Kocaeli Sanayi Odası (KSO) ağustos ayı meclis toplantısına katılan Kacır’ı, Vali Seddar Yavuz, Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, AK Parti Kocaeli milletvekilleri Sadettin Hülagü, Cemil Yaman, Veysal Tipioğlu, AK Parti İl Başkanı Şahin Talus ve KSO Başkanı Ayhan Zeytinoğlu karşıladı.
Basına kapalı toplantı yaklaşık 3 saat sürdü.
Bakan Kacır, toplantının ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, Çanakkale’deki yangın felaketi sebebiyle vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini ifade etti, tüm ilgili bakanlık ve kurumların yetkililerinin yangına karşı canla başla mücadele yürüttüğünü belirtti.
Kocaeli’nin çok kıymetli bir sanayi şehri olduğunu dile getiren Kacır, kentin ekonomisine ilişkin şunları söyledi:
“20 yıl öncesinde sanayi bölgelerimizin sayısı 8 iken bugün 14’e yükseltmiş durumdayız. OSB’lerdeki istihdam Kocaeli’de 9 bin 150’lerden 142 bin 343’e son 20 yılda yükseldi. Yani yaklaşık 16 misline çıktı. Yine üretimdeki parsel sayısı 81’den 1322’ye bu dönemde yükseldi. Organize sanayi bölgelerine ilave olarak 2 endüstri bölgesini de son 20 yılda Kocaeli’ne kazandırdık. Aynı zamanda 132 AR-GE ve 17 tasarım merkezimiz ile 5 teknoparkımızda 938 firmamız Kocaeli’de AR-GE, tasarım ve inovasyon odaklı faaliyetlerini sürdürüyor. Toplam AR-GE personel sayımız 15 binin üzerinde, tasarım personeli sayımızda 400’e yakın.
Bütün bu istatistikler aslında son 20 yılda Kocaeli sanayisinin ne düzeye geldiğini ifade ediyor. Sektörel baktığımızda, özellikle otomotiv sektöründe Kocaeli öncü şehrimiz. Geçen yıl Türkiye’nin gerçekleştirdiği 30 milyar dolara yakın otomotiv ihracatının yüzde 25’ini tek başına Kocaeli gerçekleştirdi. 7,5 milyar dolarlık bir ihracata, 43 bin çalışanın alın teriyle, akıl teriyle Kocaeli otomotiv sanayi imza atmış oldu.”
“En büyük memnuniyetim, sanayicilerimizdeki yatırım iştahının artarak devam etmesidir”
Kacır, kimya sektöründe Kocaeli’nin ihracat düzeyinin toplam sektörün yüzde 20’sinin ve 5 milyar doların üzerinde olduğuna işaret ederek, geçen yıl kent kimya sektörünün 53 bin personeliyle ihracat yaptığını belirtti.
Metal sanayisinde ise 32 bin personelin alın ve akıl teriyle 5 milyar doların üzerinde ihracat yaptığını dile getiren Kacır, “Bütün bu istatistikler, rakamlar, önümüzdeki dönemde de sanayi politikalarımızda Kocaeli’nin oynayacağı öncü role işaret ediyor. Bizler hem Kocaeli’de dikkatli planlamalar yaparak, ihtiyaç duyulan ilave sanayi alanlarını oluşturmak, hem bu bölgedeki sanayinin biraz daha bölge dışına makul planla taşınmasını, transferini sağlamak ama esasen bölge sanayinin yüksek katma değer atılımını hızlandırmak için çabalarımızı gerçekleştireceğiz. Türkiye’nin Togg benzeri pek çok kilit teknoloji yatırımına ihtiyacı var. Bu yatırımlara Kocaeli’nin öncülük edeceğini öngörüyoruz.” diye konuştu.
Kacır, toplantıda nitelikli iş gücü konusunda fikir alışverişinde bulunduklarını, sanayicilere yönelik destekleri ele aldıklarını söyledi.
Gelecek dönemde özellikle mesleki eğitim alanında Milli Eğitim Bakanlığı, sanayiciler ve Bakanlık arasında kurmayı hedefledikleri işbirliği platformlarını da konuştuklarını ifade eden Kacır, ulusal düzeyde yürütecekleri sektörel politikaların Kocaeli’deki yansımalarını da birlikte planlama konusunda görüş alışverişi içinde olduklarını kaydetti.
“En büyük memnuniyetim, sanayicilerimizdeki yatırım iştahının artarak devam etmesidir, istihdam artış hızının yükselerek devam etmesidir.” diyen Kacır, son dönemde, özellikle Kovid-19 salgını sonrasında yakalanan fırsat penceresini sanayicilerin en iyi şekilde değerlendirdiğini belirtti.
Bakan Kacır, 245 milyar doları aşan imalat sanayi ihracatının artırılması için gayret gösterme noktasında ortak iradeyi paylaştıklarını da sözlerine ekledi.
