Mustafa Varank, bu yıl 6’ncısı düzenlenen Avrasya Yükseköğretim Zirvesi’nde (EURIE) video konferans yöntemiyle yaptığı konuşmada, uzaktan eğitim teknolojileri ve uluslararası uzaktan eğitim fırsatlarının değerlendirileceği zirvenin, yükseköğretimin geleceğine ilişkin yol haritalarının çizilmesine önemli katkı sağlayacağına inandığını söyledi.
Kovid-19 salgınının ortaya çıkardığı sorunları ve fırsatları yakından takip ettiklerini anlatan Varank, halk sağlığıyla beraber ekonomik hayatın devamlılığını korumak için yerinde, dengeli ve kararlı politikaları hayata geçirdiklerini dile getirdi.
Varank, Türkiye’nin 18 yılda inşa edilen güçlü sağlık altyapısı, imalat sanayisi ve tarım sektörünün katkılarıyla bu dönemi en az zayiatla geçiren ülkelerden biri olduğuna dikkati çekerek, Türkiye’nin pandemiye rağmen 2020’yi pozitif büyümeyle tamamlayan birkaç ülkeden biri olmayı başardığını kaydetti. Varank, “Bu büyümeye en önemli katkı son çeyrekteki yüzde 10,5’lik büyüme oranıyla imalat sanayinden geldi. Makine ve teçhizat yatırımlarındaki yüzde 38 artış, Türkiye’nin önümüzdeki dönemde de imalat sanayi liderliğinde güçlü büyüme eğilimini sürdüreceğini gösteriyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Birçok ülkede fabrikaların durma noktasına gelmesine rağmen Türk sanayisinin başarılı bir performans gösterdiğine işaret eden Varank, “Sadece ülke içi ihtiyaçları karşılamakla kalmayıp, yurt dışı taahhütlerimizi de eksiksiz yerine getirebildik. Ortaya koyduğumuz bu başarı, yurt içinden ve dışından yatırımcıların Türkiye’ye olan ilgisini artırıyor. Önümüzdeki hafta Cumhurbaşkanımız tarafından açıklanacak ekonomi alanındaki reform paketiyle yatırımcılar bakımından ülkemizi çok daha cazip hale getirmeyi hedefliyoruz.” diye konuştu.
“Kalkınma kaliteli bir eğitimle başarılabilir”
Varank, sürdürülebilir kalkınmanın anahtarı olan Ar-Ge ve katma değerli üretim faaliyetlerine odaklandıklarını belirterek, Türkiye’nin uzay alanındaki 10 yıllık hedeflerini içeren Milli Uzay Programı’nı ilan ettiklerini ve Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı kapsamında önemli bir aşamayı hayata geçirdiklerini anımsattı.
Yaklaşık 50 milyar dolar dış ticaret açığı verilen ve Türkiye sanayisi için kritik öneme sahip 919 ürünü öncelikli ürün olarak ilan ettiklerini hatırlatan Varank, “Bu ürünleri yerli ve milli imkanlarla üretecek yatırım projelerine, yatırım yeri tahsisinden nitelikli iş gücü desteğine kadar çok kapsamlı teşvik ve destekler sağlıyoruz. Amacımız bir yandan ülkemizin cari dengesine katkıda bulunmak, diğer yandan stratejik ürünlerde yerli üretimi artırmak.” ifadelerini kullandı.
Varank, “Milli Teknoloji Hamlesi” hedeflerinin gerçekleştirilebilmesi için insan kaynağının önemine işaret ederek, ekonomik ve sosyal kalkınmanın ancak kaliteli ve zamanın gereklerine uygun bir eğitimle başarılabileceğinin bilincinde olduklarını vurguladı.
Türkiye’nin genç nüfus oranının yüzde 23,5 düzeyinde olduğunu söyleyen Varank, bu potansiyeli avantaja dönüştürebilmek için okul öncesi eğitimden yükseköğretime çok önemli adımlar attıklarını kaydetti.
