yolunda hızla ilerliyoruz. TÜBİTAK SAGE gibi birçok kuruluşumuz sayesinde savunma sanayisindeki ürün ve teknolojilerde yurt dışına bağımlılığı tamamen ortadan kaldırdık. Yolumuz daha çok uzun, bunun da farkındayız.
Savunma sanayi, Türkiye’nin neler yapabileceğinin sadece bir fragmanı. Bu manada Türkiye’yi dünyanın en gelişmiş ekonomileri arasına sokmak için yeni atılımlar peşindeyiz. Türkiye’de üretimi olmayan, ciddi cari açık verdiğimiz; elektronikten makineye, kimyadan sağlığa, farklı sektörlerdeki ürünleri yerli ve milli imkanlarla geliştirebilmek için teknoloji odaklı sanayi hamlesi programını başlattık. Mobilite ve üretimde yapısal dönüşüm çağrılarında yakaladığımız üst düzey performanstan sonra açtığımız üçüncü çağrı olan sağlık ve kimyada da kritik projeleri hayata geçirme konusunda iddialıyız. Sağlık ve kimya ürünlerinde yaptığımız çağrıya 179 proje başvurusu oldu. Ayrıntılı değerlendirmeleri tamamlanan 44 projeden 23’ü kabul edildi, 5’i için revizyon istedik. Sağlık ve kimya sektöründe kabul ettiğimiz 23 proje için önümüzdeki dönemde 784 milyon liralık AR-GE yatırımını ve 4,3 milyar liralık üretim yatırımını destekleyeceğiz. Nasıl savunma sanayisinde başarılar elde ettiysek, sağlık ve kimyada da inşallah önümüzdeki dönemde başarılar elde edeceğiz.”
Katılımcılara “imkanlardan ziyadesiyle faydalanın” çağrısı
Bakan Varank, hayvan aşılarında kullanılan adjuvanı, meme kanseri ve ottoimmün hastalıklar için taşıyıcı sistemleri, değer katılmış yüksek toksisiteye sahip yeni onkoloji ve MS ilaçlarını, hamle programı sayesinde üretme kabiliyetine sahip olunacağını ifade etti.
Cumhuriyetin ikinci yüzyılında, savunma sanayisinden sonra sanayinin her alanında gündemi takip eden değil, gündemi tayin eden bir Türkiye’nin hep birlikte inşa edileceğini anlatan Varank, şunları kaydetti:
“Bu yıl SAHA EXPO’yu Rusya-Ukrayna savaşının gölgesinde gerçekleştiriyoruz. Türkiye, bu krizin suhuletle çözülmesi için, savaşın bir an önce sona ermesi için en samimi ve en gerçekçi gayreti gösteren ülkedir. İlk günden itibaren diyalog kanallarının açık tutulması, diplomatik usullerin sürdürülmesi için büyük bir gayret veriyoruz. İnsani yardımlardan tahıl koridoruna, esir takasına kadar tüm somut adımların öncüsü bu dönemde Türkiye oldu. Bu elim olay bizlere bir kez daha göstermiştir ki uluslararası iş birlikleri bugün her zamankinden çok daha önemlidir.
Bu anlamda 60 bin metrekare kapalı alanda kurulmuş, dünyanın en büyük savunma sanayi fuarlarından biri olan SAHA EXPO oldukça kıymetli bir fuar. SAHA EXPO’da Türkiye’den 567, 56 farklı ülkeden de 390 misafir firma en gözde ürünlerini sergileyecekler. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak hem firmalarla hem de gelen misafirlerimizle görüşmeleri gerçekleştireceğiz. Ben buradan tüm katılımcılara bir çağrıda bulunmak istiyorum. Lütfen SAHA EXPO’nun sunmuş olduğu imkanlardan ziyadesiyle faydalanın. Burada küçük ölçekli de olsa kurulacak her bir iş birliği yarınların güçlü ortaklıklarına kapı aralayacaktır.”
TÜBİTAK SAGE, TÜBİTAK BİLGEM ve TUA arasında iş birliği protokolü
Bakan Varank, açılış töreninin ardından ASELSAN-KOSGEB İş Birliği, AR-GE, ÜR-GE ve İnovasyon Destek Programı Proje Teklif Çağrısı Töreni’ne katıldı. Törende, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez, ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Haluk Görgün ve KOSGEB Başkanı Hasan Basri Kurt da hazır bulundu.
Varank, törende yaptığı konuşmada, Bakanlık olarak KOSGEB ile firmaları desteklemeyi sürdüreceklerini belirterek, savunma sanayisindeki büyük firmaların rekabetçi ve yeniliğe açık olabilmelerinin yolunun KOBİ’lerle çalışmaktan geçtiğini vurguladı.
Törenin ardından Bakan Varank, TÜBİTAK SAGE, TÜBİTAK BİLGEM ve Türkiye Uzay Ajansı (TUA) arasında imzalanan iş birliği protokolünün imza törenine katıldı. Varank, burada yaptığı konuşmada, atılan imzalarla stratejik bir iş birliğini başlattıklarına dikkati çekerek, “Bugün attığımız imzalarla küp uydularda kullanılacak itki sistemlerinin hem geliştirilmesi hem de bunların özellikle navigasyon sistemleriyle ilgili yazılımlarının geliştirilmesini, yine TÜBİTAK SAGE ve TÜBİTAK BİLGEM’le hayatı geçireceğiz. Bu manada TUA, küp uydularla ilgili yol haritasına şu anda başlamış oluyor. Ülkelerin milli egemenlikleri artık uzaydan tehdit edilir hale geldi. Dolayısıyla Türkiye’nin uzay yarışında geri kalması, bu alanlara yatırım yapmaması gibi bir husus asla düşünülemez. Tam bağımsız bir ülke olmak istiyorsak uzaya yatırım yapmak bir alternatif değil bir mecburiyet.” değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Varank, SAHA EXPO’daki şirketlerin stantlarını da ziyaret ederek şirket yetkililerinden çalışmalarına ilişkin bilgi aldı.