Ticaret Bakanı Bolat, İSO Meclisi toplantısında konuştu
Ticaret Bakanı Ömer Bolat da İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) “Ekonomiyi Yeniden Yapılandırmaya Yönelik İstişareler ve Orta Vadeli Program (OVP) Öncesi Süreçte Sanayi/İhracat Dünyamızın Sorunları ve Çözüm Önerilerini Değerlendirmek” konulu ağustos ayı meclis toplantısına katıldı.
Madencilikten elektroniğe, tekstilden gıda ürünlerine kadar çok geniş bir yelpazede faaliyet gösteren İSO’nun Türkiye’nin en büyük sanayi odası olduğunu belirten Bolat, İSO üyesi firmaların, Türkiye sanayi üretiminin yaklaşık üçte birini gerçekleştirdiğini bildirdi.
Ekonominin ve ticaretin dinamiklerinin hızla dönüştüğünü ifade eden Bolat, küresel trendleri yakalamak, hatta trend belirleyen ülke olmak, üretimde sürdürülebilirliği sağlamak, katma değerli ihracatı artırmak ve ülkenin prestijini daha yüksek seviyelere çıkarmak için herkese sorumluluklar düştüğünü dile getirdi.
Dünyayla rekabet edebilecek bir güce ulaşmanın ancak ve ancak üretime, imalata, bilgi ekonomisine, teknolojiye dayalı bir ekonomiyle mümkün olduğunu vurgulayan Bolat, bu doğrultuda, hükümet olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Türkiye’nin kalkınması için var güçleriyle çalışmaya devam edeceklerini söyledi.
Bolat, gelişmiş ülkelerin sıkılaştırıcı para politikaları, yüksek enflasyon ile birlikte azalan talep, jeopolitik gerilimlerin gıda başta olmak üzere emtia fiyatlarını tetiklemesinin küresel resesyon endişelerini artırdığını, küresel ticareti de yavaşlattığını anlattı.
Küresel ekonomideki bu kırılgan seyir nedeniyle uluslararası kuruluşların büyüme tahminlerini aşağı yönlü revize ettiğine işaret eden Bolat, Türkiye ekonomisinin ise küresel düzeyde yaşanan tüm bu olumsuzluklara ve büyük deprem felaketine rağmen son 11 çeyreklik kesintisiz büyüme performansını sürdürdüğünü kaydetti.
Bolat, eylül ayının ilk yarısı içerisinde açıklaması planlanan OVP’nin ise ekonominin yeni çıpası olacağını belirtti.
“Eximbank’ın sermayesini 6,8 milyar TL artırdık”
Ömer Bolat, Bakanlık olarak, “sürdürülebilir ihracat artışı ve dış ticaret dengesi”, “etkin, hızlı ve güvenli bir gümrük anlayışı”, “adil, rekabetçi ve istikrarlı bir iç ticaret ortamı” ilkeleri ışığında Türkiye’nin gelişmesi ve büyümesi için çalışmaya devam ettiklerini söyledi.
İhracatta katma değeri yüksek, yüksek teknolojili ürünlere odaklandıklarını vurgulayan Bolat, ihracat süreçlerini dijitalleşme, AR-GE, inovasyon ve markalaşma faaliyetleriyle desteklediklerini kaydetti.
Türkiye’nin son 20 yılda ihracatta yakaladığı başarılara değinen Bolat, “2002 yılında 14 milyar dolar olan hizmet ihracatımız, 2022 yılında tam 6,5 kat artışla 90,5 milyar dolara ulaşmıştır. Cumhuriyetimizin 100. yılında da inşallah 120 milyar dolar hizmet ihracatına ulaşmayı hedefliyoruz.” dedi.
Ticaret Bakanlığı olarak, ihracatta ortaya koydukları hedeflere ulaşmak için ihracatçılara önemli destekler sunduklarını ifade eden Bolat, şunları kaydetti:
“İhracatçılarımızın finansmana erişimini kolaylaştırmak, finansman imkanlarını genişletmek için Bakanlık olarak var gücümüzle çalışıyoruz. İGE AŞ tarafından bugüne kadar 10 bini aşkın ihracatçımıza 40,5 milyar TL’lik kefalet sağlanmış olup 2023 sonu itibarıyla 90 milyar TL’lik krediye kefalet sağlanmasını hedefliyoruz. Eximbank vasıtasıyla da ihracatçılarımıza 2022 yılında 45 milyar dolar, 2023 yılı ilk 7 ayında toplam 22,6 milyar dolar destek sağlanmıştır. Bununla da kalmayarak, Eximbank’ın sermayesi 6,8 milyar TL artırılmış ve önümüzdeki dönemde ihracatçılarımıza daha fazla kredi verme imkanı sağlanmıştır. Yani yüzde 40 sermaye artışıyla sağladığımız bu 6,8 milyar lira, çarpan etkisiyle en az 70 milyar liralık kaynak olmuş oldu. Eximbank’ın kaynakları artınca finansman imkanları bakımından özel bankalar da kendilerini yarışa girmeye mecbur hissetti. Son 10 yıldır kamu bankaları harika işler yaptı. Türkiye ekonomisinin finansman ihtiyaçlarını destekleme ve mega projelerin desteklenmesi noktasında bütün imkanlarını kullandılar. Özel bankalar da artık bu rekabetin içerisinde olurlar.”
