Bakan Varank, Recep Tayyip Erdoğan Uluslararası Fuar Merkezi’ndeki “Doğu Anadolu Evlilik Hazırlıkları ve Mobilya Fuarı”nda yaptığı konuşmada, Erzurum’un gönüllerinde her zaman farklı bir yeri olduğunu söyledi.
Ne zaman ülkenin başı sıkışsa Dadaşların en ön saflarda yer aldığını anlatan Varank, “Bu vatanperverliklerini 93 Harbi’nde Ruslara, Kurtuluş Savaşı’nda tüm dünyaya karşı gösterdiler. 15 Temmuz’da Dadaşların yazdığı destanı unutmadık, unutmayacağız.” diye konuştu.
Varank, devletin yanında olan kardeşlerinin yanında bulunmaktan gurur duyduklarını belirterek, şu ifadeleri kullandı:
“Tabii burada bizim yanınızda olmaktan kastımız sadece laftan ibaret değil. Biz şehirlerimize olan sevgimizi, teveccühümüzü lafla değil, eserlerimizle gösteriyoruz. Bakın bugün bu fuara gelmeden önce Erzurum DAP ve KUDAKA Toplu Açılış Töreni ve SOGEP İmza Töreni’ni gerçekleştirdik. Kuzeydoğu Anadolu Kalkınma Ajansımız ve DAP Bölge Kalkınma İdaremiz destekleriyle hayata geçirdiğimiz 18 projenin ki bütçeleri 70 milyon lirayı buluyor, resmi açılışını yaptık. Ayrıca önümüzdeki süreçte Erzurum’a yapacağımız 8,3 milyon lira tutarındaki 3 projenin imzalarını attık. 2002’den bu yana baktığımızda Erzurum’a 50 milyar liranın üzerinde yatırım yaptığımızı görüyoruz.”
Erzurum Büyükşehir Belediyesin tüm kadrolarıyla gece gündüz çalışmaya devam etiğini dile getiren Varank, içerisinde bulundukları Recep Tayyip Erdoğan Uluslararası Fuar Merkezi’nin, kente kazandırılan önemli yatırımlardan olduğunu belirtti.
Varank, fuarların adeta pazar yeri niteliği taşıdığını ve özellikle gerçekleştirildiği bölgenin insanına ve firmalarına önemli avantajlar sağladığını kaydederek, “Bu devasa fuar kurulduğu günden bu yana Erzurum’un ekonomisine katkı sağlayacak pek çok etkinliğe ev sahipliği yapıyor. Doğu Anadolu Evlilik Hazırlıkları ve Mobilya Fuarı bu etkinliklerden bir tanesi. Bu fuarda, bir taraftan ticari anlaşmalara imza atılırken diğer taraftan gelin ve damat adayları hayallerindeki ürünlere kavuşmuş olacak.” dedi.
“Ülkemizde mobilya sektörü günden güne gelişiyor”
Fuarın bölgeyle sınırlı kalmayacağına inandığını aktaran Varank, şöyle devam etti:
“Süreklilik kazanması halinde hedef kitlesi giderek büyüyecektir ve özellikle yurt dışından da buraya misafirler geleceğine yürekten inanıyorum. Bunu da aslında temenni olarak söylemiyorum, bu bir tespit. Çünkü yurt dışından bu bölgelere de çok ciddi talepler ve ziyaretçiler var. Şunu da çok iyi biliyoruz. Ülkemizdeki mobilya sektörü de günden güne gelişmeye devam ediyor. Üretimle beraber mobilya ihracatında da çok ciddi rekorlar kırıyoruz. 2002 yılında Türkiye’deki mobilya ihracatı sadece 290 milyon dolarken 2021 yılında ihracatımız 6,9 milyar dolara ulaşmış durumda. Bu yılın ilk 6 ayında 3,2 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirildi. Yıl sonunda bu rakamın 8-9 milyar dolara ulaşmasını öngörüyoruz. Diğer taraftan mobilya sektöründeki ithalatın da üretimimizle beraber düştüğünü görebiliyoruz. Ülkemiz mobilya sektöründe şu anda birinci ligde, bu bizi gerçekten mutlu ediyor ama asıl hedefimiz sadece birinci ligde olmak değil, mobilya sektöründe dünyadaki ilk 3 ülkeden bir tanesi olmak istiyoruz. Bunu yapabilecek kabiliyet ülkemizde var mı, evet var.”