“Eğitimin nicelik ve niteliğini iyileştirici adımlar attık”
Varank, 28 Şubat zihniyetini bin yıl yaşatmak isteyenlerin ana hedefinde de “eğitim” olduğunun altını çizerek şöyle devam etti:
“Daha ortaokuldan başlayarak eğitimde ayrımcı politikalar uygulanmış, gençlerin eşit ve adil eğitim hakları ellerinden alınmıştı. Üniversite kazanmak isteyene katsayı engeli çıkarılıyor, kazananlar da kılık kıyafetinden ötürü üniversite kapısından döndürülüyordu. İkna odaları gibi yüzyılın en faşist, en gerici uygulamaları, birçok parlak beynin istediği hayata ulaşmasını engelledi. Eğitimde gençlerimizin önüne çıkarılan tüm bu engelleri Cumhurbaşkanımızın güçlü liderliğiyle tarihin çöplüğüne gönderdik.”
Zihniyet devriminin yanı sıra eğitimin nicelik ve niteliğini iyileştirici önemli adımlar attıklarını belirten Varank, şu bilgileri paylaştı:
“Bütçeden eğitime ayrılan payı son 18 yılda yüzde 6’dan yüzde 16 seviyesine çıkardık. Öğrencilerimize fırsat eşitliği sağlamak için üniversitelerimizi yurdun dört bir yanında yaygınlaştırdık. 2002’de 76 olan üniversite sayısı bugün 207’ye ulaştı. Üniversite harçlarını kaldırarak yükseköğretimi tüm gençlerimiz için erişilebilir hale getirdik. Fiziki altyapı ve kapasiteyi güçlendirirken, niteliği artıracak ve özellikle eğitim-istihdam geçişini hızlandıracak politikalar geliştirmemiz gerekiyor.”
Varank, bu kapsamda gençleri iş dünyasıyla buluşturacak birçok proje tasarladıklarına işaret ederek, Sanayi Doktora Programı, TÜBİTAK Stajyer Araştırmacı Burs Programı, Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı gibi çalışmalardan bahsetti.
Düzenleyici kuruşlarından biri oldukları TEKNOFEST’in teknoloji yarışmaları için başvuru süresinin 15 Mart’a uzatıldığını anımsatan Varank, gençleri takımlarını kurup yarışmalara müracaatta bulunmaya davet etti.
“Gençlerimizi sunduğumuz imkanlardan yararlanmaya çağırıyorum”
Varank, girişimcilik ekosisteminde yer almak isteyen gençleri daha yaygın bir şekilde bu alana yönlendirmeyi hedeflediklerini belirterek, girişimci adaylarına yönelik düzenlenen programları anlattı.
Gençlerin fikir aşamasından pazara kadarki tüm faaliyetlerini destekledikleri Bireysel Genç Girişimci (BİGG) programına değinen Varank, program kapsamında sağladıkları 267 milyon lira destekle 1519 firmanın kurulduğunu bildirdi.
Varank, KOSGEB aracılığıyla verdikleri Uygulamalı Girişimcilik Eğitimleri’nden yaklaşık 1,5 milyon vatandaşın faydalandığını kaydetti.
Girişim sermayesi fonlarının gelişimi için birçok teşvik mekanizmasını devreye aldıklarını söyleyen Varank, “Bizzat kurduğumuz teknoloji ve inovasyon, bölgesel kalkınma, Bilişim Vadisi girişim sermayesi fonlarıyla gelecek vadeden firmaların finansmana erişimini kolaylaştırıyoruz. Tüm gençlerimizi Bakanlığımızın destek ve eğitim programlarını takip etmeye, sunduğumuz imkanlardan yararlanmaya davet ediyorum.” dedi.
Varank, üniversite ile iş dünyası arasındaki iş birliğinin güçlendirilmesinde sivil toplum kuruluşlarına önemli görevler düştüğünü ifade ederek, bunun en güzel örneklerinden birini “Imagine Tomorrow Uluslararası Girişimcilik ve İnovasyon Etkinliği” ile Avrasya Üniversiteler Birliğinin ortaya koyduğunu dile getirdi.
Eğitimin ve girişimcilik ekosisteminin gelişimine katkı sağlayan bu gibi platformların sayısını artırmak gerektiğine dikkati çeken Varank, “Günümüzde başarının anahtarı, iş birliği. Kıt olan kaynakların verimli kullanımını iş birliğiyle sağlamalıyız. Tek tek başaramadıklarımızı birlikte başarabiliriz.” diye konuştu.
Varank, teknik ve sanal altyapısı tamamen yerli yazılımcılar tarafından geliştirilen çevrim içi organizasyonun gerçekleştirilmesinde emeği geçenlere teşekkür etti.