Bolat, Bakanlığın sağlamış olduğu desteklerin yanı sıra Merkez Bankası’nın da ihracatçıların finansmana erişimini kolaylaştırmak amacıyla son dönemde aldığı kararları memnuniyetle karşıladıklarını söyledi.
“Yeni dönemde 5 adet serbest ticaret bölgesini hizmete alacağız”
Ömer Bolat, Bakanlık olarak 2023 yılında İstanbul için halihazırda 1,7 milyar liralık ihracata yönelik devlet yardımı sağlandığını bildirdi.
İstanbul Sanayi Odası özelinde ise Oda tarafından 5 adet tamamlanmış URGE projesi ile bir adet aktif URGE projesini desteklediklerini aktaran Bolat, Bakanlık olarak üretimi ve ihracatı desteklerken yerli üreticileri ithalat kaynaklı zarar ve tehditlere karşı, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) kurallarına uygun şekilde, ticaret politikası savunma araçlarıyla korumayı sürdürdüklerini kaydetti.
Bolat, bu çerçevede, 65 ürün grubunda damping ve sübvansiyona karşı önlem, 9 ürün grubunda korunma önlemi, 17 ürün grubunda önlemlerin etkisiz kılınmasına karşı önlem ve 148 ürün grubunda ise gözetim önlemi uyguladıklarını bildirdi.
Serbest bölgelerin; yabancı yatırımların ülkeye çekilmesi ve ihracata yönelik üretim kapasitesinin geliştirilmesi hedefi doğrultusunda önemli enstrüman olduğunu belirten Bolat, “19 adet serbest bölgemiz bulunmakta. İnşallah yeni dönemde 5 adet serbest ticaret bölgesini de hizmete alacağız. Hükümet olarak, ihracatçılarımıza yeni pazarlar açmak için Avrupa Birliği’nin (AB) Serbest Ticaret Anlaşması (STA) yaptığı ülkelerle de biz kendi menfaatlerimizi de önceleyerek STA’lar yapmaya devam ediyoruz.” diye konuştu.
Ticaret diplomasinin, en önemli enstrümanlarından biri olduğunu belirten Bolat, Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde ikili temaslar gerçekleştirdiklerini, ayrıca yine yakın zamanda AB, Birleşik Krallık, Mısır, Azerbaycan ve Bulgaristan’dan muhataplarla dış ticaretin geliştirilmesi kapsamında görüşmelerde bulunduklarını anlattı.
“Ülkemizin küresel hizmet ihracatından aldığı payı yüzde 2,1’e yükseltmeyi amaçlıyoruz”
Ticaret Bakanı Bolat, “2028 İhracat Tanıtım ve Pazarlama Vizyonu” ile yepyeni proje ve faaliyetleri hep birlikte hayata geçirmek arzusunda olduklarını aktararak, şunları kaydetti:
“Ülkemizin küresel mal ihracatından aldığı payı yüzde 1,2’ye, küresel hizmet ihracatından aldığı payı yüzde 2,1’e yükseltmeyi amaçlıyoruz. Yüksek ve orta-yüksek teknolojili ürün ihracatımızın payını mevcut yüzde 36’dan yüzde 50’ye yükselteceğiz. KOBİ’lerin ihracattaki payını yüzde 26’dan yüzde 40’a çıkartmayı, Türkiye e-ihracat platformu ve e-kolay ihracat platformu gibi kanallarla e-ihracatın toplam ihracattaki payını yüzde 1,5’ten yüzde 10’a yükseltmeyi hedefliyoruz. Yüksek teknolojili ürün ihracatını artıracağız. Üreticimizi, sanayicimizi, çiftçimizi ithalat baskısına ve haksız rekabete karşı daha etkin bir şekilde koruyacağız.”
Bolat, geçen yıl uygulamaya konulan Uzak Ülkeler Stratejisi’ne ilave olarak, geçen aylarda kamuoyuyla paylaştıkları İslam Ülkeleri İhracat Geliştirme Stratejisi doğrultusunda ihracat pazarlarını çeşitlendirmeyi ve geleneksel pazarlarda da Türkiye’nin payını artırmayı hedeflediklerini sözlerine ekledi.