Varank, Bakanlık olarak ellerinden geleni yaptıklarına dikkati çekerek, “Yüksek kaliteli tasarım ve üretim kabiliyetlerine sahip bir sektörümüz var, nitelikli işgücümüz… Bu alanda dünyada elde edilecek başarı için önümüzde hiçbir engel yok.” diye konuştu.
Erzurumlulara talepleri bulunması durumunda kapılarının her zaman açık olduğunu hatırlatan Varank, kamu özel sektör el ele vererek, bu hedefe kararlı şekilde hep birlikte yürüyeceklerini söyledi.
“Aile toplumun temel taşıdır”
Bakan Varank, fuarın evlilik ve mobilya olmak üzere iki tarafı bulunması dolayısıyla diğer fuarlardan farklı olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu fuar hayırlı bir fuar. Gençlerimizin evlilik öncesi serüvenlerine katkı sağlamayı hedefliyor. Bakınız burada 150’yi aşkın firmamız, 51 stantta bu ürünlerini sergiliyor. Şunu unutmamamız lazım, evlenen gençlerimize yaptığımız her bir destek aslında kendimize yaptığımız yatırım demek. Biliyorsunuz, aile bir toplumun temel taşıdır. Güçlü bir ülke olabilmenin yolu, güçlü aileler inşa etmekten geçer. Özellikle son zamanlarda boşanmaların had safhada olduğu dönemlerden geçiyoruz. Şahsen gençlerimize biraz toleranslı olmalarını tavsiye ediyorum. Evlilik kolay bir süreç değil, iyi ve kötü günler var. Kötü günler paylaşıldıkça azalır, iyi günler de paylaşıldıkça çoğalır. Onun için birbirimize saygı göstererek, biraz da sabır göstererek, bu manada karşılıklı anlayış göstererek biz bu ülkede evlilikleri çok daha uzun süreli yaşatmamız lazım. Bu şartlara ve tavsiyelere dikkat edersek Türkiye’deki evlilikler çok daha uzun ömürlü olacaktır.”
Evliliğin meyvesi olan evlatlarla evliliklerin taçlanacağını aktaran Varank, şunları kaydetti:
“Bu manada Sayın Cumhurbaşkanımızın üç çocuk tavsiyesi var. Cumhurbaşkanımızın söylediğinde aslında çok önemli hususlar var. Bunu sürekli eleştirenlere aldırış etmeyin. Bu sözün arkasında gerçekten büyük manalar, önemli temel var, bu laf olsun diye söylenmiş söz değil. Devletlerin refahında genç nüfus önemli rol oynuyor. Genç popülasyonu 1970’lerden bu yana dünyada inanılmaz bir düşüş içerisinde. Batı ülkelerinde bu çok daha yüksek oranlarda. Japonya’da bu oran yüzde 12, İtalya’da yüzde 12,9, Almanya’da yüzde 13,7. Şimdi bu ülkeler fellik fellik iş gücü arıyor, genç nüfusa çok ciddi ihtiyaçları var. Biz şu anda bu noktada yüzde 23 ile hamdolsun iyi denilebilecek pozisyondayız. Dinamik bir işgücümüz var. İnşallah, aile kavramının manasının içinin boşaltılmasına izin vermeden bu oranları korumaya devam edeceğiz. Böylelikle büyük ve güçlü Türkiye’ye giden yolun taşlarını, bir adım ilerisini düşünerek sağlam şekilde döşemiş olacağız.”